53- KORKAK

25.9K 2.5K 1.1K
                                    

Kısa günün kârı diyerek Akgün itinden aldığım silahı giysi dolabının en altına saklarken görünmeyeceğinden emin olup dolabı kapattım.

Akgün'ü tanıyorsam o kadar iğrenç bulduğu şey başına geldiği için kendisini suçlu hissederdi, bir daha karşıma çıkmaz diyemiyordum çünkü dönüp dönüp bütün belaların yolu bana çıkıyordu. Gelirdi ama o geldiğinde benim hazır olmam gerekiyordu.

Gömleğimin düğmelerini çözüp tamamen üzerimden çıkardım, o sırada kapıdan gelen seslerle salak adamın geldiğini anladım, hızla eşofman ve tişörtümü giyinip odadan çıktım.

İçeri girdiğimde mutfaktan Zafer ve İso'nun sesleri geliyordu, sohbet ediyorlardı. Dümdüz bir ifadeyle mutfağa ilerledim, Zafer masada oturmuş telefonuna bakarken İso gömleğinin kolunu katlamış kendine yumurta yapıyordu. İso'nun gözleri beni buldu, gülümsedi.

"Sahibinin geldiğini anlayınca nasıl geldi hemen." dedi gülerek, ona çatık kaşlarım ile baktım.

Zafer kafasını kaldırıp direkt bana baktı, elindeki telefonu kapatıp yavaşça masaya koyarken oturuşunu düzeltti. Kapının önünde dikilirken buzdolabına ilerledim.

"Şizofren." diye mırıldandım karışık meyve suyu kutusunu çıkarırken.

"Nasılsın?" Zafer bize aldırmadan sakince sorduğunda dolabı kapatıp ona döndüm.

"İyi." dedi İso benim yerime cevap verirken, sesi net ve aşırı derecede katıydı.

"İyiyim, sen nasılsın?" o sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi davranırken meyve suyu kutusunun kapağını açtım.

Zafer bir bana bir de İso'ya bakarken kafasını salladı, bir şeyler mırıldandı ama anlamadım. Sesini kısmıştı, korkuyordu. Gözlerimi devirir gibi ondan çekip meyve suyunu kafama diktim.

O kadar çok susamıştım ki sonuna kadar içerken kolum gittikçe yukarı kalkıyordu, aynı zamanda ince tişörtümde. İso bana yaklaşıp öfkeyle tişörtümü aşağı çekti, ani hareketiyle kolum aşağı düşerken rahatımı bozduğu için ona ters ters baktım.

Bana aldırmadan tavayı alıp masaya koydu ve uzunca boyu, iri gövdesi ile sandalyeyi çekip oturdu. Kutuyu tezgahın üzerine koydum, hasta herif iki dakika rahat vermiyordu.

Elimin tersiyle ağzımı silip salona ilerledim, onun yanında durdurduğumda sinirleniyordum. Zafer ondan korktuğu için onunla muhabbet etmekte sinir bozucu geliyordu. İyi biriydi ama bu kadar korkak olursa benim hiçbir işime yaramazdı.

İçeri geçip koltuğa oturdum ve yayılarak televizyon kanallarını karıştırdım. En sonunda bir Türk filmi bulunca sesini biraz açıp kumandayı kenara bıraktım ve izlemeye başladım.

Dakikalar sonra ikisi de salona girdiler, İso önümden geçip televizyon ekranını vücudu ile kapatırken yüzümü buruşturup kafamı eğdim. Gelip dibime oturdu ve koltuğa yayıldı.

"Gökmen gelecek mi bugün?" diye sordu Zafer yan koltuğa geçerken, merak ettiğinden sorduğunu sanmıyordum.

"Yok, uyudu o çoktan."

Muhabbet ilgimi çekmediği için dümdüz televizyon ekranına bakıyordum. Daha doğrusu ilgimi çekmediği için değil, sinirlenmek istemediğinden.

"E hadi sen de git, saat geç oldu." dedi İso paketinden bir sigara çıkarırken. Göz ucuyla Zafer'e baktım, ifadesizce bakıyordu.

"İçki içmez miyiz?" gitmek istemediği belliydi.

"Ben avradımın olduğu evde gece yarısı içki içirmem." yüzümü buruşturdum, geri zekalı.

"Siktiğimin-"

"Hadi Zafer." dedi İso sesimi kesmek istermiş gibi, bana ters ters baktıktan sonra Zafer'e döndü.

Zafer birkaç saniye durup ardından kafasını salladı ve ayağa kalktı, ikimizin bakışları birleştiğinde selam verdi ama o an selamını bile almak istemedim. Hızla gözlerimi çevirdim.

"İyi geceler."

İkimizde bir şey demezken Zafer kapıya ilerledi ve saniyeler sonra dış kapının kapanma sesi geldi.

"Bir daha başkasının yanında bana küfür etme, elimde kalırsın." dedi anında, derin bir nefes alıp geriye yaslandım ve sanki o koltukta yokmuş gibi yan bir şekilde uzandım.

"Siktir git yatağına, uyuyacağım ben." dedim ayağımla onun gövdesini ittirirken. Yerinden bir milim oynamadı.

"Gel yanımda yat." dediğinde gözlerimi kapattım yorgunca.

"Bi de çakarsın bana." dedim alayla.

"Neden olmasın?" dediğinde aldırmadım, geri zekalı adam.

"Benimle sevişmediğin sürece eline muhtaçsın." dedi rahat bir tavırla, gözlerimi aralayıp ona baktım. Sigarasını içerken dümdüz önüne bakıyordu. "Benden başkasıyla olamayacaksın."

Acaba bugün biriyle öpüşüp, aletini okşadığımı bilse ne yapardı? Gözümün önüne gelen görüntüler günler sonra ilk defa beni korkuttu. Onu sınamak için açılan dudaklarım anında geri kapandı.

"Ha istersen sen de bana çakabilirsin." dedi bana dönüp, anında gözlerimi kapattım.

"Sevgilin çaksın." bunu söylemek gururumu kırıyordu ama artık gurur mu kalmıştı?

"Gökmen pasif sanırım, daha sevişmedik ama öyle düşünüyorum." resmen ciddi ciddi anlatıyordu.

Ona cevap versem kıskandığımı düşünecekti bu yüzden dinlemediğimi belirtmek için diğer tarafa döndüm. Kendime çektiğim ayaklarımı ona ittim, sırtı ile koltuğun arasına koydum. Sırtı baskı yapıyordu ama umrumda değildi.

O konuşmaya devam ederken yorgun olduğum için yavaştan gözlerim kapandı.

Üzerime örtülen battaniyeyi hissettim dakikalar sonra, ışık kapandı ve onun sesi kesildi. Uyumaya gittiğini anlayıp uykuma devam ettim.

BİRADER Where stories live. Discover now