31.Bölüm

855 110 23
                                    

Önceki bölüm

En iyisi bir süre sinirinin yatışmasını beklemekti.

Zaman hızla geçti...
.
.
.
.
.
1 hafta hızla(!) geçmişti. Aslında oldukça yavaş geçmişti. Çünkü ortam buz gibiydi. Hong Pinggao'nun siniri 1 haftalık değildi.

2. Hafta...

-Elma...

-Kes...

3. Hafta...

-Hong Pinggao, beni bir dinle!

-Kes dedim!

4.Hafta..

-Kes sesini!

5. Hafta...

...

6. Hafta...

...

7. Hafta..

...

Ortam hala gergindi. Yolculuk da bu yüzden oldukça yavaş geçiyordu. Chun Lanji, 1,5 hafta boyunca sürekli bir şeyler söylemek istemişti. Fakat aldığı tek yanıt "kes sesini" olmuştu.

Chun Lanji, gerçekten de barışmak istiyordu ama Hong Pinggao oldukça inatçıydı. Barışmamakta diretiyordu.

-Yeter artık! Bir beni dinler misin?

-Kes sesini!

-Ühü..ühü..ühü..dinlemesen de anlatacağım!

-Kes sesini!

Chun Lanji, bir anda yere çöktü ve ağlamaya başladı. İlk defa sevdiği birisi bu kadar soğuk davranıyordu. Gözlerinden akan yaşlarla Hong Pinggao'ya bakıp bağırdı.

-ühü..ühü..üzgünüm dedim...ühü..ühü..bir daha yapmayacağım! Affet olur mu? Ühü..ühü..üzgünümm...

-ke...ah! Beyaz boynuz ne yapıyorsun? Neden yüzümü çizdin?

Beyaz boynuz artık daha fazla dayanamıyordu. Keskin tırnaklarını hızla Hong Pinggao'nun yüzüne geçirivermişti.

-Miyav..miyav..(yeter artık elma! Ağlattın onu. Bıktım. )

Hong Pinggao, Beyaz boynuza baktı. Gayet ciddi ve kızgın görünüyordu. Acaba çok mu abartmıştı? Yok kolayca affedemezdi.

Bunun bir ders olması gerekiyordu. Bir kez hatasını afferse bir sonraki hatasında da affedileceğini düşünecekti ve bir çok hatalar silsilesi yapılacaktı.

Bu yüzden de hatalar için en başından önlemler alınmalıydı. Buna işleri sağlama almak da denilebilirdi.

-Hayır affetmiyorum. Bu kadar!

2. Ayın sonunda niyahet şeytani tarikata gelmişlerdi. Yol boyunca Chun Lanji tam bir deli gibi görünmüştü. Tek başına yolculuk yapmasına rağmen kendi kendine konuşup özür diliyordu.

Hong Pinggao, sis sanatını kullanmayı bırakmadığı için neredeyse kimse tarafından görülmüyordu.

İkili tarikata kolayca girdiler. Chun Lanji tanıdık olduğu için girebilmişti. Hong Pinggao, onu yalnız bırakıp odasına gitti. Uzun bir süre boyunca küs kalacaktı.

Neyse ki Hong Pinggao, sadece küstü. Chun Lanji'yi sevmeseydi kesinlikle onu mahvederdi.

Chun Lanji, boş gözlerle bir süre arkasından baktı. Yol boyunca barışmak için elinden geleni yapmıştı. Fakat olmamıştı. O zaman bu konuyu Lin Yong'a veya Yan Jin'e danışabilirdi.

Sonuçta birisi oğlu diğeri öğrencisiydi.

Chun Lanji, Lin Yong'un karşısına çıktı ve endişeli bir sesle konuştu.

The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}Where stories live. Discover now