Bölüm 68

11.6K 416 14
                                    

Selim ve Fırat üst kata dikkatlice çıkmışlardı. Bu katın ve alt katın planı aynıydı. Ama Selim’in gözüne salondaki son derece büyük şömine takılmıştı.

- Fırat baksana bu salonda şömine varmış. Bu çok iyi oldu.

- Evet bu çok iyi ama bir yerlerden bir de şöyle fırınlı ocaklı bir soba bulabilirsek çok işimizi görür.

- İstanbul’da olsak işimiz zordu ama burada öyle bir soba bulabiliriz diye düşünüyorum.

Selim ve Fırat aynı dikkatle bu katı da aramışlar ve burada da bir tehlikeyle karşılaşmamışlardı.

- Bir kat kaldı orayı da aradık mı tamamdır. Sonra hemen tekneye dönüp diğerlerini getiririz. Ondan sonra güzel bir şeyler yiyip uzun bir uyku çekmem lazım. Çünkü ayakta duracak halim kalmadı.

-  Haklısın, en çok sen yoruldun. Ama yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.

Selim ve Fırat çatı katını aramak için merdivenleri çıkarken Fuat ve Savaş da alt katı arıyorlardı. Alt kat da yani bodrum katında küçük bir kapalı havuz, sauna, küçük ama çok güzel bir hamam ve içinde yürüme bandı vs. olan küçük bir spor odası vardı.

-  Bu ne biçim ev böyle Savaş, şuraya bak sanki beş yıldızlı otel. Yazık yahu millet açlıktan kırılırken şu lükse bak.

- Doğru söylüyorsun abi.

Aslında kendisi de lükse meraklı olan Savaş Fuat’ın bu eleştirilerine genellikle kısa cevaplar veriyordu.

- Abi şurada bir kapı daha var oraya da baktık mı tamamdır.

- Hadi bakalım.

Yine her zaman ki tedbirlerini alıp kapıyı açmışlardı, gördükleri manzara karşısında ikisi de sevinçten şaşkına dönmüştü.

- Şunlara bak Savaş.

- Bu harika oldu Fuat abi.

Açtıkları oda ağzına kadar erzakla doluydu. En hayati gıda maddelerinin hepsinden bolca vardı. Un, pirinç, bulgur, makarna, konserve, yağ vs. ile dolu olan oda, kendi getirdikleri erzakta eklendiğinde onları epey bir süre idare edecek gibi gözüküyordu.

- Hadi abi yukarı çıkalım da Selimlere de haber verelim.

Odanın kapısını kapattıktan sonra Fuat ve Savaş giriş katına çıkmışlardı. Bu sırada Selim ve Fırat da çatı katına çıkan son birkaç merdiveni çıkıyorlardı.

- Dur Fırat.

- Ne oldu Selim?

- Bak, yukardan sesler geliyor sanki.

Fırat kısa bir süre yukarıyı dinledikten sonra Selim’e hak vermişti.

- Doğru söylüyorsun, yukarda zombiler var. Ama hallederiz. Seslerden anladığım kadarıyla 2 veya en fazla 3 tane olmalı. Hadi çıkıp bir an önce bitirelim şu işi.

Fırat önde Selim arkada kalan son basamakları da tırmanarak çatı katına ulaşmışlardı. Son derece sessizlerdi. Bu yüzden bir kapının önünde bekleyen zombiler, geldiklerini fark etmemişti. Fırat hiç zaman kaybetmedi ve sessizce arkadan yanaşıp bugün çok işine yaramış olan susturuculu silahıyla 2 zombiyi kafalarından vurdu. Selim cesetlerin yanına yaklaştı ve kısa bir süre inceledi.

- 50’li yaşlarında bir erkek ve bir kadın, evin sahibi olmalılar. Bu odanın kapısında beklediklerine göre içerde birileri olmalı.

-  Haklısın ama içerdekilerin de zombiye dönüşmüş olma ihtimali var.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin