Bölüm 36

14.2K 541 49
                                    

Savaş hemen yolun boş tarafına geçti ve hızını artırarak zombi askerlerin yanından geçti. Kullanamasalar bile bazılarının omzunda tüfekleri halen asılıydı. Selim askerlere de bu aşıların yapılmış olmasının ne kadar büyük bir şanssızlık olduğunu düşündü. Eğer askerler hastalığa yakalanmamış olsalardı olaylar belki kontrol altına alınabilirdi.

-   İşimiz gerçekten de çok zor. Ama kaosun zirvede olduğu bu ilk günleri atlatabilirsek toparlanıp işleri düzene sokabiliriz.

-   Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz evlat, sen herkesi kendin gibi iyi kalpli belleme, ortalığın böylesine karışmasını bekleyen sayısız insan vardı. Güçlünün güçsüze üstün geldiği eski çağlara döndük sanırım. Uğraşmamız gereken sadece zombiler olmayacak, onlar en nihayetinde vahşi birer hayvan gibiler, ama bir de kafası sırf kötülüğe işleyen insanlar var. Esas dert bunlar olacaktır.

Selim de bunları düşünmüştü, hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının o da farkındaydı ama şimdiden diğerlerinin umudunu kırmaya da gerek yoktu.

- Biz birbirimize kenetlenir iyi insanlarla güçlerimizi birleştirirsek eminim ki bütün kötülüklerin üstesinden gelebiliriz. Sen umudunu kaybetme Cemal abi.

-   Evlat bizim yaş gelmiş yetmişe dayanmış. Ben bu hayattan göreceğimi gördüm alacağımı aldım. Geçmişim de günahlarda var sevaplarda belki hayatımın bu son deminde sizlere elimden geldiğimce yardım ederim de sevaplarım biraz daha artar.

-  Sen de daha çok iş var Cemal abi, sen ne dersin Nalan abla?

Filiz’in bu sorusu karşısında Cemal abi utanmış Filiz’e eliyle bir şeyler işaret ediyordu. Selim de hınzırca gülüyordu.

-   Elbette kızım, sen Cemal beyin öyle söylediğine bakma, o şimdiki delikanlıların hepsini cebinden çıkarır.

Arnavut Cemal Nalan hanımın sözleri üzerine epey keyiflenmişti. Utanmasa iyi ki bu olaylar oldu da Nalan hanımla yakınlaşma fırsatı bulabildim diye sevinecekti.

-    Selim arkadakiler selektör yapıyorlar sanırım durmamızı istiyorlar, ne yapalım?

-    Allah Allah ne oldu ki acaba? Duralım bakalım.

Savaş minibüsü kenara çekmişti. Selim minibüsten inmek üzere hareketlendi.

-   Siz hiç inmeyin, ben bir bakayım.

Selim minibüsten indi ve hemen arkalarına yanaşmış olan arabaya gitti. Arka kapıyı açarak içeri girdi.

-    Hayırdır ne oldu?

-   Selim bizim bu tarafta oturan bir arkadaşımız var da aklımıza o geldi. Gidip acaba onu da almamız mümkün olabilir mi?

-    Şey bilmem ki, hem belki o da gitmiştir güvenli bir yere, bir ihtimal için risk almasak iyi olur.

-  O bir yere gidemez Selim. Arkadaşımızın gözleri ne yazık ki görmüyor ve bizden başka da onu düşünecek birisi olduğunu zannetmiyorum. Onu böyle bir durumda bırakmak ömür boyu vicdan azabı çekmemize sebep olur.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin