Bölüm 112

10.1K 393 55
                                    

- Bence bu işi bu gece bitirelim. Ne dersin Fatih, bu gece diğerleri tetikte bekliyor mudur?

- Pek sanmam, hepsi epey içmişti. Zaten bizi de aralarında tek ayık olanlar olduğumuz için göndermişlerdi. Eminim şimdiye çoğu sızmıştır.

- Bu iyi bir haber işte, Kenan sen şu kenarda duran ipi al da arkadaşların ellerini güzelce bağla, sonra da kıyıya çıkalım.

- Olur abi.

- Bu arada benim adım Fırat, bu da kuzenim Selim.

Kenan yerde duran ipi almış ve yerde yatan adamların ellerini hızlıca bağlamıştı. Daha sonra adamları kaldırıp geldikleri küçük tekneye bindirmişlerdi. Selim, Kenan ve bağladıkları adamlar küçük tekneyle kıyıya dönerken, Fırat ve Fatih de motorla dönmüşlerdi. Yalının rıhtımına ulaştıklarında Savaş büyük bir merakla onları bekliyordu.

- Çok şükür gelebildiniz, burada meraktan çıldıracaktım. Neler oldu?

- Sorun yok Savaş, arkadaşlar yollarını kaybetmiş, bir süre misafir edeceğiz. Sen hemen Abbas’lara gidebilir misin? Hazırlanıp gelsinler zira bu işi bu gece bitirmemiz gerekiyor.

- Hemen gidiyorum.

Savaş hızla yola çıkmıştı. Fırat ise önüne kattığı adamları evin bodrumuna götürüyordu.

- Selim ben bunlarla ilgilenirken sen de Cemal ağabeylere haber ver, olur mu?

-  Ben de zaten yukarı gidiyordum.

Selim hızla yukarı çıkarken Fırat da tutsaklarını bodruma indirmiş ve fazla kullanılmayan eşyaların depolandığı küçük bir odaya adamları kilitlemişti.

Selim yukarı çıktığında önce kendi odasına girmişti. Odayı boş bulunca Arnavut Cemal’in Fuat’ın odasına taşındığı hatırlamıştı. Kendi odasından çıkıp onların odasına gitmiş ve kapıyı hafifçe aralayıp içeri bakmıştı. İkisi de derin bir uykudaydı ve Selim insanları uyandırmaktan oldum olası hoşlanmadığı için şimdi de Cemal ve Fuat’ı uyandırmakta zorlanıyordu ama yapacak bir şey yoktu. İkisini de dürtmüş ve isimlerini seslenmişti. Önce Arnavut Cemal sonra da Fuat uyanmıştı.

-  Ne oldu Selim, bir terslik mi var?

- Abi şimdilik durum kontrol altında ama aşağıya gelmeniz lazım.

Cemal ve Fuat pijamaları ile aşağıya inmeye hazırlanırken Selim onları durdurmuştu.

-  Abi hazırlanıp inerseniz daha iyi olur. Sanırım bize yol göründü.

- Tamam evlat hazırlanıp geliyoruz.

Selim Filiz’e de haber vermeyi düşünmüştü ama kararsızdı. Daha sonra evden birilerinin de durumdan haberdar olmasının şart olduğunu düşünüp Filiz’in odasına gitmişti. Aslı ve Selen Pelin’in odasına taşındıktan sonra Filiz’de Esra’nın odasına geçmişti. Selim odanın kapısını çalmayı düşünmüştü ama Esra’nın uyanmasını da istemiyordu bu yüzden kapıyı yavaşça aralayarak içeriye girmişti. Filiz’in yatağına yaklaştığında Filiz’in üzerindeki örtünün açılmış olduğunu ve altında sadece küçük bir boxer olduğunu görmüştü. Selim bir an duraksamış ama sonra kendine kızarak örtüyü Filiz’in üzerine çektikten sonra onu uyandırmaya çalışmıştı.

-  Filiz, Filiz uyan hadi.

Selim Filiz’i dürtükleyip biraz uğraştıktan sonra uyandırmayı başarmıştı. Filiz gecenin bir yarısında başucunda Selim’i görünce acil bir durum olduğunu düşünüp heyecanlanmıştı.

-  Ne oldu Selim, kötü bir şey mi oldu yoksa?

-  Sakin ol Filiz, telaşlanacak bir durum yok. Ama aşağıya gelmen gerekiyor.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin