,YENİ BÖLÜM GELDİ. HEPİNİZE YORUMLARI İÇİN ÇOOK TEŞEKKÜR EDERİM. BENİ ÇOOK MUTLU EDİYRSUNUZ. AMA BEN BÖLÜMLERİ BAZEN GEÇİKTİRE BİLİYORUM KUSURA BAKMAYIN. BU BÖLÜM ELİMDEN GELDİGİNCE UZUN YAZMAA ÇALIŞTIM UMARIM BEGENİRSİN.
Annem bana dogru yaklaştıkca sinirinin elle tutulur cinsten oldugunu fark ettim. Göz ucuyla Akın'a baktıgımda hala kıvrandıgını görünce içime düşen suçluluk hissiyle tam olarak kafamı ona çevirdim. Şimdi Akın'a yardım edersem annem daha fazla sinirlenebilirdi. O yüzden en iyisi buradan uzaklaşmak.
Bir iki adım uzaklaştıktan sonra annemin bakışlarıyla benim bakışlarım kesişince oldugum yere takılıp kaldım. Annem yanıma gelip nefesini sesli bir şekilde verdi. Kalbim hızla atmaya başlarken başka bir şeye sinirlenmiş olması için dua ediyorum.
''Baban parayı peşin vermiş ve birinci dönem okulun bitene kadar kaydının alınmaması için imza atmış ki bunu banada imzalatmıştı Aklımdan çıkıp gitmiş. Lanet olsun şimdi ne yapacagız?''diyen anneme bön bön bakmakla meşguldüm. Annemin sinirlendigi şey bumuydu.
''Ah görmedinmi yani sen süpersin yaa. Ah çocugada boşu boşuna vurdum.''Dedim. Korkudan ne dedigimin farkında degildim. ''Irmak ne saçmalıyorsun?'' Annem bir yandan beni azarlarlarken diger yandanda omzumdan sarsıyordu. ''Irmak şakanın hiç zamanı degil. Valla sinirliyim şu anda zaten sagım solum belli olmaz ona göre.'' diye tekrar azarlayınca hızla kendimi toparladım.
''Annecim önemli degil boşver 2. dönem degiştiririm o zaman.''diye birşeyler geveledim. Aklımı annemin söylediklerine veremiyordum Akın'a Çok sert vurmuş olmalıyımki yüzü kıp kırmızı oldu. Can yanına gelip Akın'la ilgilenmeye başlayınca gözlerimi tekrar anneme diktim.
''Ne demek boşver ya ben halledecegim kızım o adamın parasıyla okumanı istemiyorum.''dedi sert çıkan sesiyle. O aradada ders zilinin sesi duyuldu. ''Tamam annecim bunları evde konuşalım olurmu?''dedim annemin yanaklarını öperken.
''Peki.'' diyerek oda beni öptü ve okulun çıkışına dogru ilerledi. Arabasının yanına gelince arkasına dönüp bana son kez el salladıktan sonra arabasına bindi ve gitti. Annem gözden kaybolduktan sonra hızla kafamı Akın'ın oldugu tarafa çevirdim yoktu, gitmişti. Acaba çok sertmi vurdum. Canım benim ya. Bide okulda herkezin içinde vurdum ya. Allah benim belamı versin.
''Irmak senin burda ne işin var?'' Arkamdan gelen katı sesle hızla düşüncelerimden sıyrılıp arkama döndüm. Döndüm ama dönmemiş olmayı diledim. Kırmızı görmüş boga gibi bakan kızgın bir Bora ile karşılaştım.
''Ne oldu sana niye bu kadar sinirlisin?''diye sordum. ''Irmak sabahtan beri sizin evin aşşagısında seni bekliyorum bugün okula ben götürecektim seni.'' dedi sinirle. ''Aaa ben hep unutmuşum onu yaa. Ama sen niye evin aşşagısında bekliyorsun kapıya gelip zile bassaydın ya.''dedim.
Gözlerini devirip elindeki telefonu bana dogru salladı. ''Dün gece mesaj attım. Belki annen yanlış anlar diye evin aşşagısında buluşuruz dedim. Sabahda aradım ama telefonun kapalıydı.''dedi. ''Ya kusura bakma ben telefonuma hiç bakmadım mesajı görmedim. Şarzı bitmiş olabilir.''dedim mahcup bir şekilde.
Gözlerini devirip kollarını gögsünde birleştirdi. ''Malesef özrünü kabul etmiyorum.''dedi tirip atarak. Gözlerimi devirip yanaklarını avcumun içine aldım.''Amanda aman kız gibide tırip atarmış.''dedim çocuk gibi severek. Omuz silkip tırip atmaya devam ederken birden aklına birşey gelmiş olmalı ki gülmeye başladı.
''Kızım o haliniz neydi sizin ya. Akın'la öpüşecek başka yer kalmadımı Herkezin arasında öpüşüyorsunuz.. Hem benim anlamadıgım Akın'a niye tekme attın sen kıpkırmızı oldu çocuk.'' Bora uzun konuşmasından sonra ben kızarmaya başlarken Bora daha çok güldü.
''Off bi kes sesini ya. Akın demişken ben şuna bir bakim.''deyip uzaklaşırken arkamda hala Bora'nın anırdıgını duyabiliyordum.
Hızla Akın'ların sınıfına ilerledim. Sınıfın kapısı kapalıydı. Ben bu kapıyı açmaya korkuyorum valla. Şimdi bunlar beni içeri falan almazlarsa ne olacak. Aman ne olursa olsun canım babalarının sınıfımı istedigim gibi girerim.Düşüncelerimi bir kenara bırakıp Sınıfın kapısını açtım. Kafamı kapıdan sokup içeride Gözlerimle Akın'ı aramaya başladım. Sınıfta bir kaç kız ve erkekten başka kimse yoktu. Zil çoktan çalmıştı bu sınıfın dolu olması gerekmiyormu ya.
''Pardon Akın'ı gördünüzmü?''diye sordum sevimli gözükmeye çalışarak. Hepsinin başı yavaşca bana dönerken aralarından sevimli gözüken çocuk cevap verdi. ''Labarotuarda(Yanlış yazmış olabilirim.) olabilir.'' dedi çocuk gülümseyerek. Şaşkınlıkla çocuga baktım. Bunlar bana gülümsüyolarmıydı.
''Ne işi var labarotuarda?''diye sordum şaşkınlıkla. Bu sefer Teyzeme benzeyen sinsi bir kız cevap verdi. '' Dersi orada işleyeceklerdi. Gerci Akın'ın derse girecegini sanmıyorum ama bir bak istersen.''dedi sevimli bir gülümsemeyle. Valla bunların başına taş falanmı düştü bilmiyorum ama süper olmuş. Daha dün bana nefretle bakan sınıf şimdi bana tatlı tatlı gülümsüyolar.
''Siz dersten kaçtınınız herhalde.''dedim muhabbet kurmaya çalışarak. Başlarını salladılar. ''Evet öyle oldu biraz.''gibi şeyler geveledikten sonra sohbetlerine geri döndüler. Bende tam arkama dönecegim sırada Omzumdan birinin sertçe itmesiyle kücük bir çıglık atıp hızla arkamı döndüm. Dönmemle biricik sevgilimle karşılaşmam bir oldu. Akın bana sertce bakarken gülümseyip Yanına yaklaştım.
''Bende seni arıyordum , nasılsın?'' dedim gülümseyerek. O benim aksime bana sinirle baktı. ''Ne yapmaya çalışıyorsun?''dedi sert bir şekilde. ''Seninle konuşmaya çalışıyorum bunda anlaşılmayacak olan bir şey göremiyorum.''Dedim aynı ifadeyle. Gözlerini devirdi. ''Irmak farkındaysan sen benim sevgilimsin ve ben seni istedigim zaman öpebilirim istemiyorsan....'' deyip kafasını başka yöne çevirdi.
''Ben herşeyin farkındayım tamamı. Akın sen benimle sevdigin için degilde beni öpmek için çıkıyorsan seninde dedigin gibi bitsin. ''diye bagırdım. Çocuga bak ya açık acık seninle seni öpmek için çıkıyorum diyo.
''Bak öyle bir şeyi ima etmeye çalışmadım ama senin hareketlerin o kadar çocukca ki seninle iletişim kuramıyorum. Sen çok temiz ve safsın herşeye kanıyorsun. Hareketlerin, bakışın, sözlerin, düşüncelerin herşeyin çocukca.''diye Akın gerçekleri yüzüme vururken şamar atmamak için elimi yumruk haline getirdim. Resmen benimle oynamıştı.
''Her şeyi şimdi anlıyorum, benimle dalga geçmek için çıktın demi.''diye bagırdım. Başını hayır anlamında sallarken ayagıyla kapıya sertce vurdu. ''Kızım sen gerizekalımısın anlamıyormusun ya.'' diye bagırdıgı an kendimi daha fazla tutamadım ve şamarı sertce yüzüne geçirirken yan sınıfın kapısının açıldıgını duyabiliyordum.
Bizim sesimize sınıflardan hocalar tek tek çıkarken Akın'ı sertce omuzlarından itikledim. ''Sen kimsinde bana geri zekalı diyosun ya. Aptal, Piç, erkek oruspusu.'' diye hakaretler yagdırırken hocalar şaşkınlıkla bize bakıyordu. Bazı uyanıklarda hocaların arkasından gizlice bakmaya ugraşıyordu.
Akın'ı son kez omzundan itecegim sırada kolumu tutup vurmamı engelledi. Ben nefes nefese ona bakarken oda gözlerimin içine bakıyordu. Sevdigim adam tarafından hakaret yemek ne kadar agır bilemessiniz. Gözümden yaşlar damlacık halinde düşerken kolumu sertce cekip Akın'ın elinden kurtarmaya çalıştım.
''Bırak kulumu. Pislik herif bırak diyorum.''diye bagırırken AKın beni hiç duymuyormuş gibi gözlerime bakıyordu. Tekrar gözümden tomurcuk halinde göz yaşı düşerken Akın göz yaşımı gözleriyle takip etmeye başladı. Göz yaşım yanagımdan ceneme, cenemden de süzülerek boynuma dogru giderken gömlegime denk gelip gömlegimin kücük bir yerini ısladı.
''Aglamayı kes.''diye emir verdi Akın kolumu bırakırken. ''Asıl sen bana emir vermeyi kes.''diye bagırdım tekrar. ''Sen kimsin ya, Kimsin sen de bana emir veriyorsun?''diye bagırmaya devam ederken Akın gözlerime son kez bakıp gözlerini yerdeki taşlara dikerken gözlerinde bir anlıgına pişmanlık geçtigini gördüm. Yada ben yanlış anladım.
''Çocuklar neler oluyor orda?''diyen müdürün sesini duyunca kafamı arkaya çevirdim. Hocalar flim izlermiş gibi bizi izliyordu. Müdür müdahale etmese kimsenin bir şey söyleyecegi yok. Akın müdürü umursamadan sınıfa girerken bende sertce müdürden ters istikamete giderek merdivenlerden aşşagı inemeye başladım.
''Bu ne terbiyesizlik. Size diyorum... Akın, Irmak evledım duymuyormusunuz beni.''diye müdür arkamızdan bagırırken ben kimseyi umursamadan merdivenleri hızla indim. Sanki nefes alamicakmışım gibime geliyor. Kalbim sıkışıyor ve derin nefes alırken gögüs kafasimin biraz altındaki yerime agrı giriyordu.
Okuldan çıkıp hızla bir taksi cevirdim. Sonra yanımda para olmadıgı aklıma gelinde binmekten vaz geçip eve dogru koşmaya başladım. Akın'ın sözleri tam kalbimin ortasına oturmuştu. Koşmaktan kalbim gittikce hızlanırken Akın'ın söyledikleri aklıma gelince kalbimin atışları yavaşlıyordu ve kalbim sıkışmaya başlıyordu.
.
Eve vardıgımda nefes nefese kalmıştım. Saçım başım birbirine girmişti ama hiç bir şey umrumda degil. Hızla kapıyı açıp odama çıktım. Koşmak bana iyi gelmişti ama hala Akın'a olan sinirim duruyordu. Sinirle masanın üzerindeki vazoyu alıp pencereye dogru fırlatınca yüksek bir ses çıkararak cam param parca oldu ve camların yarısı içeri yarısı dışarı döküldü.
Camları umursamadan masanın üzerinde elime geçen ne varsa saga sola atmaya başladım. Ne yaparsam yapim sakinleşemiyordum. En sonunda yorulup kendimi yere bıraktıgımda kapı çalınca bir sürü küfürle ayaga kalkıp kapıyı açtım.
''Şey iyimisiniz diye sormaya gelmiştim ben. Evden çok ses geliyorda bir sorun yok demi?''diye soran meraklı komşumuz Hacer ablaya ters ters bakarak cevap vermeden kapıyı suratına kapadım.
Odama çıkıp kendimi yataga attıgımda daha fazla dayanamayıp göz yaşlarımı selbest bıraktım. Hiç bir zaman bir erkek için aglayacagım aklıma gelmezdi. Ama şimdi piçin biri kalbimi param parca etmişti ve ben onun için annemin bagırtılarını göz ardı ederek evin içine etmiştim ki bunarı yaparken kendimde degildim.
.
Ne zamandan beri agladıgımı bilmiyordum ama aglamaktan gözümde göz yaşı kalmayınca gözlerimi öylece duvara sabitlemiş bakıyordum. Göz yaşlarım gözlerimde kururken yavaşca başımı kaldırdım. Başımda öyle bir agrı vardı ki dayanılacak gibi degildi. Sanki kafam ısırganla yakılmış gibi acıyor ve agrıyordu.
Saate baktıgımda 11;15 geçtigini görünce derin bir nefes aldım. Annemin gelmesine daha çok var eger kendimde kalkmaya güc bulabilrsem burayı toplayabilirdim ama kendimde öyle bir gücü bulabilecegimi sanmıyorum. Gözlerimi yavaşca kapadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
.
Yanımda hissettigim agırlıkla yavaşca gözlerimi açmaya calıştım. Çok yorgundum ve aglamaktan gözlerim şişmişti şu anda bir canavardan farkım olmadıgına eminim. Kirpiklerimin arasından yanımda kim var diye bakmamla bütün yorgunlugumu unutup ayaga kalkmak için yeltenmem bir oldu ama kalkmama izin vermeden kollarını belime sarıp ayagınıda ayagımın üstüne atıp kaçmamı endelledi.
''Bırak beni, Çek pislik ellerini üstümden.Senin burda ne işin var polisi aramadan evimi hemen terk et..''Diye bagırdım Akın piçine.Beni umursamadan gözlerini kapadı. Sanki 2 saat önce hiç kavga etmemişiz gibi, Bana hiç hakaret etmemiş gibi davranıyordu.
''çekil üstümden pislik.'' diye son gücümle bagırdıgımda tekrar beni umursamadan başını boynuma gömdü. Kolları o kadar güclüydü ki kaçmamı engelliyordu.''Son kez söylüyorum çekil üstümden yoksa bütün mahalleyi ayaga kaldı-''...''Özür dilerim.''Akın fısıltılı çıkan sesiyle benim cümlem yarıda kalmıştı.
''Ben tam bir aptalım, Seni kırdıgım, üzdügüm için özür dilerim.''dedi tekrar bogazıma dogru fısıldayarak. Tenimi ürpertmişti nefesi. Derin bir nefes alarak kokumu içine çekti. Hayır beni tekrar kandırmasına izin vermeyecegim. ''Benim gibi geri zekalıdan, Çocuk akıllı salak birisinden özür dileme. Degmez.çünkü. Git sen seksi, güzel, aklı benim aklımın üstünde birisinden özür dile. ''diye çıkıştım tekrar.
''Irmak ,yemin ederim o sözlerin hiçbirisinde ciddi degildim. Sinirle söylenmiş sahte yalanlardı onlar.''dedi beni ikna etmeye çalışarak. Kafamı yavaşca ona cevirip gözlerine baktım. Dudaklarından çıkan kelimeleri gözleri onaylıyordu sanki.
''Malesef Akın sen o sözleri söylerken benim kalbim param parça oldu. Kalbim param parca olunca benim sana olan hislerimde param parca oldu.''dedim fısıldayarak. Başını hayır anlamında salladı.''Sna inanmıyorum. Beni sevmedigini kanıtlarsan peişini bırakacagım.''dedi gözlerime bakarak.
''Başımı salladım.''Nasıl kanıtlayacagım seni sevmedigimi.''dedim igneleyici bir ses tonunda. ''İşte böyle.'' diyrek Başını bana dogru yaklaştırmaya başlayınca kafamı geri çeksemde kaçmaya yerim olmadıgı için Akın'ın dudakları dudaklarımı esir aldı.
Akın dudaklarımı yavaşca öperken karşılık vermemek için kendimi zor tutuyordum. Dudaklarının o lazzetini tatmak istiyordum. 2. Defa. Ama kendime yediremiyordum. Akın beni öpmeye devam ederken kendimi daha fazla tutamayıp üst dudagını emmeye başlayınca Akın bir an durduktan sonra oda alt dudagımı tam emmeye başladıgı sırada kapı çalmaya başladı.
Hızla Akın'ı üzerimden itip sate baktım. Saat 16;30 geçiyordu. Bu saatlerde annem evde olurdu ki bu kesinlikle annem olmalı.Annem bütün romantizimin içine etmek zorundamı yaa. Korkak gözlerle Akın'a baktım. ''Akın, kesinlikle annem gelmiştir.''dedim fısıldayarak.
Elini boşver anlamında sallayıp eski haline döndükten sonra bana tekrar yaklaştı. Valla bu Akın'ın niyeti bozuk. ''Boşver anneni ben dudaklarına doyamadım.''dedigi an yerin dibine girmek istesemde kapının aşşagıdan rahatsız edici sesi buna izin vermiyordu. Bir yandan Akın bir yandan kapı çalarken ne yapacagım hakkında hiç bir fikrim yoktu.
SON..SİZLERİ SEVİYORUM.HERKEZİN RAMAZANI HAYIRLI OLSUN.:))