ASGARTE (1-2) (Durdurulmuş Durumda)

Bölüm 38 - Küçük Kardeş

Bölüm 38 - Küçük Kardeş

Tron gitgide çoğalan muhafızların bakışları altında ilerliyordu.Her adımı ile muhafızların zırhları ve rütbeleri değişiyor fakat bu Tron'un gözünü hiç mi hiç korkutmuyordu çünkü ustası ona bunu öğretmişti, korkmamayı.Prenses ile arasındaki mesafe birkaç adımdan daha fazla değildi artık.Önündeki iki muhafız mızraklarını çaprazlama bir şekilde birleştirmiş prensesin emrini bekliyordu prenses ise Tron'un geldiğini farketmemiş Güç Testine giren çocukları izliyordu."Prenses çocuk geldi."Yaşlı fakat yaşı kadar bilgili olan ihtiyar bir kadın Prensesin dikkatini Tron'a çekmeyi başarmıştı."Muhafızlar açılın!"Narin fakat bir o kadar da emredici ses tonuyla muhafızların Tron'un önünden çekilmelerini sağlamıştı.

"Merhaba küçük kardeş ben Prenses Eleonora."Prensesin ses tonu bu sefer daha narin ve içtendi."Merhaba Prenses Eleonora ben Tron, Tron Ulukurt."Tron sağ dizinin üstüne çökerek sağ elini yumruk yaparak göğsünün üzerine koymuş ve prensesi selamlamıştı."Tron lütfen ayağa kalk benim misafirimsin ve misafirlerimin böyle selam vermelerini sevmem.Üstelik tarikatımızda kimsenin başka bir kardeşi önünde diz çökmesini istemez."Tarikat kelimesi yine Tron'un karşısına çıkmıştı nasıl oluyordu da Tron tarikata girmiş oluyordu ki daha önce hiç tarikatın içinde olan biriyle tanışmamıştı ve onu tarikata alan biride yoktu.Bunca şeye rağmen nasıl tarikata girmiş oluyor ve bundan haberi olmuyor bunu anlamıyordu.Birden aklına o isim gelmişti "Engel!" fakat olabilir miydi Engel onu tarikata sokmuş olabilir miydi sadece bir varsayım olsa da en mantıklı olan çözüm bu olmalıydı onu tarikata Engel sokmuştu.

"Peki Prenses Eleonora."derken hafifçe doğrulmuş ve Prensese bakma fırsatını yakalamıştı.Sarı saçları omuzlarına kadar geliyordu ve koyu mavi gözleri ile güneş ile denizin eşsiz uyumunu adeta insan suretinde gösteriyordu.Parlak pembe dudakları beyaz dişleri ve düzgün yüz hatları ile Su Perilerini bile kıskandıracak kadar güzeldi.Her ne kadar güzel olsa da güzelliğine önem vermediği belliydi çünkü oturduğu yerin yanında bir kılıç belinde ise bir bıçak duruyordu."Bu kadar çok süzdüğüne göre hakkımda bazı şeyler düşünmüş olmalısın bu düşüncelerini benimle paylaşır mısın?"Soru gibi gelmiş olsa da biliyordu ki bu bir soru değildi her halükarda cevaplaması gerekiyordu.

"Sanırım savaşmayı kraliyetteki entrika ve taht oyunlarına tercih ediyorsunuz ve diğer kadınlar gibi bir prens ile evlenme kaygınız da yok."Tron sözlerini bitirince Eleonora'nın yüzündeki tatmin olmuş ifadeyi gördü."Aslında haklısın savaşmayı entrika ve taht oyunlarına tercih ederim fakat bu onları öğrenmeyeceğim anlamına gelmiyor.Evlenme konusuna gelince benim için yanıp tutuşan onlarca soylu kişi var bu yüzden endişelenmem gerekmiyor.Yani haklısın savaşmayı seviyorum ve kaygılarım yok fakat sorumluluklarım olduğu bir gerçek ve zamanı geldiğinde bir prenses gibi davranmam gerekirse öyle davranırım ve bunun için ne gerekiyorsa onu yapmalıyım anlıyorsundur umarım herşey göründüğü gibi değil."Prenses Eleonora uzun konuşmasını bitirirken yanına gelen hizmetçiden bir bardak Rehindar Şerbetini almış ve yudumlamaya başlamıştı.

Eleonora yavaşça Güç Testini izlediği tahtına doğru hareket etmeye başlamıştı Tron ise sadece bekliyordu.Eleonora tahtına oturduğunda Tron'a yanındaki minderi işaret etti.Tron sea çıkarmadan mindere doğru ilerlerken çok daha fazla baskı hissetmeye başladı "Buradaki muhafızlar oldukça güçlü olmalı."diye içinden geçirirken kendini mindere oturmuş bir şekilde buldu."Seni neden çağırdığımı meram ediyorsundur heralde fazla bekletmeden söyleyeyim Kutsal Ejderha Tarikatı kabul törenin 1 ay sonra şimdiden Genoa'ya yola çıksan iyi olur kendi törenine geç kalmanı istemem.

"Kabul Töreni mi?"Eleonora şaşkınlıkla yüzünü ona doğru çevirirken Tron'un yüzünde anlamsız bakan bir ifade bulunca şaşkınlığı yerini kahkahaya bıraktı."Demek burada olmasam hiçbir olaydan haberin olmayacak."Eleonora bir süre daha güldü ve sonunda birkaç öksürükten sonra kendini toparladı."O zaman hemen yola çıksan iyi olur Genoa'da görüşürüz."Tron gitmesi gerektiğini anladığında çoktan bir muhafız yanına gelmişti."Görüşürüz Prenses Eleonora."Tron hızlı adımlarla yürürken buradan bir an önce çıkması gerektiğini hissediyordu sonunda buraya girdiği kapıda hizmetçi kadını gördü.Hizmetçi ona kapıyı açarken Tron hiç yavaşlamadı son olanlar oldukça tuhaftı.Prensesin onu yanına çağırmasına mı şaşırmalıydı yoksa kabul töreni olacağına mı yada bunca şey olurken Tron'a neden haber verilmemesine mi şaşırmalıydı bunu bilmiyordu.