ASGARTE (1-2) (Durdurulmuş Du...

By Oguz_Han51

196K 15.5K 2.7K

Kapak Yapımı:Atom_Yayinevi Hep ünlü olduğumu düşündüm,hep güçlüyüm sandım,ne kadar yanılmışım,ne kadar çabukt... More

ÖNSÖZ
GİRİŞ
Bölüm 1 - Abim Size Göstericek
Bölüm 2 - Doğum Günü
Bölüm 3 - Düello
Bölüm 4 - Gregor Adına
Bölüm 5 - Öfke
Bölüm 6 - Aralıksız Çalışma
Bölüm 7 - Alışveriş
Bölüm 8 - Sen!
Bölüm 9 - Yeni Arkadaş
Bölüm 10 - Yolculuk (1)
Bölüm 11 - Yolculuk (2)
Özel Bölüm - YARADILIŞ
Bölüm 12 - Tuhaf Adam
Bölüm 13 - Benliğe Dönüş
Bölüm 14 - Saldırı!
Bölüm 15 - Meditasyon (1)
Bölüm 16 - Meditasyon (2)
Bölüm 17 - Meditasyon (3)
Bölüm 18 - Quantrau'ya Dönüş (1)
Bölüm 19 - Quantrau'ya Dönüş (2)
Bölüm 20 - Quantrau'ya Dönüş (3)
Bölüm 21 - Trion ve Leon
Bölüm 22 - Uyanış
Bölüm 23 - Eskisi Gibi
Bölüm 24 - Takım Çalışması
Bölüm 25 - Eski Efsane
Bölüm 26 - Eski Efsane (2)
Bölüm 27 - Dronidas Anıtı
Bölüm 28 - Tron'un Hisleri
Bölüm 29 - Özgürlük
Bölüm 30 - Ayrılık
Bölüm 31 - Sözde Han
Bölüm 32 - Sözde Güç
Bölüm 33 - Baltacı Antholos
Bölüm 34 - Senin İçin Gelmedim!
Bölüm 35 - Bunun İçin Değer Mi? (Tam Bölüm)
Bölüm 36 - Güç Testi
Bölüm 37 - Güç Testi (2)
Bölüm 38 - Küçük Kardeş
Bölüm 39 - Dünyamıza Hoşgeldin!
Bölüm 40 - Yeşim Ejderhaları
Bölüm 41 - Yeni Arkadaşlar
Bölüm 42 - Yeni Arkadaşlar (2)
Bölüm 43 - Ders Zamanı
1. Kitap Finali - Aile Katliamı!
Asgarte 2. Kitap Bölüm 1 - İdam
Wattpad e olan inancım
Asgarte 2. Kitap Bölüm 2-Kovalamaca
Asgarte 2.Kitap Bölüm 3 - Kaçışa Devam!
Asgarte 2.Kitap Bölüm 4 - Burası Çok Tanıdık
Asgarte 2. Kitap Bölüm 6 - Ormandaki Lanetlenmiş! (1)
Asgarte 2.Kitap Bölüm 7 - Başımız Belada Olabilir!
Asgarte 2. Kitap Bölüm 8 - Tanrıların Yanından!
Asgarte 2.Kitap Bölüm 9 - Ölüm Sadece Ölümdür!
Asgarte 2. Kitap Bölüm 10 - Bir Daha Düşün!
Yeni Kurgum
Asgarte 2. Kitap Bölüm 11 - Hatırlamıyorum!
Asgarte 2. Kitap Bölüm 12 - Yolculuk Başlıyor
Asgarte 2.Kitap Bölüm 13 - Sınır Şehri Toriana
Asgarte 2. Kitap Bölüm 14 - Mazi (1)
Mutlaka Okuyun
Asgarte 2. Kitap Bölüm 15 - Mazi(2)
Asgarte 2. Kitap Bölüm 16..?
Ses Deneme 1...2...3...
Asgarte 2.Kitap Bölüm 17 - Hilekâr
Asgarte 2.Kitap Bölüm 18 - Bedeli Ödenmemiş Suçlar
Asgarte 2.Kitap Bölüm 19 - Sıradaki Durak
Asgarte 2.Kitap Bölüm 20 - Eski ve Yeni
Asgarte 2.Kitap Bölüm 21 - Güç Testi
Asgarte 2.Kitap Bölüm 22 - Güç Testi Başlıyor
Asgarte 2.Kitap Bölüm 23 - İki Gekies'in Savaşı
Bölüm Bölüm Bölüm
Asgarte 2.Kitap Bölüm 24 - Beni Küçümseme!
Asgarte 2.Kitap Bölüm 25 - Son Yenilgi
Asgarte 2.Kitap Bölüm 26 - Yol Ayrımı
3.Kitaba Yaklaşırken Prolog Tadında Bilgiler
Özel Bölüm 2 - Genç Dahiler
Asgarte 2.Kitap Bölüm 27 - Ateş Ruhu
Asgarte 2.Kitap Bölüm 28 - Konuşmak İsteyen Tanrı
Asgarte 2.Kitap Bölüm 29 - Tron'un Durumu
Asgarte 2.Kitap Bölüm 30 - Duygusal Çöküş
Asgarte 2.Kitap Bölüm 31 - 60 Saniye
Asgarte 2.Kitap Bölüm 32 - Kimsin Sen?
Asgarte 2.Kitap Bölüm 33 - İç Savaş!
Asgarte 2.Kitap Bölüm 34 - Ziyafetin Sürprizi
Asgarte 2.Kitap Bölüm 35 - Issız Karanlığın İçindeki Yalnız Beden
Asgarte 2.Kitap Bölüm 36 - Kargaşa
Asgarte 2.Kitap Bölüm 37 - İhanet
Ufak Bir Soru
Asgarte 2.Kitap Bölüm 38 - Bugün Efsaneleşeceğim!
Asgarte 2.Kitap Bölüm 39 - Bire Karşı Bin (1)
Asgarte 2.Kitap Bölüm 40 - Bire Karşı Bin (2)
Asgarte 2.Kitap Bölüm 41 - Bire Karşı Bin (3)
Asgarte 2.Kitap Bölüm 42 - Teke Tek
Yeni Platform Arayışı ve Wattpad
Son Durumlar ve Dönüş Tarihim
Asgarte 2.Kitap Bölüm 43 - Dostumun Dostu
Asgarte 2.Kitap Bölüm 44 - Sandığın Kişi Değilim
Asgarte 2.Kitap Bölüm 45 - Kuzey Karışıyor
Asgarte 2.Kitap Bölüm 46 - Sürgün Vasal ve Hain Kral
Asgarte 2.Kitap Özet ve Analiz

Asgarte 2.Kitap Bölüm 5 - Uzun Zaman Oldu

1.1K 102 15
By Oguz_Han51

Öncelikle hepinizin bayramı mübarek olsun...

Asgarte 2.Kitap Bölüm 5 - Uzun Zaman Oldu

Tron omzuna saplanan ok'un açtığı yaraya ve bu yaradan akan kana öylece bakakaldı."Her zaman böyle dikkatsiz misindir Emilia!"Tron sol kolunun dirseğinden sağ eliyle tutarak kolunu fazla sarsmamaya çalışıyordu.Ok fazla derine saplanmamıştı büyük ihtimalle çalılar gelişini yavaşlatmıştı.Birkaç saniyedir ayakta bekliyordu fakat hala gözüken yoktu."Galiba o değil." derken ileriden altın sarısı saçları parlayan Emilia'nın hızlıca yanına doğru koştuğunu gördü.

Emilia Tron'un yanına vardığında nefes nefese kalmıştı.Çalıların arasından seslenen kişinin tanıdık olduğunu anlayınca çok endişelenmiş ve buraya doğru hızlıca koşmaya başlamıştı."Tron bu halin ne!"Emilia sadece Tron'un omzuna saplanan ok'a değil çıplak sağ kolundaki morluklara da bakakalmıştı."Biraz hırpalandım işte önemli bir şey değil iyileşirim."Umursamaz bir ifade takınıyor olsa da aslında son aldığı ok yarası ile birlikte farketmişti.Bu yaralar bedenini o kadar kolay terk etmeyecekti.

Emilia Tron'a yardım etmek için sağ kolunun altına girdi daha iyi desteklemek için elini sırtına attığında ise tuhaf bir şey hissetti.Tron'un kolunun altından çıkıp baktığında ise mide bulandıran o manzarayı gördü.Sırtında iki kol halinde uzanan büyük yaralar vardı.Bu yaralar parça parça kabuk bağlamış,bazı yerleri hiç kabuk bağlamamış ama kanaması durmuştu ve son kalan diğer kısımlar ise hala kan sızdırıyordu.

"Bunlar sıradan bir hırpalanma ile olacak yaralar değil!Gerçekten soruyorum sana ne oldu?"Tron başına gelenleri o kadar açık söyleyemezdi ne de olsa bir kaçaktı bu yüzden önce iyileşmesi gerekiyordu."Beni önce Engel'ın yanına götürde orada herşeyi anlatayım.Bu yaralar dayanılacak gibi değil."Zaman kazanmak için söylemiş olsa da yaraları tedavi ettirmesi cidden gerekliydi.Emilia da Tron'a hak verdi bu yaralar ile dayanması oldukça zor olmalıydı ya da en azından Emilia böyle düşünüyordu.

Yeniden Tron'un sağ kolunun altına girmişti ama bu sefer altından ayrılmaya niyeti yoktu onu bir an önce Engel'ın yanına götürmeliydi."Oraya vardığımız zaman ne olur bilmiyorum ama bana herşeyi anlatacaksın."Tron başını sallamakla yetindi ne de olsa ona daha önce de yalan söylemişti yine söyleyebilirdi.

Emilia uzun zamandır Tron'u görmemişti hatta daha uzun bir zaman görebileceğini düşünmüyordu ama şu an kollarının altındaydı.Pek düşündüğü gibi olmasa da...

Sonunda o eve yeniden varmışlardı.Ev yerine kulübe demek belki daha uygun olurdu ama Engel bunu kesinlikle kabul etmiyordu.Emilia Tron'un kollarının altından çıkarak evin kapısına kadar koşup bağırmaya başladı."Ustaaa bir misafirin var!"Bir yandan bağırırken diğer yandan da kapıya vuruyordu çünkü Engel başka türlü bu kapıyı açmazdı.

Kapı açılınca Engel her zaman olduğu gibi gözüktü.Saç ve sakalı beyaz olsa bile hala çok heybetli duruyordu."Bana daha kaç defa öyle seslenmemeni söyleyeceğim."Emilia elini başının arkasına götürerek "Özür dilerim Usta bir daha olmaz."dedi.Engel başını umutsuzlukla salladı bu kızla baş etmeyi neden kabul etmişti ki zaten."Hiç değişmiyorsun Emilia.Bu arada misafirimiz kim?"Engel Emilia'nın yanında kimseyi göremediği için sordu ama Emilia bile unutmuştu Tron'u geride bıraktığını.

"O misafir ben oluyorum.Uzun zaman oldu,değil mi?"Tron yavaş adımlarla yürürken Emilia'ya biraz sinirlenmiş gibi bakıyordu."Seni yeniden göreceğimi biliyordum ama sence de biraz erken olmadı mı?"Tron onaylamak isterdi ama yapmadı.Şu an tek istediği tedavi olup buradan olabildiği kadar hızlı ayrılmaktı."Amacım buraya gelmek değildi.Yaklaşık 6 gündür bu ormandan çıkmaya çalışıyorum.Günde 16 saat aynı yöne gitmeme rağmen hala çıkamadım.Bu sabah tanıdık bir yere geldiğimi hissettim bu yüzden çalıların orada eğilerek etrafı gözlemlemek istedim ama öğrencin beni vurdu!"

Emilia suç üstüne yıkıldığı için ne diyeceğini bilememişti.Tron'u vurmuştu ama isteyerek yapmamıştı ki bu bir hataydı.Bunları Engel'a ve Tron'a da söylemek istiyordu ama maalesef sadece "Yanlışlıkla oldu."diye mırıldanmakla yetindi."Durumu anladım galiba.Şimdi içeri girelim önce seni bir iyileştireyim ardından bize başından geçenleri anlatırsın."Engel ve Tron içeriye girdikleri gibi kapı kapandı bu Emilia giremez demek oluyordu.

Kapı üzerine kapanınca kötü hissetmiş olsa bile Tron'u vurduğu için daha kötü hissediyordu.İlk tanıştıkları günden sonra ona karşı saygı duymaya başlamıştı hatta hikayesini dinledikten sonra ona acımaya bile başlamıştı.Bu yüzden onu yaralamak gerçekten onu üzmüştü hem ne düşünüyordu ki avını görmeden yayı geren elini bırakmıştı.

Yerdeki ufak taşlara vura vura akan nehrin yanına kadar geldi."Uzun zaman sonra gelen birine yapılacak en kötü selamlama bu olsa gerek."diye mırıldandıktan sonra biraz sırıttı ama hala morali bozuktu.Engel onu iyileştirecekti bunu biliyordu ama kolundaki ve sırtındaki hatta daha görmediği diğer yerlerdeki yaraları ruhunda da derin izler açmış olmalıydı.Engel belki vücudundaki yaraları iyileştirebilirdi ama ruhundaki yaraları öylece kalacaktı.Buna rağmen oldukça normal gözüküyordu sanki bu yaralar onda süs gibi duruyordu.

Engel ve Tron'un işi ne kadar sürer bilemiyordu ama yemek için bir şeyler avlaması gerektiğini biliyordu bu yüzden yine ormana döndü.

Ormanda gezerken daha çok Tron'un geldiği yönün sol taraflarına doğru bakınıyordu.Eğer Tron buraya gelirken av bulsaydı kesinlikle avlardı diye düşünüyordu.Gerçekten de Tron geldiği yolda hiç av görmemişti.Emilia birkaç dakika'nın ardından ileride bir çalı oynaması farketti.Okunu yayına yerleştirdikten sonra derin bir nefes aldı ve yayını gerdi.Bu sefer ki bir insan değil bir tavşandı hem de son zamanlarda sayısı azalan dev tavşanlardan.

Normalde bir tavşanın üç katıydı ama avlanması onlara göre daha kolaydı.Çünkü tavşanlara göre daha yavaş hareket ediyor ve daha az manevra yapabiliyordu.Yine de diğer tavşanların aksine saldırgan bir yapısı vardı ve genelde yırtıcılar tarafından tercih edilen bir av olmaktan çıkıyordu.Kimse kendisiyle savaşacak bir rakip istemezdi.Tabi işini tek okta bitirebilecekse Emilia bu fırsatı kaçıramazdı.

Nefesiyle birlikte gerdiği yayı da bıraktı.Ok havayı delip geçerken Emilia'nın gözleri hedefinden ayrılmıyordu.Ok tavşanın boynuna girdiğinde Emilia nihayet gözlerini kırptı."İşte buna av denir!"Sevinçle tavşanın yanına gitti gerçekten de iyi vurmuştu.Ok tam boğazına saplanmış ve diğer ucu arka taraftan çıkmıştı.Emilia tavşanı hızlıca kulaklarından kavradı ve Engel'ın kulübesine doğru koşmaya başladı.Tahminlerine göre şu an içeriden çıkmak üzerelerdi.

Kulübeye vardığında gerçekten haklı çıkmıştı.Kapı açılınca önce Tron ardından ise Engel kulübeden çıkmış oldu."Siz içerdeyken ben de bunu avladım Usta."Engel Emilia'nın elindekine bakınca bunun dev bir tavşan olduğunu gördü.Aslında özel bir isimleri vardı ama ne o hatırlıyordu ne de kitaplar yazıyordu.

Tron artık gitmek istercesine hareketlenince Engel'ın elini omzunda hissetti."Yemeğe kalmaz mısın Tron?"Tron kafasını çevirip Engel'ın yüzüne baktığında ciddi olduğunu gördü ne kadar reddederse etsin Engel onu burada tutacaktı."Sen öyle diyorsan kalayım o zaman."Engel gülümseyerek dışarıdaki masa ve sandalyeleri gösterdi belli ki Tron'un oturmasını istiyordu.

"Emilia yemeği hazırlarken bizde masaya geçip biraz konuşalım.Başından geçenleri anlatırsın."

Emilia tavşanı kesip,soslamak ve baharatlamak için kulübeye girdiği zaman Tron ile Engel da çoktan masaya oturmuşlardı.Tron iyi bir yalancıydı en azından öyle düşünüyordu.Ancak unutmaması gereken iki şey vardı.İlki iyi yalancı olsan bile söyleyecek iyi bir yalan bulamadıktan sonra yalanı ne kadar inandırıcı söylüyor olsan bile fayda etmiyordu.İkincisi karşısındaki 'Engel Van Die Dood' olduğu için yalan söylediği an anlayacağı belliydi.

"Konuşmayı ben mi başlatayım Tron?Eğer istediğin buysa şöyle sorayım.Bu yaralar hangi zindanda oldu?Neden zindana atıldın?"Tron bu kadar hızlı anlayacağını düşünmese bile eninde sonunda anlayacağını biliyordu.Ondan bir şey saklayamayacağı da belliydi ama gerçekleri nasıl anlatabilirdi ki?Hem anlattı diyelim Engel'a güvenebilir miydi?

"Sana güvenebilir miyim?Anlattığım zaman bana herhangi bir müdahalede bulunacak mısın?"Engel'ın bakışları değişmeye başlamıştı.Tron'un suç işlediğine inanmıyordu ama böyle diyince ters bir şeyler olduğunu anladı."Sen anlat ama her şeyi doğru düzgün anlat sana herhangi bir müdahalede bulunmayacağıma dair söz veremem ama tabi ki kötü bir şey yaptıysan."Tron lafını bölerek "Kötü mü değil mi birazdan anlarsın."

Tron derin bir nefes aldı ve herşeyi en baştan anlatmaya başladı.Quantrau kasabasında meydana gelen saldırıdan suçlulara,annesi ve babasının ölümünden kuzeni Leon'un ihanetine,eski ustaları Aşil ve Traveller'ın ölümlerine,amcası Richard ile görüşmelerinden sonra Prenses Eleonora ile konuşmalarına,zindana atılışından gördüğü işkencelere ve kaçışına kadar olan her şeyi eksiksiz bir şekilde anlatmış oldu.

"Demek böyle oldu Tron.İnanması güç ama en küçük bir yalanını bile sezmedim ayrıca Antholos'u tanırım hatta birkaç hafta önce buraya gelmişti."Tron kulaklarına inanamadı.Ustası birkaç hafta önce buraya neden gelmiş olabilirdi ki."Neden gelmişti?"Engel biraz düşündü ama Tron'a söyleyip söylememekte kararsız kalıyordu."Lütfen Engel o benim Ustam bana bunu çok görme."Gerçekten Ustası'nı merak ediyordu bu yüzden öğrenmek istiyordu dahası Ustası neden aranan biriydi onu daha detaylı duymak istiyordu.

"Senin için özel bir şey yaptırmak istiyordu Tron.Çünkü yakında buralardan uzaklara gidecek."Tron kulaklarına inanmakta güçlük çekiyordu.Ustası neden kendisi için özel bir şey yaptırmak istiyordu ve neden gidiyordu."Biliyorum hatta beraber gidecektik.Orada beraber çalışacaktık."Engel üzgün bir ifade ile başını salladı."Antholos'un önemli işleri var Tron,ondan başka kimsenin yapamadığı önemli işleri hatta şu an o yapması gereken işe başlamış olabilir.

Engel ortamın havasını değiştirmek için başka bir şeyden söz etmeye karar verdi."Yine de sana bir yol haritası ve bir kese bıraktı.Kese'nin içindekilere anlam veremedim ama büyük ihtimal yol haritasında işaretlenen yerler ile alakalıdır.İlk durağın burası olduğu için şanslısın sana ilk ödülünü ben vereceğim ama önce bir hafta burada bekleyeceksin."Tron meraklı gözler ile keseye ve yol haritasına baktı.Antholos burayı ilk durak olarak işaretlemiş ve Engel'ın kendisi için özel bir şey yapmasını istemişti.Diğer işaretli noktalarda da kendisini başka güçlü kişiler mi bekliyordu diye düşünmekten kendini alamıyordu.

"Yemekler hazır!"Emilia elindeki kazan ile evden çıkarken Tron haritayı saklamaya çalıştı ama Engel onu durdurdu.Belli ki hala anlatmadığı şeyler vardı."Önce yemeğimizi yiyelim ikinize emri vaki yapmak istemiyorum bu yüzden her şeyi bugün anlatacağım."

Emilia bir yandan tabaklara yaptığı tavşan yahnisini koyarken diğer yandan da Engel'ın neler diyeceğini düşünüyordu.İkinize de emri vaki yapmak istemiyorum demişti ama bunun Tron ile alakası varsa kendisini neden ilgilendiriyordu.

Yemekler çoktan tabaklara doldurulmuştu ama ne Tron ne de Emilia yemeğe ağzını sürmüyordu.Engel bunu farkedince yemeyi bıraktı ve olayı anlatmaya karar verdi."Madem bu kadar merak ediyorsunuz o zaman anlatayım.Bundan iki hafta önce Tron'un Ustası Antholos buraya geldi.Benden Tron için özel bir şey yapmamı istedi.Bu özel şey bir zırh veya bir silah olmayacaktı daha çok yüzük veya yardımcı ekipman olacaktı.Ona bunu neden istediğini sorduğumda bana sebebini söyledi ama bunu size söylememi kesinlikle yasakladı.Sonra bana bir harita ve bir kese verip bunu Tron'a vermemi söyledi.Bu haritada sonraki kısımlarda ne olacağını tahmin ettiğim için bana buralarda ne olacağını açıkladı ama bunu da size söylemeyeceğim.Yine de bu yolun seni geliştireceğini söyleyebilirim.

Bunların üzerine ona bir şart koştum.Tron ile birlikte Emilia da bu yolculuğa katılacak ve gelişecekti.Başta biraz düşündü ama bana güvendiğini söyleyip kabul etti."

Bir Buçuk Hafta Önce.

"Potansiyeli olmayan biri için benden bu ricada bulunmayacağını biliyorum bu yüzden ricanı kabul ediyorum."Antholos ikinci sefer arkasına döndü.

Söyleyecekleri bitmişti ama yine Engel'ın sesi duyuldu."Bu bir rica değil bu bir şart Antholos!"Engel biraz sesini yükseltmiş olsa da bunun bir amacı vardı.Buradan Antholos'un ciddi ayrılmasını istiyordu.

Antholos yeniden arkasını döndü ciddi olmayacaktı ama yapması gerekeni anlamıştı."Rica veya şart ne fark eder sonuçta kabul ettim.Unutma Engel ben sözümü her zaman tutarım bu yüzden Emilia'nın da yolculuğa katılıp kendi ekipmanlarına ulaşmasına dair elimden geleni yapacağıma söz veriyorum."Engel içi rahatlamış bir şekilde kulübesine döndü Antholos ise sonraki durağına gidiyordu."Sonra görüşürüz Antholos."Engel kulübeye girerken ona böyle seslenmişti."Sonra görüşürüz Yoshioka."Engel bunu duyunca bir anlık hışımla arkasına döndü ama Antholos çoktan gitmişti."O ismi hakettiğim yok!"

---------------------------------------------------------

Bölümü yazarken ki bilirsiniz bölümleri geceleri yazarım.İki kere uykuda kaldım bu yüzden gecikti biraz ama geç olsun güç olmasın demişler bölüm yazarken aktı ya.

Bu arada yeni bir şeyler deniyorum.Uzun zamandır karakter tanıtımı bölümü düşünüyordum ve geçen çizim kitaplarına bakarken birden aklıma bir şey geldi.Neden karakterleri çizmiyorum.Bütün karakterler çizebileceğim kadar iyi duruyor hafızamda ama bir sorun var ben o kadar iyi çizen biri değilim.

Birkaç kişiye mesaj attım ama sonuç çıkmazsa elimden geleni yapıp kendim çizeceğim.Bu arada çizim yapabilen biri varsa aranızda ya da tanıdığınız ondan tüyo almak isterim.

En başta dediğim gibi hepinizin bayramı mübarek olsun.Umarım mutlu bir bayram geçirirsiniz.

*****
1858
*****

Continue Reading

You'll Also Like

23.8M 1.4M 79
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
2.5M 77.4K 54
Babasının borcu yüzünden genç kızı alı koyan Karahan başına büyük ama tatlı bela alır... Genç kız Karahandan küçük olmasına rağmen yalnız adama eş ol...
299K 26K 47
Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seçkin bir birimi olan Pençe timinin yardımcı komutanıdır. Görev, sınır ötesindeki...
166K 10.6K 53
~Fantastik~ "Öfkenin ve dansın zarafeti, olacak her şeyin sebebi... ~ Yaratıkların kol gezdiği, tehlikenin hüküm sürdüğü dünyada; onları avlamak için...