40. Bölüm

24K 1.5K 140
                                    

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"İkimizde aslında birbirimizde olmayan şeyleri aramışız. Sen bende sürekli bir kusur, ben ise sende olmayan huzur... Ben senin düşündüğün gibi biri değildim. Sende benim düşündüğüm gibi çıkmadın. O umursamaz, hayatı sallamayan adamın gözlerinde ki acıyı fark edemedim. Bir bakışınla bütün duyularım sen diye bağırdı sadece. O yüzden aşk! Geçmişin siyahı yüzünden geleceğin beyazını kaybetmeyelim. Çünkü benim artık griye bir tahammülüm yok."

Cihat, bir kadın ona acı vermiş olmasına rağmen bir erkeği daha nasıl yüce gönüllüğü ile ezebilir diye düşünüyordu. Eziliyordu. Hiç hak etmeyen şeyler yaşatmıştı. Öyle güzel konuşarak geçmişi kapatmaya çalışmıştı ki bu kadının uğruna ölünmezdi de ne olurdu? Bakışlarında ki anlam derinleştikçe derinleşti. Bir iki yutkunmadan sonra sadece başını salladı. Doğru söylüyordu mavişi bundan sonra birbirlerine doyma zamanıydı.

Ecem elinden tutup salona getirdi. Bir süre daha oturduktan sonra dışarıdan yemek söylediler. Birlikte kâh sohbet ederek, kâh gülüşerek yemeklerini yediler. Ecem evlenme teklifinin gazetelere çıkmasından sonra nasıl herkesin ona imrendiğinden ve bunu kullanarak bütün havasını yaptığından şımarıkça bahsedince, kahkahalara boğuldular. Sırf mavi gözlü gaddarının gözlerindeki hüznün dağılması için yaşadıklarını biraz da abartarak anlatıyordu.

Kızlarla olan grupta evlilik teklifinin ve yüzüğünün muhabbetini anlatırken daha çok kahkaha atmışlardı. İkisi de artık o denli rahatlardı ki istedikleri zaman öpüyor, istedikleri zaman sarılıyorlardı. Birlikte yatağa girdiklerinde, Cihat'ın girişimi olmadığı için Ecem'de kabullenerek sevdiğinin kokusunda uyumuştu.

Cihat, hafta sonu için program yaptığını ve öğleden sonra üç gibi yola çıkarlarsa iki koca günün onlara kalacağını söyledi. Ekim ayının son günleri olduğu için kalın şeyler almasını istedi. Maviş nereye gideceklerini sorup dursa da, Cihat sürpriz diye söylememişti. Cuma günü saat 14:30 gibi şubeye gelmişti. Artık resmen nişanlı sayıldıkları için rahatlıkla içeri girmişti. Ecem'in dikkatli bir şekilde hem bilgisayarına bakıp, hem de omzuyla kulağına sıkıştırdığı telefonda konuştuğunu fark ettiğinde gülümseyerek seyretti. Şube oldukça yoğundu. Uzaktan bir süre seyretmeyi düşünse de Serdar Bey'in kendine doğru geldiğini gördü.

"Cihat Bey, hoş geldiniz?"

"Hoş buldum."

"Buyurun odamda bir kahve içelim. Ecem'de işi bitince gelecektir."

"Olur,"

Müdür odasına geçtiklerinde Serdar Bey hemen birer kahve söyledi. Sonrasında İlkay'ı arayıp, Ecem'e de haber verilmesini istedi. Karşısında mavi kotunun üzerinde lacivert kazak ve deri ceketiyle oturan yakışıklı adama baktı. Ecem'i sevdiğine inanmasa asla böyle sıcak karşılamazdı. Boğazını temizledi.

"Cihat Bey, nasılsınız?"

"İyiyim hatta çok iyiyim. Teşekkür ederim. Siz nasılsınız?"

"Ben de iyiyim teşekkürler. Ecem'de çok iyi bu aralar..."

Cihat, Serdar Bey'in imalı cümlesiyle gülümsedi ama arkasından bir şey geleceğini hissetti.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin