The Pirates Of The BANGTAN // BANGTANPİNK

☠ Bölüm-21 ☠

Canlarım nerdesiniz? Oylar zaten sallantıda, şimdi daha da yok oldu sanki 😢😢 (Yazar Üzgün) 😢😢 Neyseeee...... Hepinize iyi okumalar ♥️

Jungkook

Yüzüme çarpılan sert su ile irkilmiş ve kapalı olan gözlerimi aralamıştım. Ben su yüzünde görme alanımı ellerim bağlı olduğu halde düzeltmeye çalışırken, kulağımdan beynime kadar uzanan kahkaha seslerini işitiyordum. Görüş açımda ise başta Yoongi ve muhafızları diye bilinen, aslında hepsi birbirinden beter olan haydutlardı. Onlara baktıkça midem bulanıyordu.

"Şu küçük prense bakın!" diyerek alay etmeye başladı. "Bütün aptallar senin tahta yakışacağını düşünüyor! Bütün aptal korsanlar!" diye ekledi. Ben ise oldukça sakindim.

"Nedenini biliyorsun. Ama bunu dalgaya vuruyorsun. Sana acıyorum Yoongi." dedim ve gülmeye başladığımda dirseğini karnımda hissettim. Acı bir yana nefes alamamıştım. Bu yüzden deli gibi öksürmeye başlamıştım.

"SEN KİMSİN? SEN KİMSİN DE BANA ACIYORSUN?" diyerek kükredi ben nefes almaya çalışırken. Kendimi hemen topladım. Bakışlarımı yüzünde kenetledim ve herkesin sessiz olmasını bekledim.

Aslında onu öldürecek tüm güce sahibim. Ama kullanabilmem için önce kendi üzerimdeki ölümü kaldırmam gerekiyor.

"Ben kraliyet kanından olan Korsan Prens Jeon Jungkook. Korsan Kral Jeon Jungho'nun oğluyum." dediğimde çenesi kasılmış ve siniri yüzüne gitgide daha da yansıyordu. "Öz oğluyum!" diyerek bastıra bastıra söylediğimde sinirden nefes alışverişi hızlanmıştı.

"Peki sen kimsin?" diye sorduğum.

O kadar ciddi bir şekilde durmuştum ki, tüm muhafızları bu sorunun cevabını merak etmişti. İşte dedim. Onu tek bir söz ile bu hale getirebiliyordum. Yüzüme yaklaştı ve gözlerime derin derin baktı.

"Ben Kral Yoongi'yim. Bunun bilinmesi herkes için yeter de artar bile." diyerek geri çekildi. Ardından muhafızlarına döndü. "Herkes dışarı! HEMEN!" diye emir vermesi ile herkes kaptan köşkünü terk ediyordu.

Oturduğum sandalyede bağlı olmam, veya şu an beni öldürecek olmasından filan hiç korkmuyordum. Üzüldüğüm tek şey tüm korsanlarının tek umudu olmam. Artık beni öğrenmeleri asla sağlam çıkamayacağımın bir işareti. Yine de son âna kadar çabalayacaktım.

Herkes odadan çıktığında sonunda sahte kral ile baş başa kalmıştık. Belki de beni öldürme zevkini tek başına yaşamak istediğinden herkesi bu yüzden göndermişti.

"Yıllarca sustun. Ama şimdi harekete geçtin. Neden?" diye sordu.

"Bunu nasıl sorabiliyorsun? Yaptıklarını görmeyecek kadar kan ile mi yıkandın sen?" diye şaşkınlıkla sordum. "Her şeyi mahvediyorsun. Korsan olsak bile bizimde kurallarımız var. Buna rağmen sırf tahtta oturuyorsun diye her şeyi yapabileceğini sanıyorsun. Ama yapamazsın!" diyerek son cümlemde sesimi yükselmiştim.

Yoongi ise masasın üzerinde duran şarap şişesini eline aldı ve vakit kaybetmeden kafasına dikti. Şişeyi dudaklarından çektikten sonra ağzındaki acı tattan olacak ki, yüzünü ekşitti.

"Beni bunu yapmaya o aptal korsanlar mecbur etti. Tahta çıktığım günden beri hiç istenmedim. Saygı görmedim, görmezden gelindiğim bile oldu." Tekrar içkiyi yudumladı. "Bana böyle yapan bir halkım var. Az bile yaptıklarım."