12. Bölüm

24.1K 1.9K 723
                                    

Bu sefer erken gelsin dedim... Çok merak edildi :) Bölümü kontrol edemedim. Hatalarım varsa affola... 

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.



12. Bölüm

"HAYIRRR!!!"

Cihat'ın bağırışına mahallede ne kadar meraklı komşu varsa dışarı çıktı. Feryat figan şeklindeki haykırışa Kaya ve Doruk da arabadan fırladı. Onları gören saldırıya uğradı sanırdı. Nuriye Hanım perdeyi kıvırtmış gözyaşları eşliğinde videoya alıyordu. Belki Ecem görürse sevgisine inanırdı. Sevmeyen adam bu kadar yıkılır mıydı?

Cihat o güçlü bağırıştan sonra mırıltı şeklinde durmadan hayır, hayır, hayır diyor ama devamını getiremiyordu. Olduğu yerden bir santim bile kıpırdamıyordu. Put gibi durmuştu. Kaya'nın okkalı yumruğu ile başını kaldırdı. Gözleri kan çanağı, ölüyorum bakışları atıyordu. Sonra bedeninde öyle bir sinir büyüdü ki o çok sevdiği şoföre bile veremediği arabasını tekmelemeye başladı.

"Yaktın Ecem... Yıktın beni!! Başardın... İşte tüm derdim buydu... Böyle yanmamak böyle kahrolmamak içindi..." diye hem bağırıyor hem de arabanın anasını ağlatıyordu. Arkadaşları bakmakla yetindiler, sinirini bir şeylerden çıkarmasını beklediler. Kendini kilitlemek yerine, varsın arabayı perte çıkarsın diye düşündüler.

"Mutlu musun Ecem benden gittin mutlu musun? Seviyorum dedim lan aşığım dedim. Hiç mi önemi yoktu..." Bağırarak, ağlayarak Ecem karşısındaymış gibi içini döküyordu. Gücü tükenene kadar vurdu. Sonra ön tekerin dibine oturup, dizlerini kendine çekerek hıçkıra hıçkıra ağladı. Doruk da ağlıyordu. Emanetine yardım edememek içine dokunuyordu. Kaya ise kaşlarını çatmış salaklığından düştüğü duruma bakıyordu. Etraftaki kadınların;

"Tüh tüh yazık sanırım cenazesi var," gibi sözlerinden sonra hareket etmesi gerektiğini düşündü. Yanına gidip, koluna yapıştı. Doruk'a bir baş hareketiyle yardım et dedi. Zar zor ayağa kaldırdığından hala omuzları sarsıla sarsıla ağlayan arkadaşıyla göz göze geldi.

"Emanetin yıkıldı. Emanetin yanıyor. Kaya benim o günlerden beri ilk defa canım bu kadar acıyor..."

"Saçmalama... Ecem öldü mü lan öldü mü? Hayır! Bu hayatta ölümden başka her şeye çare vardır. İnsanız biz oğlum insanız. Ümidimiz var bizim seni teselli etmeyeceğim. Ecem zaten senin dersini iyice verdi. Yıkılmak yok anladın mı? Hemen karalar bağlamak yok..." Artık Kaya da bağırıyordu. Çünkü böylesi bir kabullenişi kaldıramıyordu. Daha neyin mücadelesini vermişti de yıkılmıştı.

"Bükmüşsün boynunu zırıl zırıl ağlıyorsun. Sen bunu hak ettin tamam mı? İlk önce öyle ya da böyle bunu kabulleneceksin. Sen o kızı kaybetmeden, kıymetini bilemedin. Aklının başına gelmesi için kaybetmen gerekiyormuş demek ki... Kalk lan!!! Düş önüme pes etmek yok... Tamam mı EMANET !!" Cihat biraz daha sakinleşmişti. Elindeki buruş buruş mektuba baktı. Kaya haklıydı. Daha neyin mücadelesini vermişti ki... Ne yapacak edecek Ecem'i bulacaktı. Bu zarfın içinde ne yazarsa yazsın vazgeçmeyecek, Ecem'i kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaktı.

Anladın mı dedim?" Sadece yoldaşının gözlerine baktı. Sesi çıkmadı. Hala iç çekişleri devam ediyordu. Doruk ve Kaya'nın kollarında arabaya zor yürüdü. Bacakları kilitlenmiş gibiydi. Elleri de hala yumruk halindeydi. Sanki yumruklarını açarsa mektup gidecekmiş gibi davranıyordu. Arka kapı açıldı koltuğa ters oturdu. Ancak bacaklarını kaldıramıyordu. Doruk hemen bileklerinden tutup, yerleşmesine yardım etti.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin