2.Sezon 7.Bölüm

662 109 72
                                    

Sevgili bebeklerim, 30 yorum isterim.😊🥺

Önceki bölüm

Chun Lanji, derin bir iç çekti. Hong Pinggao'yu bulmak istiyordu ama yapamazdı. Çünkü nerede olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu ve Lianyu da Fan'dan onlarca kat daha büyük ve sayısız tehlike barındırıyordu.
.
.
.
.
Tam 7 koca ayın sonunda simsiyah bir dağın önünde durdular. Hedefleri zirvesiydi. Dağın tepesinde görünen bir yerleşim yerine benzeyen yapılar vardı.

Buraya olan yolculuk oldukça uzun sürmüştü ve rahatsız ediciydi. Sürekli ışınlanmak insanı yoruyordu. Eğer ki ışınlanmasalardı kesinlikle yolculukları en az 3 kat daha uzun sürecekti.

Gui Tao, sakince eliyle zirveyi işaret edip konuştu.

-Siyah Yeşim tarikatı burası. Geleceğimizi haber vermiştim. Sorun çıkartmayın.

Herkes başını salladı ve onayladı. Burası yabancı topraklardı ve kimse sorun çıkartmaya hevesli değildi.

Grup yavaşça zirveye doğru yürümeye başladı. İçlerinde merak ve heyecan vardı. Yol boyunca çok fazla olay yaşamışlardı.

Onlara saldıran 3 kişi daha ortaya çıkmıştı. Fakat hepsi de Gui Tao sayesinde ölmüştü.

Gui Tao olmasaydı, kelebekle birlikte en az 4 kez ölmüş olurlardı. Bu yüzden de grup minnettar hissediyordu.

Hong Pinggao, bu zaman içerisinde imparator kaynak aleminin zirvesine kadar çıkmıştı. Ayrıca Lin Yong ve Yan Jin de oldukça güçlenmişti.

Yan Jin, Gökyüzü kaynak Aleminin 6. Seviyesindeydi. Lin Yong ise 4. Seviyedeydi.

Grup, bir kaç saat sonra dağın zirvesine çıktı. Onları gösterişli bir kapı karşılamıştı. Üstünde ise "Siyah Yeşim" tarikatı yazıyordu.

Kapının yanında ise mutsuzluğu her halinden belli olan bir adam duruyordu. Dudak kenarları bile aşağı inmişti.

-Beni takip edin, liderimiz sizi bekliyor.

Grup, onları karşılayan adamı takip ederken bir yandan da tarikatı inceliyorlardı.

Tatikatta çok fazla çiçek ve ağaç yoktu. Hava da pek iyi değildi. Fakat her ev oldukça renkliydi. Belki de dağın yapısı yüzünden bitki yetişmiyordu. Bu yüzden de ortamı daha canlı ve renkli yapmak için evler boyanmıştı.

Hong Pinggao, tarikatın öğrencilerine dikkatle baktı. 10 öğrenciden 9'u kızdı. Birisi erkekti. Hepsi iyi görünümlüydü ve yakışıklı veya güzellerdi. Sanki çirkin insanların bulunmasına izin verilmiyordu.

Bu elbette Hong Pinggao'nun ilgisini çekmişti. Şu anda bile onlara yol gösteren adam bile iyi görünümlüydü.

-Büyük kardeş Gui, burada yetenekten çok görünüşe mi bakılıyor? Ayrıca neden bu kadar çok kız öğrenci var?

Yan Jin ve Lin Yong da bu tuhaflığı fark etmişti. Cevabı merakla beklediler.

Gui Tao, bir iç çektikten sonra konuştu.

-Tam da dediğin gibi. O aptal herif dış görünüşe çok önem veriyor. Her neyse, onun garipliklerine zamanla alışıyorsun.

Grubun yüzünde tuhaf ifadeler oluştu ama başka bir şey demediler. Sonucta burası yabancı bir yerdi. Onlara sorun çıkartmak istemiyorlardı. Özellikle de onları buraya getiren Gui Tao'ya sorun çıkartmamalılardı.

Bir süre daha yürüdükten sonra büyük ve güzel yapılmış bir binanın önünde durdular. Binanın dışı sarı-pembe renklerine boyanmış ve çiçek desenleri vardı. Bir kadının kullanabileceği türden bir evdi.

The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}Where stories live. Discover now