Bölüm 98

10.5K 379 37
                                    

Dört bir taraftan bulundukları katı kontrol etmeye başlamışlardı. Banyoya bakan Savaş her yerin kan olduğunu görmüştü.

- Banyoda her yer kan olmuş.

- Belli ki burada epey bir olay olmuş. Hadi üst kata çıkalım.

Üst kata çıkarken her an tetikte bekliyorlardı. Merdivenin son basamaklarına geldiklerinde üst kat görüş alanlarına girmişti ve en önde olan Fırat hızlıca eğilmiş ve diğerlerine de hemen eğilmelerini işaret etmişti.

- Ne oldu Fırat, ne gördün?

- Yukarıda parti devam ediyor sanırım. Her yer zombi dolu.

- Şimdi ne yapacağız?

- Bu kattaki zombilere görünmeden bir üst kata çıkalım. Orada bu katın salonuna bakan küçük bir balkon yapılmış. Oraya çıkabilirsek avantajlı duruma geçeriz ve yukarıdan hepsini kolayca avlarız. Onlardan yükseğe çıkmamız şart.

- Fırat haklı, Obi-Wan Kenobi’de yükseklik avantajından faydalanıp Anakin’i yenmişti.

Selim, Savaş’ın kendisinin de en çok sevdiği filmlerden olan Star Wars’dan verdiği örneği anlamıştı ama Arnavut Cemal’le Fuat,  “Ne diyor bu?” der gibi bakıyorlardı. Ama şimdi onlara bunu açıklamanın ne yeri ne de vaktiydi.

-  Peki o zaman dediğiniz gibi yapalım.

-  Benim işaretimle hızlıca yukarı çıkıyoruz. Tamam mı?

Fırat başını kaldırarak yukarıyı incelemeye başlamıştı. Diğerleri her an fırlamaya hazır bir şekilde ondan gelecek işareti bekliyorlardı. Bir dakikaya yakın bekledikten sonra Fırat işareti vermiş ve diğerleri birden oldukları yerden fırlayarak üst kata çıkmaya başlamışlardı. Hızla merdivenleri çıkarken en önde giden Fuat bir zombiyle yüz yüze gelmişti. Fuat kısa bir şaşkınlığın ardından tam zombi ısırmak üzere yaklaşırken kenara çekilmiş ve Selim elindeki susturucu takılmış tabancayla zombinin beynini dağıtmıştı.

- Sağol Selim.

- Önemli değil abi, devam edelim.

Hızlarını biraz azaltıp dikkatlerini biraz artırarak merdivenleri tırmanmaya devam etmişlerdi. Çıktıkları kat temize benziyordu.

- Burada zombi yok galiba.

- Şu köşedekini saymazsak yok.

-  Bu tek başına ne arıyor burada?

-  Aşağıdaki partiden sıkılmış, biraz yalnız kalmak için buraya gelmiş sanırım.

- Bugün yine süper espriler yapıyorsun Fırat.

- Her zamanki halim kuzen. Neyse ben şunu halledip geleyim. Siz şu tarafı kontrol edin. Sonra da şu alt salona bakan balkona çıkarsınız.

- Tamam, sen de dikkatli ol.

Fırat köşedeki zombiyle ilgilenmek için sol tarafa giderken diğerleri de sağ tarafı kontrol ediyorlardı. Başka bir zombiye rastlamamışlardı. Aşağı salona tepeden bakan balkona çıktıklarında ise Fırat’ın bu planının gerçekten çok iyi olduğuna kanaat getirmişlerdi. Aşağıdakilerin kendilerini göremeyecekleri bir pozisyon almış ve Fırat’ı beklemeye başlamışlardı. Neyse ki bekleyişleri uzun sürmemiş Kısa bir süre sonra Fırat yanlarına gelmişti.

- Burası harika, işimiz kolay olacak. Gerçi pek sanmıyorum ama aşağıdan veya yukarıdan gelebilecek bir tehlikeye karşı birisi merdivenlerin orada kalsa daha iyi olur.

-  Merdivenleri ben tutarım, siz rahatça işinizi görün.

- Tamam o zaman Cemal abi merdivenleri tutuyor bizde buradan bütün zombileri tek tek indiriyoruz.

Arnavut Cemal merdivenlerin olduğu yere giderken diğerleri de ateş etmek üzere yerleşmişlerdi. Salonu bölgelere ayırıp paylaşmışlardı. Böylece aynı hedefe nişan alma gibi bir durum olmayacaktı.

-  Herkes hazırsa Fuat abinin atışıyla başlıyoruz.

Herkes kafasını hazırız anlamında sallamıştı ve Fuat’ın bir zombiyi tam kafasından vurduğu atışla kurşun yağmuru başlamıştı. Fuat başta olmak üzere hepsi son derece isabetli atışlar yapıyorlardı ve zombiler tek tek yere yığılıyordu. Dakikalar sonra yerlerdeki cesetler yüzünden salonda yürünecek yer kalmamıştı.

- Ne çok zombi varmış yahu, öldür öldür bitmedi.

-  Katliam yaptık. Cesetlerden aşağıda adım atacak yer kalmadı.

- Bunları öldürdük ama bu cesetleri ne yapacağız.

- Doğru ya, ben bunları hayatta dışarı taşımam. Bence evi komple ateşe verelim.

- Olmaz öyle şey Fırat, ama açıkçası bu cesetleri dışarı taşımayı benim de gözüm almıyor. Neyse şimdilik bunlar burada dursun yerleşecek birileri gelirse hep beraber icabına bakarız. Hadi şu üst katı da bir kontrol edip evimize dönelim.

Üst kata sadece Fırat ve Savaş çıkmış diğerleri de bodrum katını kontrol etmeye inmişlerdi. Fırat ve Savaş yukarıda kimsenin olmayacağını düşünüyorlardı ama yanılmışlardı. Bu katta da beş tane zombi vardı ve büyük bir kapının önünde bekliyorlardı.

- Ulan bu ne biçim ev be, herhalde bütün ada bu partiye davetliymiş.

- Neyse Fırat bir de iyi yönünden bak bundan sonra işimiz kolay olacak.

- Savaş bir evde bu kadar zombi varsa bütün ada da kim bilir ne kadar vardır. Bu iş sandığımız kadar kolay olmayacak. Üstelik bizim nüfusumuz artmayı bırak eksiliyor.

- Dur bakalım, hem şu kapının önünde beklediklerine göre içerde birileri olmalı, belki içerdekiler bize çok faydalı olacaktır.

- Yok be oğlum, çok bir numaraları olsa iki gündür orada beklerler miydi? Çıkar bir şeyler yaparlardı. Bize o geçen gün Ferit abileri kurtarmaya giderken yardım eden bir keskin nişancı var ya?

- O adam gerçekten süper bir nişancıydı.

- Hah işte bize öyle adamlar lazım. Bak şimdi içerden kim bilir nasıl tipler çıkacak. Hadi yürü de halledelim şu işi.

Fırat artık sıkılmıştı ve Savaş’a fırsat vermeden, önce tüfeğini sonra da silahını kullanarak beş zombiyi de öldürmüştü. Fırat bazı hareketleriyle gerçek bir profesyonel olduğunu gösteriyordu.

- Fırat ne yaptın böyle?

-  Biraz hızlanmanın vakti geldi. Hadi açalım şu kapıyı bakalım içerde kim varmış.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin