The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}

2.Sezon 1.Bölüm

Hadi bismillah. Başladık bakalım 2. Sezona. Kitabı asla planlı bir şekilde yazmadığım için ben de nasıl ilerleyecek çok merak ediyorum. 😅

İyi okumalar.❤

Önceki bölüm

Bu bir süre devam etti. En sonunda göz yaşlarını sildi. Her şeyin suçlusu olan Chun Huaxue idi. Ondan intikamını kesinlikle alacaktı!
.
.
.
.
.
-Beyaz boynuz, burada saklı olan tüm hazineleri bana getir. Ayrılıyoruz!

Lin Yong, babasının sonunda kendisine gelmesinden memnundu. Fakat bakışları...insanın içini ürpetiyordu. Sanki tek bir yanlışında onu öldürecek gibi hissetmişti. Biraz çekinse de aklındakini sormaya karar verdi.

-Baba, nereye gideceğiz?

Hong Pinggao, Yan Jin'i kendisinden uzaklaştırdı ve ayağa kalktı. Bir an sendelese de sonunda dik durmayı başarmıştı.

-Önce siz anlatın. Buraya nasıl geldiniz? Neden geldiniz? Hong Mulin size ne yaptı?

Yan Jin, hemen anlatmaya başladı.

-Bir kaç ay önce o piçin annesi yanımıza geldi. Bize, şeytani tanrının şu anda çok zayıf olduğunu ve istersek intikamımızı alabileceğimizi söyledi. Zaten o piçi hiç sevmemiştim!

Lin Yong da devam etti.

-İlk başta tereddüt ettik ama sonra...sana yapılanları düşündük ve nerede olduğunu öğrendik ve buraya geldik. O kadın bize bir ışınlanma da tılsımı verdi.

Yan Jin de devam etti.

-Buraya geldiğimiz anda direk yakalandık ve işkence gördük. O kadın bizi oyuna getirdi. Chun klanında kalmak istemiyoruz.

Hong Pinggao, bunu zaten tahmin etmişti. Artık Chun klanına gidemezlerdi. Derin bir iç çekti ve sinirli bir sesle azarladı.

-Bunu bana söylemeiydiniz. Kendi başınıza iş yapmayacaktınız!

İki genç adam da başlarını indirdi. Suçlu olduklarını biliyorlardı. Hong Pinggao, azarlamakta haklıydı. Ona danışsalardı belki de işler bu hale gelmeyecekti.

-Üzgünüz..

-Üzgünüm usta. Bir daha yapmayacağım.

Hong Pinggao, başını salladı ve özürlerini kabul etti. Zaten iş, işten geçtikten sonra azarlamanın da pek bir manası kalmıyordu. Bir süre düşündü.

Bu kadının zayıflığı klanı ve çocukları olmalıydı. Onun çocuğu öldüğüne göre Chun Huaxue de aynı acıları yaşamalıydı. Hatta daha fazla acı çekmeliydi. Elinde ne varsa sökerek alacaktı.

Önce parasını elinden alacaktı. Daha sonra da klanını mahvedecekti! Sonra çocuklarını mahvedecekti. Chun Lanji artık umrunda değildi!

Artık hiçbir şey umrunda değildi!

Tek düşündüğü şey intikamını almaktı!

Bunu da en korkunç şekilde alacaktı!

Yoksa gözü açık kalacaktı!

Bir süre sonra beyaz boynuz, yığınla hazine ile geri döndü. Hepsi tarikatın hazinesiydi.

Hong Pinggao, kaşlarını çattı ve hazineleri inceledi. Daha sonra çeşitli belgelere baktı ve konuştu.

-Sizler gidin dinlenin. Benim işlerim var. Nereye gideceğimizi daha sonra söyleyeceğim.

İki genç adam başlarını sallayıp onayladı. Hong Pinggao'nun bu meseleyi kolayca bırakmayacağı belliydi. Sorunlar, onun ne yapacağı ve nasıl yapacağı ayrıca ne kadar vakit alacağı idi.