57- BENİM GÜZELLİĞİM

28K 2.5K 1.3K
                                    

Savaş alanı... Mutfağı ve içeri fırlayan cam parçalarını gördüğüm anda içeriyi böyle yorumlamıştım.

Aniden gelen sinir krizinin eşliğinde ortalığı 'sakince' sikmiş sonra da rahatlayıp koltuğa oturmuştu. İçeri girdiğimde onun bu sakin duruşu beni daha çok gererken mutfağın dağılmış halini umursamadan ve ondan korkmadığımı göstermek için karşı koltuğa oturmuş sakince televizyona bakıyordum.

Deli gibi göründüğümüzden emindim.

"O mutfağı topla." dedi dakikalardır susan adam. Bakışlarımı ona çevirdim.

"Kendin dağıttın, topla." dedim kaşımı kaldırıp, öyle sakin konuşuyorduk ki garip geliyordu.

İso kafasını geriye yasladı ve gözlerini kapattı. Sesli bir nefes aldı, yeniden sinirleniyordu sanki.

O sırada zil çaldığında kaşlarım çatıldı, İso kafasını yavaşça kaldırdı ve ilk bana ardından kapıya kısa bir bakış atıp sigarasından bir duman daha çekerken ayağa kalktı.

"Üzerini düzelt." dedi ağır ağır kapıya ilerlerken.

O sırada kafamı indirip tişörtüme baktığımda gevşekce oturduğum için açılmış olduğunu gördüm. Psikopat herif buna bile tahammülü yoktu, yakında çarşafada sokardı. Hiç dokunmadan öyle bıraktım inadına ve kapıya baktım. İso rahat bir tavırla ilk mercekden baktı, sabır dilenir gibi kafasını iki yana sallayıp ardından kapıyı açtı.

"Ben de diyorum Zafer nerede kaldı." dedi İso kapının önünden çekilirken. O sırada Zafer'i gördüm, dümdüz bir suratla arkadaşına bakıyordu.

"Hoş bulduk aga." dedi ters bir sesle. Ayakkabısını çıkarıp içeri geçerken İso onu samimiyetsiz bir gülümseme ile izledi.

Zafer birkaç adım attığı sırada yerdeki cam parçalarını görüp duraksadı, afalladı. Kafasını yana çevirip mutfağa baktı ve bir küfür savurduktan sonra telaşlı gözleri salonda gezindi ve saniyesinde beni buldu.

"Noldu lan burada?" camlara basmamaya dikkat ederek yanıma gelirken. Bende sıkıntı var mı diye gozleriyle vücudumu yokluyordu.

"Eğlendik biraz." dedi İso kapıyı kapatıp sigarasını içerken salona yürürken.

"Yok, arkadaşın biraz kafayı yedi." dedim Zafer'in gözlerinin içine bakarken. Gelip yanıma oturacakken kendini durdurdu ve bana yakın olan koltuğa oturdu.

İso bana ters ters baktı ve gelip tam dibime oturdu. O yanıma oturup sanki eşimmiş gibi yayıldığında Zafer rahatsız olmuştu sanki, telaşlı ifadesinin saniye saniye dağılıp sinire bıraktığında anladım.

"Sıkıntı var mı?" diye sorduğunda gülmeden edemedim.

"Sıkıntıdan bol ne var?" dalga geçerek konuştuğumda yine sinirlenmesini bekledim ama üzülmüştü. Bu çocukta her şey ters etki yapıyordu.

"Sen niye geldin? Birkaç gündür ortada yoktun." dedi İso bize aldırmadan, bacaklarını ayırıp oturmuşken sigaranın külünü hiç umursamadan parkeye düşürdüğünde dişlerimi sıktım. İyice evi ahıra çevirecekti.

"İşim vardı." dedi Zafer değişik bir ses tonuyla. Yalan söylüyordu, öpüşmemizden sonra ortalıktan kaybolmuştu.

"Ne işin olacak lan senin? Manita mı yaptın yoksa?" aşırı alaycı bir şekilde gülerek söylendi İso, oturduğum yere iyice yayılıp Zafer'e baktım.

Kaçamak bakışları gözlerime değdi.

"Yok be aga, ne sevgilisi?" dedi geriye yaslanıp, eskisine göre daha az pasif duruyordu sanki.

"Ulan ben iki tane birden yapıyorum sen eşek kadar herifsin hâlâ sapsın." dedi İso, kaşlarımı çatarak ona baktım. Benden mi bahsediyordu bu gevşek?

"Hayırdır amına koyayım? İki derken?" İso sigarasını söndürüp yamuk bir sırıtış ile bana baktı.

"Gökmen'den başka bir çocukla daha görüşüyorum."

Afallayarak ona baktım, bu cevabını beklemiyordum. Yüzüme bakıp kahkaha attı ve aniden bana yaklaşıp dudaklarıma sıkı bir öpücük kondurdu.

"Şaka yapıyorum," dedi gözlerini dudağımdan ayırmazken, bir daha öptü. "Sensin diğer sevgilim."

Tam bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki yeniden yaklaşıp bu sefer yanağımdan tutup dudağımı sıkı sıkı öptü. Geri çekilmeye çalıştığım sırada izin vermedi, sanki öperken deli oluyor fazlasını istiyormuş gibi dişlerini sıkarak öpüyordu.

"Çok güzelsin lan," dedi ben onu ittiğim sırada. "Çok güzelsin oğlum!" hafifçe sesini yükseltti.

"Piç kurusu." dedim dudağımı elimin tersiyle silerken.

"Aşırı güzel değil mi lan bu?" dedi İso beni kastederek Zafer'den onay beklerken. Hâlâ dişlerini sıkıyordu.

Göz ucuyla ona baktım, ifadesiz durmaya çalışıyordu ama sinirlendiği belliydi.

"Bilmem." dedi Zafer kendisinden ciddi bir yanıt bekleyen adama bakıp.

"Bilmezsin tabi, bilemezsin. Çünkü sadece benim güzelliğim." dedi ve omzundan öpüp aniden ayağa kalktı.

"Mutfağa gel." dedi İso, Zafer'e dediği belliydi. Yürümeye devam etti.

Zafer ikimize kısa bir bakış atıp ayağa kalktı. Bakışlarını bana yöneltmeden mutfağa ilerledi.

Bu evde kalmak bana yaramıyordu.

***

Gençler 57 bölüme geldik ama hâlâ ortada bir şey yok, bölümleri hızlandırabilirim... Kitap ortalama 100-120 bölüm olur sanırım.

BİRADER Où les histoires vivent. Découvrez maintenant