31. Bölüm

23.7K 1.7K 370
                                    

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"Geçmişinde ne yaşadıysan iyi kötü hepsi sensin ve ben bu kadını çok seviyorum. Bundan sonra ben varım. Hep yanı başında olacağım. Sırtını belli ki babana dayayamamışsın ama bana koşulsuz güvenecek, inanacaksın. Seni hiç yanıltmayacağım. Bu gece şahit olsun bu sözlerime bu dakikayı bana ilerde hep hatırlat. Senin dağın da, çınarın da, kocan da, sevdiğin de, geleceğin de ben olacağım."

Ecem, Cihat'ın koluna başını koyup gözyaşlarını sessizce akıtmaya başladı. O kadar haklıydı ki kendini bildi bileli annesinin ezilmesini seyretmişti. Babasının acımasızlıkları, annesine düşman gibi davranması hep ondan soğumasına neden olmuştu. Verdiği tepkiler ve annesini savunmaya başlamasıyla, yanında yapamadığı hareketleri, Ecem'in duymadığını düşündüğü zamanlarda yapmaktan hiç vazgeçmemişti.

Babasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu hep tahmin etmişti. Eve gelmemesi, geldiği zaman annesiyle muhatap olmaması, bu düşüncesini güçlendirirdi. Peki o kadın, annesinin en yakınım dediği kişi olmak zorunda mıydı? O kadının söyledikleri dün gibi aklındaydı. Babasının yıllarca karşısına çıkıp, ondan af dilemesi sadece nefretini katlamıştı. Bir gram içi soğumamıştı.

Allah'tan geleni bu denli küçümsemek kimin haddine düşmüştü. Yapayalnız bir kadını ezdikçe ezmişlerdi. Allah çok büyüktü. Şu an özellikle sol bacağından vurulmuş olmasını, ilah-i adalet olarak görmekten ileri gidemiyordu. Şimdi akıttığı gözyaşları da annesini yeteri kadar savunamadığı içindi. Daha çabuk büyüyebilir ve annesi için dünyayı karşısına alabilirdi.

Cihat, Mavişinin sessizce ağlamasına dayanamıyordu. Bir taraftan ağlasın içini boşaltsın derken, diğer taraftan onun bu hali yüreğini sızlatıyordu. Başını boynuna gömüp, kokusunu içine çekti. Hiç bırakmayacaktı. Ne olursa olsun Ecem bu dünyada sırtını dayayabileceği bir erkek olduğunu görecekti. Şimdi daha çok nefret ediyordu kendinden. Fidanı kurumuş bir kızın dallarını da kendi kırmıştı. Son nefesine kadar mücadele etmesi gerekeceğini bilse de o fidanı yeşertmeden ona ölüm yoktu.

"İyi misin?"

"İyiyim. Bir güvenceye ne kadar ihtiyacım varmış meğer..."

Saçlarından tekrar öpüp, önüne geçti. Dizlerinin üzerine çöküp, Ecem'e yaklaştı. Saçlarını omzundan geriye doğru attı. Yaşlarla dolmuş mavi gözlere kilitlendi.

"Ne olursa olsun ağlama! Sözlerimde çok samimiydim. Bundan sonra her şeyin ben olacağım."

Ecem, sadece göz kapaklarını kapatarak cevap verdi. Cihat'ın teslimiyeti duygu yoğunluğuyla dağılmasına neden oldu. Oysa bugüne kadar onun karşısında hiç kendini bırakmamıştı. Hep dik durmuştu. O kötülükleri yaparken dik durup, şu an hayatını önüne sermesiyle dağılması çok saçma gelmişti. 'O zamanlar kendini koruyordun. Şimdi ise sonsuz sevilmenin sözünü alıyorsun,' diyen iç sesi yüreğine su serpmişti.

Ecem'de ellerini kaldırıp, Cihat'ın yüzüne dokundu. Avucunun içine kondurulan öpücükle içi titredi. Cihat'a karşı gücü yoktu artık bütün kalkanları inmişti. Karşısında diz çökmüş adamın boynuna sımsıkı sarıldı. Beline dolanan kollarla kokusunu doya doya içine çekti. Kim ne derse desin, mantığı ne düşünürse düşünsün kalbi bu adamı istiyordu. Belki pişman olacaktı, belki bu sefer daha fazla üzülecekti ama bunu yaşayarak öğrenmek istiyordu. Onsuz mutsuzdu. Gülüp, oynaması sadece dışarıya gösterdiği yüzüydü. Onunla olup, üç gün yaşamaya razıydı.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now