Bölüm 10 - Yolculuk (1)

3.3K 311 25
                                    

Bölüm 10 - Yolculuk (1)

Sabahın ilk ışıkları Mayrha çayırına vurmaya başlamıştı.Kuşlar cıvıldıyor,ağaçtan ağaca konuyorlardı.Hayvanlar ve büyülü yaratıklar ise çoktan kalkmışlar ormanın içlerine doğru gitmeye başlamışlardı.Tron ve Arto ise hala uyuyorlardı.Kervanda ise nöbetçiler vardiya değiştirmeye hazırlanıyorlardı."Atları artık dinlendirmeliyiz geceden beri yürüyorlar."Kervanın en önündeki adam muhafız'a seslendi muhafız ise başıyla onayladı.Elini yumruk yapıp havaya kaldırdı elini kaldırmasıyla beraber diğer muhafızlar durdu peşinden ise diğer herkes atları durdurmuştu."2 saat mola atların iplerini çözün ve çayıra bırakın biraz otlasınlar."dedi ve biraz sustu bağırdığı için boğazı ağrımıştı zaten 1 gündür hiç uyumamıştı birde bağırarak konuşması onun için epey zor olmuştu."Diğerleri ise kazanları ve tezgahları kursunlar birazdan herkes uyanır yemekler 1 saat sonra hazır olsun."Emirleri verdikten sonra atından indi ve uyumak için yatağının olduğu at arabasına doğru yürümeye başladı.

"Hey Arto uyansana"Tron bir yandan elleri ile Artoyu dürterken bir yandan da ona sesleniyordu."Aggh ne oldu?"Arto elinden güç alarak doğruldu.Bir eliyle esneyen ağzını kaparken diğer eliyle ise gözünü ovuşturuyordu."Yemekler hazır olmak üzere gel de yiyelim sonra belki biraz yürüyüş yaparız."Arto biraz çekingen bir ifade takındı yüzünün kızarıklığına aldırmamaya çalıştı ama Tron onun utandığını anlamıştı ama neyden utanmış olabilirdi ki işte bunu bilmiyordu.Arto ensesini tutarken Tron'a baktı yüzünün kızarıklığı bir nebzede olsa geçmişti."Yürüyüşü yaparız ama ben yemeğe gelemem."

"Peki ama neden?"Arto'nun yüzü yine kızarmıştı şu an yüzünün kızarıklığı domatesle bile kıyaslanabilirdi."Biliyorsun bu kervana girmek kolay değil param girmeye yetti ama yemeklere katılmaya yetmedi.Zaten benim gibi bir sokak çocuğunun buraya girmesi için yeterli parayı bulması bile bir mucize."Tron şu an üzülmüştü ama bu üzüntüsü yerini kısa sürede bazı düşüncelere bırakmıştı."Peki ama ne yiyeceksin ne içeceksin?"Arto bu kelimeleri duyduktan sonra tebessüm etti ve elini ensesinden çekti yüz kızarıklığı da geçmişti artık."Merak etme sen beni yol haritasını biliyorum mesela şu an Mayrha çayırında olmalıyız burada bol miktarda meyve ağacı var eğer çantama yeterince koyarsam beni 2 gün idare eder."

"Olmaz öyle şey en fazla benim yemeğimi bölüşürüz gel bakalım şu bizim liste tutan adama gidelim de senin isminide yemeğe katılabileceklere koysun"Tron kendisini tutamamıştı bu yüzden de Arto lafını bitirir bitirmez atlamıştı."Tron her ne kadar arkadaş olsak bile bunu kabul edemem."Arto soğukkanlılıkla cevap verdi.Başka biri olsaydı kesinlikle kabul ederdi ama Arto gibi zor şartlarda büyümüş biri bunu kabul edemezdi.O paranın kolay kazanılmadığını biliyordu yıllarca sokakta her türlü işi yapmıştı her türlü yerde çalışmıştı ama bu kervana bile girecek parayı zor kazanabilmişti böyle bir şey olmuşken nasıl olurdu da Tron'a evet derdi.

"Hey sakin ol sadece borç olarak versem eminim büyük bir savaşçı olduğunda bana verecek 3 altının olur."Arto büyük bir dikkatle Tron'u dinledi ve biraz düşündü Tron haklı olabilirdi ileride büyük bir savaşçı olamazsa bile Tron'a olan borcunu bir asker olarak bile ödeyebilirdi."Peki kabul ediyorum ama yine de meyvelerden toplayacağız tatlarını gerçekten çok merak ediyorum."Tron büyük bir sevinçle "Tamam olur bende merak ettim şimdi!"dedi ve Arto ile yanyana kervanda liste tutan adamın yanına geldiler Tron ise 3 altını elinde hazır tutuyordu."Efendim Arto'da artık yemeklere katılabilir mi?"Adam her zaman ki gibi elinde bir liste tutuyordu."Altınınız varsa neden olmasın oda çoğu kişi gibi yiyebilir."dedi Tron ise çoktan hazırladığı parayı adam'a uzattı.

"Tamam oda artık yemek yiyebilir şu kağıda ismini yaz ve yemeklerin başında duran adama ver."Tron ve Arto ise kafalarını sallamış ve yemeklerin piştiği bölgeye doğru yola koyulmuşlardı.Kısa bir yürüyüşün sonunda ise dumanların yükseldiği yere geldiler.Orada tezgahın başında duran ve elinde liste olan bir adamın yanına geldiler."Efendim ben Arto bende yemeklere katılacağım da bu kartı size mi vereceğiz?"dedi ve elindeki kağıdı adam'a uzattı."Evet bana vereceksiniz ismini listeye yazdım artık sende yemeklere katılabilirsin adını söylemen yeterli"dedi ve kazanların olduğu bölgeye doğru gitti.

Tron ve Arto ise yemeklerini almak için sıraya girmişlerdi şu an ikiside heyecanlıydı sonuçta ikiside ilk kez böyle yemek alacaklardı."Adın ne?" Yemekleri dağıtan adam Tron'a doğru baktı."Tron efendim."Adam önündeki listeye baktı ve Tron'a onaylar şekilde kafasını sallayıp ona tahta bir kaşık ve tahta bir tabak verdi.Tron tabağını ve kaşığını aldı ve sıradan ayrılıp Arto'yu beklemeye koyuldu."Adın ne?"Arto ise heyecanlı bir şekilde bağırdı."Arto!"Adam ise istifini bozmadı ve önündeki listeye baktı aynı Tron'a yaptığı gibi kafasını onaylar biçimde salladıktan sonra Arto'ya da Tron gibi tahta kaşık ve tahta bir tabak verdi."Hey çocuk bir daha ki sefere bağırmazsan sevinirim"dedi ve adam'ın yüzüne bir gülümseme geldi."Peki efendim"Arto da gülümseyerek cevap verdi ve Tron'un yanına geldi.

10 Dakika Sonra...

"Evet geldik Tron işte burası bak elma ağaçları da orada hadi gidelim."Arto önden Tron ise hemen arkasından elma ağaçlarının oraya doğru koştular."Tron sen aşağıda kal ben sana elmaları atacağım sende çantaya koy tamam mı?"Arto heyecanlı bir şekilde konuştu ve ağaca tırmanmaya başladı.Tron ise çantanın ipini çözmüş ve Arto'nun elmaları atmasını bekliyordu."Hazır mısın Tron atmaya başlıyorum."dedi Tron ise çantanın ağzını iki eliyle açtı."Hazırım atmaya başla."dedi ve Arto'nun elmaları atmasını bekledi.

"Hey Arto bu kadar elmayı ne yapacağız?"Tron elindeki elma dolusu çantaya bakarak konuştu."Hehehe sanırım biraz abarttık."dedi Arto tek elini ensesine koydu ve gülerek konuştu."Biraz mı?"dedi Tron ardından elindeki çantayı yere bıraktı ve bir taşın üstüne oturdu."Hey Tron hemen yoruldun mu?"dedi Arto sonra işaret parmağını kaldırdı ve ilerde bir noktayı gösterdi."Bak kervan orada hadi biraz daha dayan.Hem fazlasını satarız ve kendimize yeni giysiler alırız.Sonuçta bir savaş okuluna bu kılıkla giremeyiz."Arto Tron'a elini uzattı ve onu yeniden ayağa kaldırdı.Tron çantayı da yerden aldıktan sonra kervan'ın kamp kurduğu bölgeye doğru yürümeye başladılar."Aslında haklısın bir savaş okuluna gideceksek bu kıyafetlerle olmaz bu arada ben çok yerim söylemişmişmiydim?"

O sırada kervanda...

"Efendim kervan yola çıkmak için hazır!"Genç olan muhafız at arabasındaki uyuyan muhafız liderine seslendi."Tamam geliyorum."Muhafız lideri kalktı ve hemen yanındaki su dolu fıçıda elini yüzünü yıkadı.Atına binmek için tam yürümeye başlamıştı ki bir kadının çığlığı bütün herkesin tüylerini diken diken etti.Muhafız lideri çığlığın geldiği yöne tam dönecekken başına doğru gelen ok onu yere sermeye yetmişti.Genç muhafız şok olmuş bir ifade ile muhafız liderine bakarken tam olarak çığlığın geldiği yerden bir adamın sesi duyuldu."Bu kervana Tureqo haydutları tarafından el koyulmuştur!"Genç muhafız ise daha aldığı şoku atlatamamışken komutanının intikamını almak için gözünü hırs bürümüş bir şekilde kılıcını çekti.

****
Wowowow herşey ne kadar da güzel gidiyordu değil mi?Şimdi bir de bu haydutlar çıktı eee Tron şimdi ne yapacaksın?

([{<Artık first kapan ithafı kapar)]}>

Tron ve Arto ne yapacak?

Haydutlar Genç muhafızı yenebilirler mi?

Tron ve Arto Kronosos'a nasıl gidecek?

Hepsi bir sonraki bölümde.
Hepinizi seviyorum by by.

Bu arada yorum ve vote atmayı unutmayın.

****
1082
****
Bölümü kaydetmek yerine yayımlamışım pardon hepinizden özür diliyorum.

ASGARTE (1-2) (Durdurulmuş Durumda)Where stories live. Discover now