Asgarte 2.Kitap Bölüm 40 - Bire Karşı Bin (2)

364 34 11
                                    

Asgarte 2.Kitap
Bölüm 40 - Bire Karşı Bin (2)

Gecenin karanlığı,etraftaki sessizlik ve her an saldırıya uğrama ihtimali askerleri mental olarak çökertmişti.Karşılarında sadece bir kişi olmasına rağmen hem büyücülerini hem en büyük kozları olan büyülü yaratığı kaybetmişlerdi.Bu da yetmemiş 80 kişi kaybetmişlerdi.Yaralılar ile birlikte bu miktar 125'i buluyordu.

Dünyadaki güç eşitsizliği böyle büyük bir fark yaratıyordu.Sayıları fazla olmasına rağmen dezavantajlı olan tarafta onlardı.Bu yüzden bazı askerler geri dönmeleri gerektiğini düşünüyorlardı.

"Bir şey ister misiniz?"

Umutsuz ve dalgın görünen askerler, duydukları ses ile birlikte kendilerine gelmişlerdi.Akılları kötü düşünceler ve ölüm korkusu tarafından işgal edildiği için,ne yapacaklarını şaşırmışlardı.

"Aslında,pek iyi hissetmiyorum.Midem çok kötü."

Asker'in yüzü değişik bir hal almıştı.Yüzü morlaşmaya başlamıştı.Askerin bir anda kötüleşen halini görünce hemen yanına çökmüştü.Bir anda ne olmuş olabilirdi ki?

"Hey!Kendinde misin?"

Asker'i hafiften sarsmasına rağmen sanki kendisini duymuyor gibiydi.Daha ne olduğunu anlamadan bu sefer de kusmaya başlamıştı.Bu işte bir gariplik vardı.Kusmasını bitiren askeri yatırarak,üzerindeki zırhı parçalar bir edayla açtı.Gördüğü manzara karşısında şaşkına dönmüştü.Askerin göğsündeki tüyler dökülmüş ve yanığa benzeyen izler çıkmıştı.Buna rağmen zırhında ve içindeki kıyafette hiçbir şey yoktu.

"Çabuk sifacıları çağırın!"

Arkasını dönerek bağırmıştı ki,gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü.Bütün askerler kusmaya başlamıştı hatta bazıları çoktan bayılmıştı.

Sesi duyan bazı askerler oraya gelmişti ki,gördükleri manzara ile birlikte onlar da şaşkına dönmüşlerdi.

"Tüm hepsini çadırlara götürün.Ben komutanla konuşmaya gidiyorum."

Bilinmezliğe sinirlenen kişi,emir verircesine konuştuktan sonra bölgeyi terketti.Burada neler olduğunu bilmiyordu ancak hiç normal değildi.

Alhambra Kalesi...

"Büyük Patron'u aramaya gidenler hala dönmedi mi?"

Patron endişeli bir şekilde sordu.Birkaç saat önce savaş alanına gittikleri zaman, cesetlerden başka bir şey bulamamışlardı.Büyük bir çatışma olduğu belliydi ancak,ne ordudan ne Ron'un kendisinden iz yoktu.Ordu burada olmadığı için kaleyi boş bırakamazlardı.Bu yüzden hızlı bir şekilde kaleye geri dönmüşler ve hazırlık yapmaya başlamışlardı.Ron olmadığı için temkinli davranıyorlardı.Her an saldırıya uğrayacaklar gibi hazırlık yapmaya başlamışlardı.

"Dönmediler Patron."

Öte yandan Büyük Patron'u da öylece bırakamazlardı.İki kişilik dört ekip oluşturmuş ve Büyük Patron'u aramaları için onları görevlendirmişti.

"Kaç saat geçti?"

Hala haber alamadığı kişileri kaç saattir görmediğini bilmek istiyordu.

"Bir saat olmuş olmalı.Alan geniş olduğu için,tamamını aramak zaman alıyor olmalı Patron.Sakin olmalısın."

Onun sakinliğini Patron'u daha da telaşlı yapıyordu.Belki telaş yapmasına gerek yoktu ancak,burada tutunabilmelerinin tek sebebi olan Ron şu an kayıptı.İstemeden de olsa telaş yapıyordu.

ASGARTE (1-2) (Durdurulmuş Durumda)Where stories live. Discover now