Asgarte 2.Kitap Bölüm 30 - Duygusal Çöküş

449 44 17
                                    

Asgarte 2.Kitap
Bölüm 30 - Duygusal Çöküş

Tron iki gündür aralıksız olarak uyuyordu.Atsushi'nin söyledikleri zihnine çok ağır gelmişti.Kendisini odasına kapatıp etrafı dağıtmış,bağırmış,ağlamış ve sonunda uykuya dalmıştı.

14 yaşına geçen gün girmişti ama bundan haberi bile yoktu.Duygusal olarak zor zamanlar geçiriyordu.O kadar kızdığı ve kalbini kırdığı babası aslında bunların hiçbirini haketmemişti.Her şeyi oğlu için yapmıştı ve karşılığında oğlu ona ağza alınmayacak şeyler söylemiş hatta babası olarak görmediğini bile açık açık dile getirmişti.

Annesi ise arkasından o kadar kötü konuşmasına ve hakaret etmesine rağmen aslında elinde olmadan kontrolden çıkmıştı.Buna rağmen elinden geleni yapıp görevini yerine getirmeye çalışmıştı.Sonunda ise sevdiği adamı bile öldürmek üzere olduğu bir durumla karşı karşıya kalmıştı.Üstelik bu olanları hiç haketmemişti.Ailesinin bencilliği yüzünden bütün sorumlulukları o üstlenmek zorunda kalmıştı.

Tron tüm bu zaman boyunca gerçek sorumlu olarak Loden'i görüyordu.En başında kaderini kabullenmiş olsaydı bunların hiçbiri olmayacaktı.Ama bunu dediği zaman annesinin fedakarlığı aklına gelmişti.Her insan annesi gibi olamazdı.Loden kaderini kabul etmemek için kaçmıştı.Ölmemek içinse bu içgüdüyü ortaya çıkarmıştı.

O zaman gerçek sorumlular Tanrılar mıydı?Yine de Gekiesler'i kendileri seçmiyorlardı.Gekies olan kişiler doğuştan bu gücü alarak doğuyorlardı.

O zaman sorumlu olarak kimse yok muydu?Herkes kendi seçimlerini yapmak istediği için mi böyle olmuştu?

Tron için fazlasıyla karışık bir meseleydi.Dünyadaki anlamı bu yaşında sorgulaması ona bir şey kazandırmayacaktı.Üstelik yaşanılan olaylarda herkes istemediği bir şeyi yapmak zorunda bırakılmıştı.Oysa Tron en başından beri ne yapmak istiyorsa onu yapmıştı.Her zaman bir şeylerden kaçmıştı.Bencil olan ve kendini düşünen tek kişi Tron olmuştu.

Yavaş yavaş gözlerini açarken görüşünün buğulu olduğunu farketti.Ağlamaktan kızaran gözlerinin etrafı canını acıtıyordu.Yavaşça uzandığı taş zeminden kalktı.Bu kadar yıpranmış olabileceğini beklemiyordu.

Taş zeminde yattığı için vücudunun her yeri ağrıyordu.Ayrıca oldukça yorgun hissediyordu.Gözlerini açık tutmakta da zorlanıyordu.Zihinsel ve ruhsal olarakta pek sağlıklı değildi.

Etrafını görebilmek için sağ elini havaya kaldırıp avucunun içinde ufak bir ateş oluşturdu.Ateş yandıktan sonra etrafını gördü.Bulunduğu odada ki her şey dağılmıştı.Masa ve sandalyeler paramparça olmuş.Duvarlar dökülmüş ve bazı yerlerde is izi oluşmuştu.Yatağın olması gereken yerde de kül yığını vardı.Burayı bu hale kendisi getirmiş olmalıydı.

Elini ensesine atarak neler olduğunu hatırlamaya çalıştı.Atsushi ile olan konuşmaları aklına geldiğinde istemsizce ağlamaya başladı.Birkaç saniye geçmişti ki dizlerinin üstüne çöküp yere kapanmıştı.Duyguları birbirine girmişti.Geçmişte yaptıkları aklına geldikçe kendine kızıyordu.Üstelik yaptığı hataları artık asla düzeltemezdi.Onlardan özür dilemek istiyordu.Affedilmeyi beklediği yoktu.Sadece onlardan özür dilemek istiyordu.

Birkaç dakika daha yere kapanık bir şekilde kaldıktan sonra ayağa kalktı.Yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Yumruğunu sıkarak arkasındaki kapıya baktı.Düşündüğü şeyi yapmamak için hiçbir sebebi yoktu.Ama yapmak için gereken sebepleri oldukça fazlaydı.Bu tapınakta kalıp başına gelecekleri beklemeyecekti.Buradan ayrılma vaktinin geldiğini düşünüyordu.Ne yapacağını bilmiyordu ama zaten çok zor durumda olduğu için durumların daha kötüye gidebileceğini düşünmüyordu.

ASGARTE (1-2) (Durdurulmuş Durumda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin