Zombiler İstanbul'da

FİNAL

Bu bölümle birinci kitabın finalini yapıyoruz. İkinci kitaba ne zaman başlarım bilemiyorum. Kitabı okuyan herkese çok teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir. Yeni hikayelerde görüşmek üzere...

                            YENİ BİR HAYAT

Selim ve diğerleri bahçedeki işlerini hallettikten sonra saraya girmeye hazırlardı. Aralarında çeşitli sebeplerden dolayı daha önce saraya gelmiş olanlar vardı ve binanın ne kadar büyük olduğunu bildiklerinden işlerinin ne kadar zor olacağını da tahmin ediyorlardı. Otel kompleksinin içinde iki bina vardı ve onlar öncelikle diğer binaya göre daha az odaya sahip olduğu için sarayın güvenliğini sağlamaya karar vermişlerdi.

-    Herkes hazırsa içeri girebiliriz.

-   Girelim Selim.

Selim ve Fırat kapıyı açıp içeri girmiş diğerleri de hemen onların arkasından binaya girmişlerdi. İçerisi biraz dağılmıştı ama yine de ihtişamını koruyordu. Bir süre etrafı inceledikten sonra dikkatli bir şekilde iç kısımlara doğru ilerlemeye başlamışlardı. Lobide dolaşan dört tane zombiyi ateşli silahlarını kullanmadan öldürmüş ve üst kattaki odaları aramadan önce alt katları kontrol etmeye karar vermişlerdi. Alt katlarda toplantı salonu, spor salonu, kapalı havuz, mutfak, depo ve bunlar gibi lüks bir otelde bulunan bölümler vardı. Girişin altındaki iki katın kontrolü sırasında on dört tane zombi öldürmüşler ve bu katlarda aranmadık en küçük bir bölüm bile bırakmayarak güvenliğini sağlamışlardı.

- Mutfakta ve depoda epey bir erzak vardı. Bunlar bizi bir süre idare eder.

- Eminim daha fazlasını da bulacağız Fırat, otelin içinde birden fazla restoran var ve hepsinin de mutfağı ayrı sanırım. Esra sen buraya benden çok gelmişsindir, kaç tane restoran vardı?

- Dört tane falan vardı sanırım. Doğru söylüyorsun Savaş, daha fazla erzak bulacağımızdan eminim.

- Umarım sizin dediğiniz gibi olur. Şimdi üst katlara çıkıp odalara bakmaya başlayalım.

Üst kata çıktıklarında koridorun sonundaki kapının önünde altı tane zombi olduğunu görmüşlerdi. Odanın içinde büyük ihtimalle insanlar vardı ama kötü bir sürprize mahal vermemek için koridor boyunca diğer odaları kontrol etmişler ve bu odalardan çıkan dokuz tane zombiyi öldürdükten sonra koridorun sonuna yaklaşmışlardı. Kapının önünde duran zombiler onları görünce üstlerine doğru gelmeye başlamışlardı. Fırat zombilerden üçünü kafalarından vurmuş kalan üç tanesini ise bıçaklarıyla öldürmüşlerdi. Selim odanın kapısına yaklaşmış ve kapıyı çalarak içeri seslenmişti.

- Kimse var mı? Artık güvendesiniz çıkabilirsiniz.

Selim içerden bir cevap alamamış ama kulağını kapıya dayayıp bir süre içeri dinleyince odada birilerinin olduğunu anlamıştı.

- İçerde birileri var.

- Bir daha seslen, belki duymamışlardır. İstersen İngilizce de seslen belki içerdekiler yabancıdır.

- İyi fikir.

Selim kapıyı bu kez daha kuvvetli çalmış ve önce Türkçe sonra İngilizce olarak içeri seslenmişti. Daha sonra kulağını tekrar kapıya dayamış ve içeriyi dinlemeye koyulmuştu. Kapıya birinin yaklaştığını duyunca kulağını kapıdan çekmiş ve kapının açılmasını beklemeye başlamıştı. Kapı saniyeler sonra açıldığında karşısında kırklı yaşlarının başında bir adam belirmişti. Selim içeri doğru baktığında odanın içinde altı kişi daha olduğunu görmüştü.

-  Merhaba, artık güvendesiniz.

-  Size ne kadar teşekkür etsek az, hayatımızı kurtardınız. Lütfen içeri gelin.