46. Bölüm

22.2K 1.6K 117
                                    


Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"Ecem, neden sürekli karnını tutuyorsun? Karnın mı ağrıyor?"

Maviş, duyduğu cümleyle şaşkınlığından ne yapacağını bilemedi. Aslında bebeği öğrendiğinden beri hep nasıl sürpriz yapacağını düşünmüştü. Öyle kötü bir dönemde öğrenmişti ki sürpriz yapmak için bekleyemeyecekti ama en azından sarılıp, öpecek durumdayken söylemeyi planlamıştı. Şimdi bebeği söylese hızla iyileşmesi için bir umut daha olacaktı. Yine de karnından ellerini yavaşça çekti. Hiç şaşırmamış gibi gülümsedi.

"Ah! Farkında değilim! Aman! Sen hastaneye yattığından beri, ben ne yaptığımı biliyor muyum?" diye bir çırpıda konuştu ve elini dudaklarına götürdü. Uzaktan öpücük yolladı. Dışarı çıktığında kapıya sırtını dayadı. Kalbi küt küt atarken sakinleşmek için derininden bir iki nefes aldı, verdi.

Cihat ise sadece arkasından gülümseyerek baktı. Hemşiresine döndüğünde onun da gülen yüzüyle gözlerini kapattı. Bol bol dinlenmek ve bir an önce iyileşmek istiyordu. Mavişe sarılmak için can atıyordu. Ecem'in kızaran yüzü, heyecanlı ve ürkek bakışları ile içi gitmişti. Kendi kendine tekrar gülümseyip, uykuya daldı.

Cenkay'ın önderliğinde devam eden araştırmalar sonucu Cihat'ı kimin vurduğu kesinleşti. Cihat vurulduktan iki gün sonra Sedat ŞAHİNER'in iş yerine gitmediği, hiçbir yerde görülmediği tespit edilmiş, yurt dışına çıktığına dair hiçbir bulguya ulaşamamışlardı. Tekneyle açıldığını bu yolla yurt dışına kaçma düşüncesine yoğunlaşmışlardı. Ancak Ocak ayının başlarında hava koşulları göz önünde bulundurulduğunda deniz yoluna başvurmalarının çılgınlık olduğuna kanaat getirdiler. Bu yüzden ilk önce kaçabileceği yerleri iyice hesap ettiler. Adamlarının sürekli bulamadıklarına dair getirdiği haberler üzerine daha çok ülkenin sahil şehirlerinde, kasabalarında hatta köylerine varana kadar araştırmalarını derinleştiler.

Kaya, emaneti uyandıktan sonra sık sık hastaneden çıkarak soruşma konusunda hem bilgi alıyor, hem de deneyimlerini paylaşıyordu. İçinde patlamaya hazır bir volkan duruyordu ve palayı bulduğunda akan lavlarında cayır cayır yakacağına dair yeminler ediyordu. Sürekli onlara bu acıyı yaşatanların nasıl canını yakacağına dair görüntüler gözünün önüne geliyor, sakin durmakta zorlanıyordu. Kardeşi şehit olduğunda da aynısını hissetmişti ve kendine güvenmediği için sevdiği mesleğinden istifa etmişti. Evet! Kerem şehit olduktan sonra aile de kalan tek erkek olarak ailesinin de ona ihtiyacı vardı ama en çok da mesleğine ihanet etmekten korkmuştu. Çünkü ne zaman dağa çıksalar önüne gelen her teröristi teslim olmasına fırsat vermeden öldürmek istemişti.

Cihan, bütün yeraltı bağlantılarını kullanıyordu. Fakat adam yer yarılıp, içine girmiş gibiydi. Yurt dışından döner dönmez Gökçe'yi bile görmeden bu işe odaklanmıştı. Cenkay ve Kaya'nın sinirli hallerinden soğukkanlı olamayacaklarını onları birinin sakinleştirmesi gerektiğinin bilinciyle işlerini hızlandırıp, düşündüğünden erken yurda dönmüştü. Zaten ne zaman böyle bir şey olsa kendini hep çok yönlü düşünmeye itiyordu. Her ne kadar aynı yaşlarda olsalar da Cihan hepsinin büyüğü görevini yürütüyordu. Bunun bilinciyle mi yoksa sahiplenme duygusuyla mı böyle hareket ediyordu, buuna bir türlü karar veremese de bu adamlar onun yıllardır tek güvendiği sırtını dayadığı kardeşleriydi. Canı pahasına kardeşlerini korurdu.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin