Bölüm 38

13.4K 496 61
                                    

Onlar yollarına giderken caddenin diğer tarafında bulunan bir binadan alevlerin yükseldiğini gördüler tam bu sırada binadaki pencerelerden birisi açılmış ve üst katlardan birisi kendini aşağıya atmıştı.

-   Aman yarabbi, nasıl aşağı atladı gördünüz mü?

-    Yanarak ölmek yerine aşağı atlamayı tercih etti. Kim bilir belki de bir zombiden kaçıyordu.

-    Aslında İstanbul’da yaşıyor olmamız bizim için bir şans, en azından kaçabileceğimiz ve zombilerin bize ulaşamayacağı bir deniz var. Ankara veya ona benzer şehirdekilerin durumu çok daha zor. Kaçacak yerleri neredeyse yok.

-    Doğru söylüyorsun Selim.

Takip ettikleri Fuat’ın kullandığı araba hızını artırmıştı Savaş da onların hızına ayak uydurdu. Kısa bir süre sonra Fuat sola dönüş sinyali vermişti.

-    Geldik sanırım Selim,  Fuat abi sola sinyal verdi.

-    İyi, umarım bir terslik olmaz da kolayca hallederiz şu işi.

-    İnşallah.

Fuat’ın arabası sokağın içinde 50 metre kadar gittikten sonra durmuştu. Selim minibüstekilere her zamanki gibi dikkatli olmalarını söyledikten sonra minibüsten inmişti. Sokağın elektrikleri yoktu ve her taraf zifiri karanlıktı. Yüksek apartmanların arasında kalan sokak ayın cılız ışığından bile yeterince faydalanamıyordu. Bu durum Selim’in hiç hoşuna gitmemişti. Çok hızlı olmaları lazımdı. Selim kemerine astığı feneri çıkarmıştı ama yakmamış apartmanda yakmayı planlamıştı.

-   Hadi gidelim Selim.

-   Gidelim Fuat abi ama çok dikkatli olmamız lazım elektriklerin olmaması işleri iyice zorlaştırıyor.

-    Doğru söylüyorsun sanki her karanlık kuytudan biri fırlayacakmış gibi hissediyorum.

-    Selim dikkat et kendine.

-    Ederim Esra sizde dikkatli olun ortalık çok karanlık, gözünüzü dört açın.

Selim ve Fuat 6 katlı apartmanın kapısına gelmişlerdi. Selim kapıyı ittirip açık olduğunu görünce biraz rahatlamıştı.

-  Neyse ki kapı açıkmış bir de bununla uğraşmak zorunda kalmadık. Aman abi çok dikkatli ol, kaçıncı kata çıkacağız?

-   İkinci kata çıkacağız Selim.

-   İkinci kat mı? Ben giriş katında falan oturuyordur diye düşünmüştüm.

-  Haklısın öylesi daha kolay olurdu. Ama ömrü bu evde geçti, evi o kadar iyi tanıyor ki evin içinde gözleri gören bir insandan farksızdır. O yüzden de burayı bırakıp çıkamadı.

 - Neyse abi burada lafa daldık bir an evvel çıkalım.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin