Tehlikeli Çocuk

De SG_Defne

8.7K 522 41

Hayatına girmeme izin verir misin? Söz veriyorum seni iyileştirdikten sonra hayatından çıkacağım. Tehlikeli Ç... Mai multe

1.Bölüm|"KÂBUS"
2.Bölüm|"KATİL"
3.Bölüm|"İŞKENCE"
4.Bölüm|"KAÇIRILMAK"
5.Bölüm|"SARILMAK"
6.Bölüm|"KURTULUŞ"
7.Bölüm|"ACIMASIZ"
8.Bölüm|"KURTARICIM"
9.Bölüm|"BAR"
10.Bölüm|"ÖPÜCÜK"
Duyuru
11.Bölüm|"ÜZGÜNÜM"
12.Bölüm|"HOŞLANMAK"
13.Bölüm|"ZARAR"
14.Bölüm|"MASUM"
15.Bölüm|"İZİN"
16.Bölüm|"DÖVÜŞ"
17.Bölüm |"DANS"
18.Bölüm|"ANLAŞMA"
19.Bölüm|"UYUYACAĞIZ"
20.Bölüm|"SAHİPLENMEK"
21.Bölüm|"KAYBETMEK"
22.Bölüm|"HİSSETMEK"
23.Bölüm|"BEDEL"
24.Bölüm|"SEÇİM"
25.Bölüm|"İDDİA"
26.Bölüm|"ACI"
27.Bölüm|"AŞK"
28.Bölüm|"BALO"
29.Bölüm|"Görkemin kızı"
30.Bölüm|"Görkemin zaafı"
31.Bölüm|"ZEHİR"
32.Bölüm|"NEFES"
33.Bölüm
34.Bölüm|"LUNAPARK"
35.Bölüm|"YALAN"
36.Bölüm|"AYRILIK"
37.Bölüm|"Evlensek mi?"
38.Bölüm|"Aşkın yalan mıydı?"
39.Bölüm|"TEKLİF"

40.Bölüm|"NİŞAN"

72 6 3
De SG_Defne

Medya = Damlanın elbisesi

3 ay sonra

Görkemin evlenme teklifinden bu yana tam üç ay geçmişti. Okulların açılmasına bir hafta kalmıştı. Artık üniversiteliydik. Artık bir Tıp öğrencisiydim. Evet şu an sanki çok sıradan bir şeymiş gibi söylüyordum ama tıp fakültesini kazandığımı öğrendiğimde evde bir deprem etkisi yaratmıştım. Hatta yan komşumuz Müzeyyen teyze kapımıza dayanmış 'bu kadar ses çıkartmayın evladım hani buda kulak yani' konuşmasını yapmıştı.

Alevde istediği üniversiteyi tutturmuş ve hukuk fakültesini kazanmıştı. Çok şükür ikimizde İstanbulu kazanmıştık da ayrılmamıza gerek kalmamıştı. Ve görkem...

Görkeme ne kadar tıp oku diye yalvarsamda 'işim olmaz' diyip geçiştirmişti beni. Mimarlığı kazanmıştı. Aile şirketinin başına geçip yönetmek varken neden mimarlık seçmişti bilmiyorum ama mimarlık da güzel bir meslekti sonuçta baksanıza söyleyinişi bile güzel. MİMARLIK.

MİMAR GÖRKEM TUNÇ

AVUKAT ALEV ÖZDEN

DOKTOR DAMLA AKIN

Mesleklerimiz belliydi. Artık tek yapmamız gereken çok çalışıp okulumuzu başarıyla bitirmekti. Ha birde şu düğün mevzusu‚ Abim evlilik teklifinden sonra Görkeme gelip beni ondan istemesi gerektiğini ancak o zaman görüşmemize izin vereceğini söylemişti.

Bu yüzden de 3 aydır görkemle zar zor görüşebiliyorduk. Neyse ki bugün hasret sona eriyordu. Görkem bugün beni istemeye geliyordu çünkü. Vay be koskoca Görkem tunç milletin tehlikeli diye bulaşmak istemediği o çocuk bugün elinde çiçek çikolata beni istemeye gelecekti. Herşey o kadar güzel gidiyordu ki...

Ama her güzel şeyin de bir sonu vardır tabii. Bizimkinin sonu olmaması için dua ediyordum.

Bu arada kendimi düşünmekten asıl olayı unuttum. Abim ve alev birliktelerdi artık. Yani hangi ara oldu bu iş bilmiyorum ama şu okul işinden sonra birde bunun için çıldırmıştım. Tabi müzeyyen teyzede yine ziyaretimize gelmeyi ihmal etmemişti.

Ama ben daha çok nasıl olur da yakın arkadaşım ve Abim birbirine aşık olur ama ben bunu anlamam kafasındaydım. Hatta bir ara depresyona girmiştim.

Kendi etrafımda bir tur döndükten sonra gülümseyerek beni hayranlıkla izleyen aleve döndüm. "Nasıl Olmuşum?"

"Kızım bu elbise sana çok yakıştı be‚ aynısının farklı rengini bende mi alsam?" Dedi elbisemi hayranlıkla süzerek. Gülümsedim."Nişan günümde seninle pişti olmaya hiç niyetim yok."

Aynada kendime tekrar baktım. Kırmızı elbise üstümde Çok güzel durmuştu.

"İyi be‚ hadi şimdi çıkar üstündekini de temizliğe girişelim‚ daha bunun yemeği var‚ kuaförü var‚ çok işimiz var."

Ofladım. "Bu kadar iş yaptıktan sonra birde bu gece mahvolursa ve isteme olmazsa katliam çıkartırım."

Alev söylediğime güldükten sonra çalan kapıyı açmak için aşağı indi. Bende üstümdeki elbiseye son kez baktıktan sonra elbiseyi çıkartıp üzerime şort ve tişört giydikten sonra aşağı indim. İndiğim gibi de bir şok yaşadım. Müzeyyen teyze temizlik takımlarını toplamış bize yardıma gelmişti. Alevle ikimiz bir an tereddüt etsekde müzeyyen teyzenin buraya gerçekten bize yardım etmek için geldiğini öğrenince gülüşmüştük. Kadın tam bir dedikoducuydu çünkü.

Erkekler hep beraber berbere gitmişken bizde temizliği bitirmiştik. Müzeyyen teyze yine rahat durmayıp ne kadar dedikodu varsa anlatmıştı tabii. En son bunlar Alevle iyice konuşmaya dalınca bende fırsattan istifade görkemi aramış ve abimle berberde olduğunu öğrenmiştim. Bu tuhaf olsada hoşuma gitmişti.

Akşama doğru bütün hazırlıklar bitmişti. Yemeği de yaptıktan sonra kuaförü eve çağırıp saçımı ve makyajımı yaptırmıştım. Hazır gelmişken alev de saçını yaptırmıştı.
Herşey hazır olunca koltukta oturan abimin yanına gidip oturduk.

Abim beni beğeniyle süzdükten sonra gülerek "ne bu güzellik prensesim?" Diye sormuştu. "Kimin kardeşiyim olsun o kadar." Dedikten sonra hep beraber gülüştük.

Görkem gecikince bizde onu beklerken koltukta oturmuş bakışıyorduk. Daha çok Abimle Alev bakışıyor bende ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışıyordum.

"Çok güzel olmuşsun." Dedi abim aleve. Birden kapı çalınca "geldiler!" Diyerek ayağa fırladım ve kapıyı açtım.

Karşımda elinde çiçek çikolata duran bir adet görkem görünce gülüp üstüne atlamıştım. Yanlış anlaşılmasın sadece sarılmıştım. O da bana sarılmaya çalışıyordu ama elindekiler yüzünden sarılamıyordu. Tam geri çekilecektim ki görkem çiçeği ve çikolatayı yere atıp bana sarıldı. O kadar sıkı sarılıyorduk ki sanki dünya gelse ayıramazdı bizi. Kulağıma fısıldadı."Seni çok özledim ve buradaki herkesi siktir edip şu an seni öpmek istiyorum ve şu üstündeki elbise de işimi hiç kolaylaştırmıyor." Gülümsedim."Gecenin sonunu bekle." Dedim bende fısıltıyla.

Arkadan abimin sahte öksürük sesi gelince birbirimizden ayrılmak zorunda kalmıştık. Görkem yerdeki çiçeği ve çikolatayı alıp bana uzatınca ezilmiş çiçeğe hüzünle baktım. Çiçekleri severdim.

Hepimiz içeri geçmiş ve bir üçlü koltuğa Görkem‚Görkemin babası ve Güney oturuyordu. Diğer üçlü koltuktada ben Alev ve Abim. Şu an hepimiz birbirimizle bakışırken bu gergin ortamın bir an önce bitmesi için konuşmaya başladım. "Yemeğe mi geçsek?"

Yemekler yenmişti ve tekrar koltuklara oturmuş muhabbete girmiştik biz Alevle bakışırken erkekler koyu bir muhabbete girmişti.

Alev beni dürttü. "Kalk da kahveyi yapalım." Onu onaylayıp kalktım.
Cezveyi ve kahveyi çıkardıktan sonra ocağa koydum ve ateşi yaktım. Kahveler pişince tek tek fincanlara koydum. Alev raftan karabiber ve pul biberi alıp yanıma geldi. "Haydi gazamız mübarek olsun‚" dedikten sonra tam baharatları fincana boşaltıyordu ki onu durdurdum.

"Ne yapıyorsun lan?" Soruma sırıttı. "Erenle Görkemin kahvesine baharat atıyorum. Tuz da atacağım adettendir."

Kaşlarımı kaldırdım. "Görkemi anladım da‚"dedim gülerek."Abim ne alaka."

"Valla kankacım seninki seni sevdiği için benimki de beni sevdiği için kahveyi bitirmek zorunda‚ ay valla yapmasaydım içimde kalırdı." Dedikten sonra ben sırıtırken o 2 tane fincana baharatları boşalttı ve sonra duraksayarak bana baktı."Hepsinin kahvesine koysak mı acaba?" Diyince ona 'ne diyorsun lan değişik' bakışlarımı attım. Bakışlarımı görünce geri adım attı tabii. "Tamam ama en azından güneyin kahvesine zehir katayım bari ona izin ver."

Gülümsedim. "Ne derdin var çocukla? Hani sorunu çözüp arkadaş olarak kalacaktınız." Ofladı. "Tamam zehir iptal."

Kahveleri hallettikten sonra getirip tek tek herkese verdim. Görkemle abimi bilerek sona bırakıp sonda kalan baharatlı kahveleri onlara verdikten sonra Alevle ikimiz ikili koltuğa sıkıştık gözlerimize onlara dikip tepkilerine baktık.

Görkemle Abim aynı anda kahveleri içtikten sonra Abim öksürerek kahveyi geri tükürdü. Görkemde yüzünü buruşturmuştu. Biz Alevle aynı anda kahkaha atınca bize kötü kötü baktılar. "Aa ama hayatım içsene kahveni‚" diyip pi pis güldü alev. "Hayatım ne yaptın sen?" Diye sordu Abim tatlı tatlı. Ama bu cümlenin içinde kesinlikle bir tehdit yatıyordu. Alevle bu sefer sessiz bir şekilde gülmüştük. Görkemin babası ve Güney ne olduğunu anlamaya çalışıyordu herhalde bir onlara bir Bize bakıyorlardı.

"Ee görkem‚" dedim imayla. "İçmeyecek misin?" Görkem gözlerini benden kaçırmadan "içeceğim." Dedikten sonra tek dikişte kahveyi bitirince gülümsedim. Beni seviyordu.

"Damla kızım çok güzel olmuşsun‚" dedi Görkemin babası beni süzerek. "Teşekkür ederim babacım." Dedim bende gülümseyerek.

Bir Görkeme bir bana baktıktan sonra konuşmaya başladı. "Zaten seni Görkemin yanında ilk gördüğümde anlamıştım birşeyler olacağını. Anlamıştım oğlumun hayatını değiştireceğini‚" diyince şaşkınlıkla Görkeme baktım. Bana bakıyordu. Dudakları kıvrılınca benimkilerde kıvrıldı. "Nasıl anladınız?"

"Görkemin yanında ilk defa bir kız görmüştüm." Ama o zaman değil‚ Görkemin seni bana karşı korumaya çalıştığı zaman anladım." Dedi gülerek."Daha önce bir kızı değil bana karşı korumak‚ koruduğunu bile görmedim."

İşte bu sözler geceye bomba gibi düşmüştü. İçim içime sığmıyordu. Öyle mutluydum ki. Oysaki o zamanlar görkem beni sevmiyordu bile. En azından ben öyle düşünüyordum.

"Baba artık konuya gir." Dedi görkem konuyu kapatmak istercesine. Ama ben anlayacağımı anlamıştım bile.
Serhat amca gülüp "Gençler işte çok sabırsızlar." Dedikten sonra Allahın izniyle beni istemişti ve abimde gençler kararını vermiş bize hayırlı olsun demek düşer dedikten sonra yüzüklerimizi takmıştı. Alev anı olsun diyerek bir sürü fotoğraf çekmişti. Görkem beni alnımdan öperken abimle Alevde sarılıyordu.

"Biz artık gidelim‚" dedikten sonra elimi tuttu görkem."nişanlımla biraz yalnız kalmamız gerekiyor." Dedikten sonra bana göz kırpınca omuzuna bir tane geçirdim. "Yarım saate dönerim." Dedikten sonra Görkemin beni çekiştirmesine izin verdim.

Arkamdan "hayırlı olsun yenge‚ hayırlı olsun abi." Diye bağıran Güneye üstün körü teşekkür edip görkemle dışarı çıktık. Eli elimde olduğundan bir bakıma sürüklenmiş de olabilirim. Beni arabaya bindirip kendiside sürücü koltuğuna geçtikten sonra bizi sahil kenarına getirmişti.

Beni ilk öptüğü yere.

Karşımda deniz dururken ben onun gözlerini izliyordum. Denizi izlemekten daha güzeldi. Ellerimizi kenetleyip yüzünü yüzüme Yaklaştırdı. Dudakları dudaklarımla buluşunca öpüşünde gülümsedim.

"Artık nişanlımsın Görkem tunç‚ ona göre ayağını denk al‚" dedim gülerek.

Elini ben suçsuzum dermiş gibi kaldırıp "çok korktum." Diye dalga geçti. Yüzük olan elini kaldırıp hayranlıkla baktım. "Nereden nereye geldik değil mi görkem?" Dedim aklıma geçmiş gelince. "Beni kaçırdığın gün gerçekten öldürecek miydin?"

Elini yanaklarıma koyup alnımı öptü. "Yapamazdım. Çünkü ölümü hak etmeyecek kadar masumdun." Gülümsedim ve ona sarıldım. Oda kollarını bana sarınca kokusunu içime çekip bu ânın tadını çıkartmaya çalıştım.

"Mutlu bir aşk hikayesi‚ çok etkilendim."

Arkamdan gelen tanımadığım sesi duyunca görkemden ayrılıp oraya döndüm. Bir kız tam karşımızda durup bizi izlerken sırıtıyordu. Görkeme döndüğümde suratının halini görünce kaşlarımı çattım. Gözleri koyulaşmıştı ve karşımızdaki kıza ölümcül bakışlar atarken şaşırmış olduğu fark ediliyordu. Görkem gözlerini kızdan ayırmayınca kıza döndüm. "Sen kimsin be?"

Kız gülünce sinirlerim iyice bozulmaya başlamıştı. "Ben canım‚ görkemin tek aşık olduğu kızım." Dedikten sonra bir kaç adım atıp tam karşıma geçti.

"Duyduğuma göre bir kız onu benden çalmış." Dedikten sonra alayla bana baktı. "Herhalde o kız sen oluyorsun."

Şaşkınlıktan ne diyeceğimi şaşırırken bu kızın kim olduğunu şimdi anlamıştım. Durunun bahsettiği Görkemin ilk aşkı olan sinem denilen kızdı.

Bakışlarını benden çekip Görkeme dikti.

"Buraya sevgilimi geri almaya geldim."

Continuă lectura

O să-ți placă și

Peyda De Herkes Yalan

Ficțiune adolescenți

931K 64.9K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
BERCESTE De itsmegokcen

Ficțiune adolescenți

6.1M 197K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
Babamın Borcu De maviatlas159

Ficțiune adolescenți

537K 19.6K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
190K 9.4K 20
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?