GIVE IT TO ME | yoonmin

Por bluemoldyj

128K 12.2K 5.5K

Kraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulu... Más

1- Kraliyet parası ile ücret ödeyen zengin müşteri
2- Yeni eğlencesini daha şimdiden bulmuş olan omega
3- Kızgınlıktaki omega ve geç gelen kurtarıcısı
4- Güzel geçen birkaç saat ve yanlış giden olaylar (M)
5- Birbirinden farklı iki geçmiş
6- Yaşlı kadının taze yemekleri
7- Saraya girecek olan omega ve hediye edilen hançer
8- Saraya ulaşan minik adımlar
9- Saatler geçmeden omeganın yarattığı küçük karmaşa
10- İlk eğitim günü: Yakın dövüş
11- Öğrenilmesi gereken gerçekler
12- Komutanın ardındaki sır
13- Bir bebeği kabullenmek
14- Duygularını hiçbir şekilde kontrol edememek
15- Biraz çilek ve fazlasıyla Baekhyun
16- Bir papatya kadar güzel olmak
17- Ormanların sanıldığından daha masum olması
18- Kraliyet ailesi ile öğle yemeği yemek
19- Baekhyun'u kurtarmak için dakikalarca konuşmak
20- Sarayın altındaki büyük tüneller ve çıkış yolu
21- Küçük bir şeyi kazanmak için bile uğraşmak
22- Biraz kavga ve çalınması gereken anahtarlar
23- Görevin ilk aşaması: Başarılı
24- Kötü şeyler ile karşılaşmak
25- Aradığın kişiyi hiç beklemediğin bir anda bulmak
26- Baekhyun'un bebek meselesi
27- Gelecek hakkında duyulan korkular
28- Verilen sözleri tutmadan gitmek yok
29- Bir bebeğin ilk oyuncağı
30- Fırtına öncesi sessizlik
31- Tanımadığın biri tarafından kaçırılmak
32- Bir tabak yemek ve birden fazla kişi
33- Eskiye dönmek
34- Saraya geri dönme fikri
35- Artık daha iyi hissediyorlar
36- Bir kızının olmasını istemek
38- Başka bir kraliyet ailesinin prensesi ile evlilik durumu
39- Yanlarında kimse kalmayacak olsa bile birbirlerine sahipler
40- Gidilecek olan davet ve bir takım belirsizlikler
41- Gereksiz davet ve yapılan can sıkıcı sohbetler
42- Bekleyişin sonu
43- Tek çocuklu mutlu bir aile (FİNAL)

37- Saray yolunda Jimin'i rahatsız eden konuları açmak

1.7K 192 67
Por bluemoldyj

"Onunla beraber burada kalmak istemeni sorun etmem" demişti Baekhyun'un elini tutarken çünkü şimdi düşünüyordu da kendisi de sanırım artık Jimin'in yanından ayrılmayı istemezdi. "Ama kendimi sana ihanet etmiş gibi hissediyorum."

"Gerizekalı seni ilk ben bırakmıştım, hatırlarsan saraya gitmek için orayı ve seni terk ettim ben."

"Hayır tam olarak terk etmiş sayılmazdın çünkü çoğu zaman ziyarete geliyordun ve biz böylece beraber zaman geçiriyorduk. Hem sonrasında beni de bir şekilde saraya almıştın ama şimdi ben burada kalmayı seçersem seni öyle her istediğimde ziyaret etmeye gelemem ki, sen de gelemezsin." Bu doğruydu çünkü eğer Baekhyun Chanyeol'un yanında kalmaya karar verirse daha az görüşmek zorunda kalacaklardı ve bu ikisinin de hoşuna gitmiyor olsa bile Yoongi arkadaşını ait olduğu kişinin yanından ayırmak istemiyordu.

"Baekhyun" diyerek arkadaşına biraz daha yakınlaşırken gözlerine doğru bakmıştı. "Senin yanından ayrılmak benim için de çok zor geliyor çünkü sen babamdan sonra hayatıma girmiş olan en güzel şeysin ama bence biraz da kendi özel hayatlarımıza odaklanmamız da gerekiyor. Sakın beni yanlış anlama ama, eğer yanlış anlarsan beni gerçekten çok üzersin."

"Hayır, haklısın. Sadece uzun süredir hayatımda ailem diyeceğim ve bana bu kadar yardımı dokunan tek kişi sen olduğun için zor oluyor işte."

"Emin ol bende aynı şekilde hissediyorum" diyerek Baekhyun'a sarıldığında gülümsüyor ve başını arkadaşının başına doğru yaslıyordu.

"Artık sorun etmiyormuşsun" diyerek karnına dokunan arkadaşının yüzüne bakabilmek için geriye çekildiği sırada "Nereden biliyorsun?" diyerek gülmüştü. "Jimin'i gördüm diyelim."

Baekhyun konuştuktan sonra tekrar heyecanlı bir şekilde gülümserken "Her gün daha çok büyüyor ve ben onu görmek için çok heyecanlıyım" diyerek neşeli sesi ile konuşmuştu. En az onun kadar heyecanlı olduğunu kısaca belli eden Yoongi'nin ardından Baekhyun tekrar konuşmaya başladığında "Acaba kime benzeyecek?" demişti.

"Bana benzeyecek tabii ki."

"Öyle olursa onu çok daha fazla severim." Bu konuda sadece dalga geçiyordu.

"Benzemese çok fazla sevmeyeceksin heralde" diyerek Baekhyun gibi dalga geçtiğinde yanlarına yaklaşan Jimin ikisinin önünde dururken "Birazdan yola çıkıyoruz" diyerek ikisinin de ayağa kalkmasını sağlamıştı.

"Atlar ve geri kalan her şey hazır, oyuncak ayıyı da aldık" diyerek güldüğünde Yoongi de başını sallamış ve diğer ikisi ile birlikte yürümeye başlamıştı. "Eğer onu unutsaydın geri dönüp almak zorunda kalırdın" diyerek gülümserken yanında yürüyen Jimin'e dönmüştü.

Ön bahçeye geldiklerinde geri kalan askerlerin yanına ilerlemeden önce Baekhyun'a sarılmış ve saçlarını karıştırdıktan sonra "Yine görüşeceğiz" dediğinde Baekhyun da gülümseyerek ona bakmış ve "Kendine iyi bak" diyerek geriye çekilmişti.

Hiç ayrılmak istemiyordu.

Kendi atlarının yanlarına ulaştıklarında Yoongi atının üzerine bindikten sonra Baekhyun'a doğru dönmüş ve tekrar el sallarken "Ağlarsan seni gebertirim" diyerek Baekhyun'un iki eli ile birlikte yüzünü kapatmasını izlemişti. Böyle giderken onun ağladığını görürse dayanamazdı gerçekten, zaten şu anda kendini zor tutuyordu bir de arkadaşını ağlarken görürse şu anda parlayan gözlerinden birkaç damla yanaklarına düşerdi.

"Görüşürüz Yoongi, çok dikkatli ol" diyen Baekhyun'a gülümseyerek başını salladıktan sonra hareketlenmiş olan diğerlerinin ardından yavaşça ilerlemeye başlarken bahçeden tamamen çıkana kadar defalarca kez geriye dönerken Chanyeol'a sarılarak ağlayan arkadaşına bakıyor ve görüşü bulanıklaştığı için sık sık gözlerini siliyordu çünkü söylediği gibi dayanamazdı.

Vedaların her türlüsünden nefret ediyordu.

Dikkat çekmemek için orman yolundaki patikadan ilerledikleri sırada bulundukları evden çıktıktan bu yana kimsenin konuşmuyor olması Jimin'in arkasından ilerleyen Yoongi için tam bir eziyetti. Belki de çoktan bir yarım saat geçmiş olmalıydı fakat Jimin komut vermediği sıralar sessiz kalıyor bu yüzden de askerlerin hiçbiri en ufak bir ses dahi çıkaramıyordu. Yol boyunca böyle sessiz kalmaya devam edeceklerse muhtemelen Yoongi kafayı yerdi bu yüzden kimin ne yaptığına söyle bir bakınmış ve hemen ardından önüne dönerken hafifçe boğazını temizlemişti.

"Atların üzerinde uzun süre oturmak kasıklarımın ağrımasına neden oluyor" dedikten sonra gülmemek için kendini tutarak ona doğru dönen Jimin'in bakışlarına sakin bir şekilde karşılık vermesi gerekiyordu ve düşünüldüğünden çok daha zordu.

Jimin'in kendisine olan kısık bakışlarına en sonunda dayanamayıp güldükten sonra biraz toparlanmış ve tekrar ciddi ifadesini korumaya çalışırken "Ne var? demişti. "Hepiniz çok sessizdiniz, bende sıkıldım ve konuşmaya bir yerden başlayalım istedim."

"Ve konuşmaya başlamak için bu şekilde bir konu mu seçtin?"

Jimin herhangi bir engel olup olmadığına bakabilmek için birkaç saniyeliğine önüne döndüğü sırada Yoongi gülümseyerek başını sallamış ve "Sonuçta eski işim dolayısıyla en hakim olduğum konu da bu olduğu için konuşmak hoşuma gidiyor" diyerek biraz daha Jimin'in yanına ilerlemişti.

"Eski işin neydi ki?"

Yoongi'den cesaret alarak konuşan askerlerden birini duyduklarında Yoongi hemen yanında kalan askere bakmış ve "Beni tanımaması hiç hoşuma gitmedi şu anda" derken tekrar önüne dönmüştü.

"Şu konuyu kapatabilir miyiz artık?"

"Neden Jimin, hoşuna gitmiyor mu?" İnsanları bu hale sokmaya bayılıyordu.

"Çok hoşuma gidiyor! O yüzden susmanı istiyorum." Jimin'in konuşmasının ardından Yoongi gülerek askerlere döndüğü sırada "Daha önce hiç komutanınızı böyle görmüş müydünüz?" diye sorarken kendisine bakan Jimin'e göz ucuyla bakarak gülmeye devam etmişti çünkü sıkıcı başlayan uzun yol şu anda Yoongi'yi eğlendiriyordu.

Yolun geri kalanı da daha çok bu şekilde geçmişti, Yoongi ya Jimin'e bir şeyler söylüyor ya da geri kalan askerlere sataşarak eğleniyordu.

Yol boyunca saraydan çıktıkları günün aksine daha az dinlenmişlerdi çünkü artık midesi kötü durumda olduğu için kusmak isteyen veya başı döndüğü için biraz sabit durmak zorunda olan bir Yoongi yoktu.

Hem fazla mola vermedikleri hem de saraya girebilmek için yürümeleri gereken o tüneli kullanmak zorunda olmadıkları için saraya çok daha erken varacakları kesindi çünkü Yoongi'nin şu anda ileride gördüğü sarayın büyük duvarları ve ortada bulunan koca kapı sayesinde bunu anlayabilmiş olması gayet normaldi.

Hepsi yine oldukça yorgundu ve Yoongi'nin ilk başta söylediği gibi at üzerinde uzun bir süre geçirmek kasıklarının küçük bir acıyla sızlamasını sağlıyordu ve bu durum sadece kendisinde yoktu diğerleri de aynı şekilde hissediyorlardı.

Sarayın büyük kapılarının önüne ulaştıklarında ise hepsinin tek hedefi biraz dinlenmek olsa dahi sarayın içerisinde bulunan kişilerin planları Yoongi ve Jimin'i pek dinlenmeye gönderecek gibi görünmüyordu.



Saraya gelmeleri iyi mi oldu kötü mü oldu bilemedim şimdi

Seguir leyendo

También te gustarán

38.8K 4.9K 37
d̶a̶v̶u̶l̶ ̶b̶i̶l̶e̶ ̶d̶e̶n̶g̶i̶ ̶d̶e̶n̶g̶i̶n̶e̶. tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
55.2K 8.1K 31
[🥼🔬] [theoretically lab] kim taehyung, stajyer jeon jeongguk'un tam bir virüs olduğunu düşünüyordu.
172K 7.2K 36
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
61.7K 5.2K 26
Bir randevu sonrasında "bizden asla olmaz" sonucuna varan ikili, arkadaşlarının onlara bıraktığı minik emanetten sonra sonsuza dek birbirlerine bağla...