23. Bölüm Part I

20.7K 1.7K 319
                                    

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"GİTME..."

Ecem, kulaklarını dolduran gitme kelimesi ile öyle bir sarsıldı ki ne yapacağını bilemedi. Cihat'ın hala gözlerinin kapalı olduğunu görünce biran yanlış duyduğunu sandı. Sonra bileğindeki elin onu tekrar çektiğini hissettiğinde sanki olağan bir durummuş gibi kolunu çekti ve sırtı yatak başlığına gelecek şekilde yanına uzandı.

Cihat, elinden kurtulan Ecem'in bir şey demeden çekip, gideceğini düşündüğünden gözlerini daha çok sıktı. Yanında ki ağırlıkla gözlerini açıp, karşıya bakan kıza baktı. Yüreğindeki hüznün anında dağıldığını hissetti. Dayısından miras kalan yandan gülümsemesiyle dudakları kıvrıldı. Bacaklarını yine hareket ettiremiyordu. Sanki belden aşağısına felç gelmiş gibiydi. Hafifçe kendini kaldırarak başını Ecem'in göğsüne koydu. Sonra tek koluyla beline sarıldı. Sakatlanan omzu acıyordu ama önemli değildi.

Ecem başını yukarı kaldırdı. Elleri yanlarında yumruk olmuştu. Tam göğsünde olan adamla ne yapacağını bilmiyordu. Şuan sadece hıçkıra hıçkıra ağlamak istemesi çok saçmaydı. Neden çekip gitmemişti ya da neden konuşamıyordu. Gün içinde yaşadıkları olay, Cihat'ın yaralandığını ve hastaneye gittiğini öğrenmek, üstüne geçirdiği kriz ve geçmişi ile ilgili öğrendiği gerçeklerle bedeni iflas etmek üzereydi. Ya sinir boşalması yaşayacak bağıra bağıra ağlayacaktı ya da yüreğini hallaç pamuğu gibi söküp atacaktı. Artık kaldıramıyordu. Sevdiği adam göğsündeyken çöküşün en dibindeydi.

"Teşekkür ederim," diye Cihat'ın zor çıktığı belli olan sesiyle tavana bakan gözleri kapandı. Yanaklarına yol alan yaşları silme gereği duymadı. Sağ eli kendiliğinden kalktı. Saçlarını okşamaya başladı. Gözlerini açmaktan korkarcasına görmeden sol eliyle de yanağına dokundu. Dokunduğu yerde kaldı. Kalp atışı coşmuş durumdaydı. Cihat'a dokunmak bütün duyularını ayaklandırmıştı. 'Ah be kalbim bu nasıl adanmışlık, yaşadıklarına rağmen bu neyin mutluluğu,' diye içinden kendine kızdı.

Cihat ise daha da çok ağırlığını vererek sarıldı. 'Allah'ım ne olur, şuan zaman dursun ve sabah olmasın, bana hep böyle dokunsun,' diye içinden dua ediyordu. Bu meçhul hayatında yıllardır ilk defa ruhunun içinde ufak da olsa bir ışık yandığını hissediyordu. Resmen Ecem'le yaşama hevesi yeniden gelmişti. Onu hayatına katmak, onunla olmak fikri bile hüzünle kaplı gönlüne iyi geliyordu. Saçlarında gezinen elin tadını çıkarırcasına hiç konuşmadı. Hasret kaldığı kokusunu çeke çeke uykuya daldı. Ecem, Cihat'ın düzenli nefeslerinden uyuduğunu anladı. Yavaşça yastığın üzerine yerleştirdikten sonra kendine hakim olamadı. Yanağına bir öpücük kondurdu.

"İyi uykular mavi gözlü gaddarım," diye mırıldandı. Kendine şaşırdı. 'Beni bu kadar yaradıktan sonra sana nasıl güveneyim bilmiyorum ama kahretsin ki kalbime de söz geçmiyor,' diye yüzüne bakarak içinden konuştu. Sanki ayaklarına bir şey bağlamışlar gibi odadan çıkamıyordu. Bir süre daha sevdiği adamı seyretti. Sonra sessizce uzaklaştı.

Ecem için bugün ruhen çöküşe giden bir gündü. Biran önce bitmesini dileyerek kendini odasında ki banyoya attı. Küveti sıcacık suyla doldurdu. Aslında çok sıcak yıkanmazdı. Beyaz tenli olduğu için çok kızarıyordu. Ancak yüreğine hançerler girmişcesine acı çekiyordu. Bedeni kaskatı olmuştu. Küvete girdiğinde yine aynı şeyleri düşündü. Zaten çocukluğu bir zalimin elinde geçmişti. Annesine yapılanları unutamıyordu. Sonrasında Cihat'ın kendine yaptıklarını düşündü.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now