26.Bölüm

886 118 32
                                    

Önceki bölüm

Bir süre baygın yattıktan sonra uyanmış gibi yaptı. Bir kaç kez gözlerini kırpıştırdı ve boş boş baktı. En sonunda akşamdan kalma bir baş ağrısı varmış gibi elini kafasına koyup yavaşça doğruldu ve mırıldandı.

-Yine mi bayıldım?
.
.
.
.
.

Üçlü hemen başlarını salladılar. Meraklı ve endişeli gözlerle bakıyorlardı. Chun Lanji, hemen konuştu.

-Kardeş Hong, biraz daha dinlenebilirsin.

Altta kalmak istemeyen Lin Yong ve Yan Jin'de aynı anda konuştular ve birbirlerine sert bir bakış attılar.

-Baba, biraz dinlen lütfen.

-Usta, dinlenmelisin!

Hong Pinggao, bir kaç kez öksürdükten sonra konuştu.

-Size hep utanç verici yanlarımı gösteriyorum. Lider olmak için uygun değilim. Biraz su getirin.

Chun Lanji, hızla koşup su getirdi.

Hong Pinggao, yavaşça suyu içerken bir kez öksürüp suyu üstüne dökmeyi de ihmal etmedi.

-Ah...ah, Hollywood'da olsam kesin oscar alırdım. Harcanıyorum resmen.

-Sorun yok, sorun yok. İyiyim. Biraz dinlenmek istiyorum. Yarın yanıma gelin. Şimdi çıkın.

Üçlü, isteksiz gözlerle baktılar ama Hong Pinggao ayrılmalarını istediği için daha fazla kalamadılar ve ayrıldılar. Çıkmadan önce bir bakış daha atmayı ihmal etmemişlerdi.

Beyaz boynuz o anda sert bir bakış attı ve bağırdı.

-Senin amacın ne elma surat? Neden sürekli hasta taklidi yapıyorsun!? Domuz kadar sağlıklısın.

Hong Pinggao, kıkırdadı ve beyaz boynuzun kafasını okşadı.

-Heheheh...3-4 yıl içinde ayrılmayı planlıyorum. Onların kendi başlarına güçlenmesi gerekiyor. Ben olmadan da hayatta kalmayı öğrenmeliler. Ayrıca lider olmaktan sıkıldım.

Hong Pinggao gerçekten de lider olmak ve tüm bu insanların sorumluluklarını üstlenmekten yorulmuştu.

Oldukça zor bir işti ve eskiden grup ödevleri olduğunda bile lider olmuyordu.

Beyaz boynuz dik dik bakmaya devam etti. Sanki doğru söylenip söylenmediğini anlamaya çalışıyordu.

-Tamam. Ne yaparsan yap. O mavi saçlı adama umut verdin ama hiç ilgi göstermiyorsun neden?

Hong Pinggao, derin bir nefes verdi. Aslında yakınlaşmak istiyordu. Fakat küçük bedeni onu rahatsız ediyordu. Sonuçta Chun Lanji'den gerçekten de hoşlanmıştı.

-Bedenim rahatsız edici geliyor. Büyüyene kadar olmaz.

Hong Pinggao, bedeni küçüldükten sonra sistemden bedenini eski haline geri getirmeye çalışmıştı. Fakat sistem karakter profilini kısa süreli devre dışı bırakmıştı.

İşte bu yüzden bu çocuk bedeninde kalmaya devam ediyordu ya!

Bu tabi ki canını çok sıkıyordu. Bir çocuğun, kocaman adamla birlikte olması, el ele tutuşması ya da öpüşmesi gerçekten de iğrençti.

Gerçi yavaş da olsa büyüyordu. 12-13 yaşlarında bir çocuk gibiydi. Yerinden kalktı ve sis sanatlarını bir deftere kopyalamaya başladı. Kendisi de sürekli çalışıyordu. Yine de toplam %40'ında ancak ustalaşmıştı.

İlk zamanlarda kolaydı ama daha sonra çok zorlaşmıştı. 3 kopya yapacak ve onları Chun Lanji, Lin Yong ve Yan Jin'e verecekti.

Zaman hızla geçti.

The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang