24.Bölüm

916 124 36
                                    

Önceki bölüm

-Sana eziyet etmeye cüret ettiği için bu onun cezasıydı.

Lin Yong, nefretle yılanın kesik kafasına baktı. Hiç üzülmüyordu. Hatta hak etmişti.
.
.
.
.
Daha sonra ikili Yan Jin'e bakmaya gittiler.

Yan Jin, üç koca hafta boyunca donundan ağaca asılmıştı. Arada bir yemek ve su veriliyordu. Oldukça mutsuz görünüyordu.

Lin Yong, onu bu halde görünce kocaman gülümsedi. Bu harika bir cezaydı. Hak ettiğini almıştı.

-Baba, ben kuyudayken sürekli beni rahatsız edip alay etti. Üstelik de üstüme tükürmeye çalıştı. Bu ceza az olmuş.

Hong Pinggao, tuhaf bir şekilde Yan Jin'e baktı. Ne demesi gerektiğini bilememişti. Elini sallayıp onu ağaçtan çıkarttıktan sonra hızla dizine yatırıp kalçasına vurmaya başladı.

Bir...iki...üç..

-Ahhh..baba yapma acıyor... ah.. tamam..tamam..hatalıydım! Üzgünüm! Ah...

Tam 10 şaplak!

Akılsız basın cezasını ayaklar çeker derlerdi. Fakat burada cezayı Yan Jin'in kalçası çekmişti. En sonunda ağlamak zorunda kalmıştı.

Gerçekten de kalçası çok acıyordu. Bir süre üstüne oturamazdı artık.

-Baba, neden hep bana soğuk davranıyorsun? Ne suç işledim? Ühü..ühü..

Hong Pinggao, yerde bir çocuk gibi ağlayan ve kıvranan Yan Jin'e afallamış bir şekilde baktı. Çok sert de vurmamıştı ki...

Göz ucuyla memnun görünen Lin Yong'a bakınca başının ağrıdığını hissetti. Çocuklarla uğraşmak neden bu kadar yorucuydu?

Üstelik Yan Jin, neredeyse 18 yaşına gelecekti!

-1 saat sonra odama gel!

Hong Pinggao, bir ses iletimi gönderip soğuk bir şekilde uzaklaştı. Kendi kendine ağlayabilir ve sızlanabilirdi. Şu anda uğraşamazdı.

Bir süre daha Lin Yong ile tarikatı gezdikten sonra ayrıldılar. Hong Pinggao, odasına geri dönüp hızlı bir banyo yaptı ve kendisine uygun kıyafetler giydikten sonra Yan Jin'i beklemeye başladı.

Bir süre sonra Yan Jin, yavaşça odanın kapısını çaldı ve içeri girdi. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Kırgın bir şekilde Hong Pinggao'ya bakıyordu.

Hong Pinggao, derin bir iç çektikten sonra konuştu.

-Jin, seni neden cezalandırdım biliyor musun?

Yan Jin, biraz düşündükten sonra konuştu.

-Lin Yong'a zorbalık yaptığım için mi? İyi de zayıf olan o! Hak ediyor!!

Hong Pinggao, tekrar başının ağrıdığını hissediyordu. Sakinleşmek için derin nefesler alıp verdi. Aslında haklı sayılırdı. Sonuçta Şeytani Tarikatta zayıflık kusur olarak görülürdü.

-Kısmen haklısın. Fakat sadece bu değil. Ben yokken düzgün çalışmadın. Sadece oyunlar oynadın. Her şeyden haberim var. Ayrıca izinsiz odama kuruldun!

Yan Jin, başını eğdi ve sessiz kaldı. Hepsi doğruydu. Karşı çıkacak bir şey yoktu.

Hong Pinggao, devam etti. Bu meseleyi halletmek zorundaydı.

-Jin, ailene ne olduğunu biliyor musun? Ben senin gerçek baban değilim.

Yan Jin, kafasını eğdi ve boş gözlerle bir süre baktıktan sonra kıkırdadı.

The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}Where stories live. Discover now