44- ZAFER

24.3K 2.6K 1K
                                    

Yarım saatlik sessizliğin eşlik ettiği yolculuktan sonra siktiğimin mahallesine girdiğimizde ruhum daraldı. Buraya gelmek istemiyordum ama kaçamıyordum bile.

Zafer arabayı sürerken İso sürücü koltuğunun yanında gergince oturuyordu, arada bir küfür ederken ikimiz ona irkilerek bakıyorduk. Ne düşünüyorsa aniden küfür edip sigara yakıyordu. Manyak orospu çocuğu.

Kapının önüne geldiğimizde araba durdu, İso hızla dışarı çıkarken bana göz ucuyla baktı, inmemi söylüyordu yani.

"Ben gidiyorum aga." dedi Zafer açık olan camdan dışarı biraz sesini yükselterek seslenirken. İso o sırada arabanın arkasından dolanıyordu. O kapımı açmadan önce Zafer'e biraz yaklaştım.

"Yardım et bana." dedim sesimi kısarak, o adamla tek başıma kalmak istemiyordum. Zafer dikiz aynasından bana baktı, afallamıştı.

Daha bir şey demeden kapı açıldığında son kez ona baktım, zaten saniyeler sonra sargılı koluma sert bir el kapandı.

"İn." dediğinde sinirle ona baktım.

"O kolum arızalı orospu çocuğu." diye bağırdım kolumu çekmeye çalışırken. Gözleri sargı bezine takıldı, onu bırakmadan boşta kalan eliyle diğer koluma uzandı ve onu tuttu. Sargılı olanı rahat bıraktı.

"Arızalı ne amına koyayım, sakat." diye mırıldandı beni umursamadan dışarı çekerken. Kendimi zorla toparlayıp düşmeden dışarı çıktım, onunla aynı boy mesafesine geldik.

O sırada sürücü koltuğunun kapısı açıldı, Zafer göz teması kurmamaya çalışarak arabadan çıktı ve kapıyı kapattı.

"Ben de yukarı geleyim, konuşuruz biraz." dedi kazağını düzeltirken.

İso ters ters baktı ama bir şey demedi, beni sürüklemek için bir hamle yaptığında öfkeyle kolumu kendime çektim. Engel olmadı ama gömleğimin bel kısmından tuttu. Kaçmamdan korkuyordu, belinde silahı ve ateş edecek kadar büyük bir psikopatlığı olduğu sürece şu dakikalar içinde kaçamazdım zaten.

Önden önden yürürken ikisi arkamdan geliyordu. Apartmanın kapısına geldiğimde İso kapıyı açtı. Merdivenlerden çıkarken kimse konuşmuyordu.

İso kapıyı açtığında beni sürükler gibi içeri ittirdi, ağız dolusu bir küfür mırıldanıp soktuğumun salonuna ilerledim. Zafer ve İso arkamdan gelirken sinirle kapıya bir tekme geçirdim.

"Apo!" diye bağırdı şerefsiz.

"Siktir lan." dedim öfkeyle, eve gelince sinir katsayım daha da artmıştı.

Balkona gitmek isterken kapısının kilitli olduğunu görünce kapıda öylece durdum ve arkamı döndüm. İso gözlerini iri iri açıp sinirle içeri geldiğinde eli direkt kemerinin tokasına gitti.

"Kimdi o?" dedi kemerini sökerken.

"Sevgilim." dedim sırıtarak.

İso dilini ısırıp kemerini bir çırpıda çıkardı ve iki ucunu bir tuttu. Yine alnındaki damarlar ortaya çıkmıştı, vuracağını biliyordum ama bu sefer ben de boş durmayacaktım.

"Seni öldürürüm." dedi üzerime gelirken.

"Niye? Sevgili kontenjanımız iki değil mi?" diye sordum tek kaşımı kaldırıp.

İso tam adımını hızlandıracakken Zafer aniden kolumdan tutup üzerime gelmesine engel oldu.

"Abi, saçmalama." dedi boğuk bir sesle.

"Zafer, karışma." dedi İso gözlerini benden ayırmadan. Boyu deve gibi olduğu için Zafer önüne geçse bile beni direkt görüyordu.

"Siktirip git, sevgiline hesap sor." onlara aldırmadan konuştuğumda kaşları çatıldı.

"Neyden bahsediyorsun orospu çocuğu?" dedi üzerime bir adım atmaya çalışırken ama Zafer onu tuttuğu için adım atmadı.

"Gökmen'den bahsediyorum anasını siktiğim."

Haberi olmadığını yüz mimiklerinden direkt olarak anlamıştım, ilk afalladı ve duraksadı. Dişlerimi sıktım, hâlâ bana yalan söylüyordu bir de şerefsiz.

"Adını nereden biliyorsun sen?" dediğinde kahkaha attım.

"Haklısın, adını bile anmamam gerekiyor değil mi? Kıskanırsın yoksa." söylediklerim ona geçmiyordu, şu an sadece olayın şokundaydı.

Zafer onun sakinlediğini anladığında serbest bıraktı, İso dümdüz bana bakıyordu. Dudakları aralık, gözleri hâlâ iri iriydi. Dişlerimi sıkıp kafamı iki yana salladım ve salonun en köşesinden dolanıp yanlarından geçip gittim.

Dış kapıya ilerlediğimde yere düşen ya da vurmuş olduğu kemerin sesini duydum.

"Sakın!" diye bağırdı, sesi tüm evde yankılanmıştı sanki.

Zaten şansımı denemiştim.

Dış kapıya var gücümle vurdum ve ona bakmadan kilere ilerledim. O yatak odasına bile girmek istemiyordum.

Kilere girip kapıyı kapattığımda sızlayan kolum ile karanlıkta başbaşa kaldım.

İso canımı ne kadar yaktıysa ben de onun canını acıtmak istiyordum.

BİRADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin