7- MUTFAK

54.6K 3.4K 1.7K
                                    

İşten çıktığım gibi eve geldiğimde sebepsizce gergindim.

Aslında çok sebepsiz değildi, bütün gün iş yerinde yaptığımız şeyi düşünmüştüm. Erkeği boşalttığım gerçeğini artık kabullenmiştim bunda sıkıntı duymuyordum. Sadece birbirimize ihtiyacımız vardı ve yapmak zorundaydık. Ama bu Filiz'i aldattığım gerçeğini değiştirmiyordu.

İlk günler erkekle böyle bir şey yaşadığım için aldatmaya girmediğini düşünüyordum, sonrasında ise bu saçma düşünceden kurtulduğumda yavaştan vicdan azabı çekmeye başladım.

Devam edersem daha fazla üzüleceğimi bildiğimden bir seçim yapmam gerekiyordu ve bende bir daha İso ile böyle bir şeyi yaşamayacağıma söz verip evliliğime sahip çıkmayı deneyecektim.

Sıkıntılı bir nefes alıp açık olan kapıdan içeri girdim, mutfakta ilk defa o kalabalık ses yoktu. Bu hayra alamet değildi, çatık kaşlarımla mutfağa ilerlediğimde bir çalışan abla hamurlu elleriyle acele bir şekilde mutfaktan çıktı. Şalvarlı kadının arkasından bakarken mutfağa girdim.

Mutfakta kimse yoktu, siyah gömlek ve pantolonuyla arkası dönük bir şeyler yiyen İso hariç.

"Millet nerede?" diye sordum, sesimi duyduğunda irkilip bana baktı. Yanakları dolu dolu hamur işi yiyordu.

"Dışardalar," dedi lokmasını yutup. "Arka tarafta ekmek yapıyorlar."

O yeniden önüne döndüğünde yanına ilerledim, dolgun kalçası dikkatimi çekerken geriye bir bakış atıp kalçasına sert bir şaplak attım. İso bu sefer irkilmedi ama sabır dilenir gibi bana döndü.

"Yapma lan." dedi, o an yüzümdeki sırıtış soldu.

Daha saniyeler önce bir daha ona yaklaşmayacağım demiştim... Dangalak Apo.

Ama kalçası fazla dolgundu ve bende aşırı derecede azgındım. Onu görene kadar en mantıklı kararları veriyordum ama gördüğüm anda mantık uçup gidiyordu.

Mantığı siktir edip elimi kalçasına koydum, kalça ayrımını bile hissedebiliyordum.

"Apo, çek lan elini." dedi ama yemeğini yemeye devam etti. Korkmuyordu bile biri görürse diye, çünkü onun yüzü harici her tarafa bakıyordum.

"Ne lan? Bir şey yapmıyorum." dedim biraz daha sıkarken, gözüm kapıdaydı.

"Götüme de hallenmezsin amına koyayım." dediğinde daha fazla sırıttım. Bu azgınlıkla her şeye hallenirdim.

Ona aldırmadan biraz arkasına geçip elimi çektim ve elimin yerine sikimi koydum. Ereksiyon olmuş aletim tam olarak kalça arasına yerleştiğinde dudaklarımı ısırdım, acayip derecede güzel hissettiriyordu.

Buna da bir şey demedi ama omzunun üstünden kapıya bakıp kontrol etti.

Elimi karnının olduğu kısıma koyup kendimi kalçasına ittiğimde tezgaha yapıştı. Hafif bir ritimle kalçasına sürtündüm.

"Oğlum biri gelecek." dedi, böyle izin vermesi beni daha da delirtiyordu.

"Çamaşır odasına gidelim?" diye sessizce. İstemsizce yine arkaya dönüp etrafıma bakındım.

"Olmaz." dedi ve yemeğini yemeye devam etti. Arkasında götüne dayanmış bir sik varken nasıl yemek yemeye devam ediyordu bu manyak.

"Şu sikini götümden çek artık yoksa döve döve adam ederim seni." diye sinirle söylendi ardından. Öyle dediğinde sırıtarak içine giriyormuş gibi kendimi ona itmeye başladım.

"Tövbe estağfurullah..." dedi uzatarak ama hâlâ kendini geri çekmiyordu.

"Olum var ya elime geçsen seni-"

"Filiz, domatesleri getirdin mi?" baldızın sesini ve onun adını duyduğum an hemen seri bir hamleyle yana geçtim.

İso sırtını dikleştirirken bana kısa ve sinirli bir bakış atıp o da elindeki ekmekle önüne döndü, saniyeler içinde mutfağa giren iki kız kardeşle nefesim götüme kaçmış gibi hissettim.

Filiz konuşa konuşa yürürken beni görünce afalladı, ardından gülümsedi. Ben de gülümsemeye çalıştım ama muhtemelen kabız olmuşum gibi bir ifade vardı suratımda.

"Ne ara geldin canım?" dedi baldızla beraber dolaba yönelirken.

"Az önce." dedim onun yanına yürürken, gözleri alt tarafıma kaydı. Kalmış olan sikimi gizlememe gerek yoktu çünkü normalde de böyle geziyordum. Filiz yüzünden.

"İso, hayatım biraz daha sıcak ekmek getireyim mi?"

"Yok gülüm, doydum ben." dedi İso bize kısa bir bakış atıp yarısına kadar dolu bardaktaki suyu kafasına dikerken.

"Ben yukarı çıkıyorum, yemek olunca haber verirsin." dedim ve bakışlarımı ondan çekip mutfak kapısına yöneldim.

"Tamam canım." dedi Filiz.

Yok abi, bir daha asla İso'ya yaklaşmayacaktım.

BİRADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin