Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Jungkook
Bedenimde çok büyük bir ağırlık vardı. Hareket ettikçe sızlayan ve sinir bozucuydu. Aptal bir baş ağrısının vücuda yayılmasıydı sanki. Buna rağmen açtığım gözlerim ile tenimde soğuk bir dokunuşu da hissetmiş oldum. Burnumun ucuna değen minik ama soğuk bir bez ile yüzümdeki yaraları silen Jennie'yi gördüm. Gözleri doluydu. Ağlamakta gerçekten çok haklıydı. Çünkü şeytan hepimizi ele geçirmişti.
"Prensim iyi misiniz?" diye sordu. Bu dediğine o pansumana devam ederken hafifçe sırıtabilmiştim. "Sence benim prenslik bir yerim mi var?" Durdu ve gözlerimin içine baktı. "Şu halime bak Jennie." dedim boğuk sesimle ve bir kere öksürdüm.
Başım bacaklarının üzerindeydi. Dolan gözlerinin birinden yaşı akıp benim yanağıma süzülmüştü. Elindeki bezi küçük tasa geri koydu ve saçlarımı okşamaya başladı. Ah buna o kadar ihtiyacım var ki...
En son annem böyle saçlarımı okşamıştı. O zamanlar bir çocuktum. Şimdi ayaklarının üzerinde durması gereken bir veliaht idim. Ancak güçsüz ve savunmasızdım. Çocukluğumun en parçası olan bu kız her şeyiyle bana inanıyor ve güç kazanamam için her şeyi yapabileceğini gösteriyordu. Saçımı okşayarak bile.
"Sona yaklaşıyorum Jennie." dedim geçen sessizliğin ardından. "Başaramadığım için beni affet olur mu?"
"Saçmalama Jungkook! Senin suçun değil. Ama böyle konuşmanı da istemiyorum. Sen zoru başardın. Zamanında sarayın kahinleri senin için tüm zorluklara karşı göğüs gerecek bir prens olacağından bahsederlerdi. Kader kitabında bile yazıyor."
Kader kitabı. 1576 yılında İngiliz cadısı Ursula tarafından yapılmış bir kitap. Atalarım o cadıyı, o yıllar arasında idam edilmekten kurtarmış. Gerçi ölüm nedeni 1582 yılında yine idam olmuştu. Zamanında yapılan yardım ile cadı karşılığında bize bu kitabı vermişti. Saray mensuplarının, kraliyet ailesinin kaderinde olacakları gösteren bilge bir kitaptır. Bu kitaba herkes eline süremezdi. Öyle ki bilinçsiz dokunulduğunda yanarak can veriyordun. Sarayımızda kahinler bu nedenle de duruyorlar. O kitabın bekçileriydiler.
