Tehlikeli Çocuk

By SG_Defne

8.7K 522 41

Hayatına girmeme izin verir misin? Söz veriyorum seni iyileştirdikten sonra hayatından çıkacağım. Tehlikeli Ç... More

1.Bölüm|"KÂBUS"
2.Bölüm|"KATİL"
3.Bölüm|"İŞKENCE"
4.Bölüm|"KAÇIRILMAK"
5.Bölüm|"SARILMAK"
6.Bölüm|"KURTULUŞ"
7.Bölüm|"ACIMASIZ"
8.Bölüm|"KURTARICIM"
9.Bölüm|"BAR"
10.Bölüm|"ÖPÜCÜK"
Duyuru
11.Bölüm|"ÜZGÜNÜM"
12.Bölüm|"HOŞLANMAK"
13.Bölüm|"ZARAR"
14.Bölüm|"MASUM"
15.Bölüm|"İZİN"
16.Bölüm|"DÖVÜŞ"
17.Bölüm |"DANS"
18.Bölüm|"ANLAŞMA"
19.Bölüm|"UYUYACAĞIZ"
20.Bölüm|"SAHİPLENMEK"
21.Bölüm|"KAYBETMEK"
22.Bölüm|"HİSSETMEK"
23.Bölüm|"BEDEL"
24.Bölüm|"SEÇİM"
25.Bölüm|"İDDİA"
26.Bölüm|"ACI"
27.Bölüm|"AŞK"
28.Bölüm|"BALO"
29.Bölüm|"Görkemin kızı"
30.Bölüm|"Görkemin zaafı"
31.Bölüm|"ZEHİR"
32.Bölüm|"NEFES"
33.Bölüm
34.Bölüm|"LUNAPARK"
35.Bölüm|"YALAN"
37.Bölüm|"Evlensek mi?"
38.Bölüm|"Aşkın yalan mıydı?"
39.Bölüm|"TEKLİF"
40.Bölüm|"NİŞAN"

36.Bölüm|"AYRILIK"

71 5 0
By SG_Defne

Alev'in ağzından

Telefonumun melodisi kulağıma gelince yatağımın üzerinden uzanarak telefonu elime alıp kimin aradığına baktım. Ve arayan kişinin güney olduğunu gördüğümde suratımda aptal bir sırıtış oluştu. Heyecandan hızlanan kalbime aldırmadan telefonu cevaplayıp sevimli bulduğum bir sesle konuşmaya başladım.

"Efendim sevgilim."

Güney bir süre sessiz kaldıktan sonra sonunda cevap verebilmişti.

"İki dakika dışarı çık Alev konuşmamız lazım." Sesi fazlasıyla soğuktu. İçimi kemiren merakla ağzımı aralayıp konuşmaya başladım.

"Ne oldu aşkım‚Kötü birşey mi var?"

Bana cevap vermeden telefonu suratıma kapatınca sinirle yataktan kalktım. Amacı neydi bunun?

Dışarıda yağmur yağdığı için üstüme montumu alıp dışarı çıkmak için kapıya yöneldigimde mutfaktan çıkan eren abiyi görmemle ona gülümsedim.

O da bana gülümsedikten sonra "Nereye bu havada?" Diye sordu.

"Güney çağırdı bahçedeymiş eren abi önemli bir şey konuşacağım dedi iki dakika bakıp geliyorum." Dedikten sonra ayakkabılarımı elime alıp giymeye başladım. Ama gözlerim ondaydı.

Beni baştan aşağı süzdükten sonra kafasını salladı.
Dışarı çıkıp kapıyı kapattıktan sonra etrafıma bakınıp güneyi aradım. Bahçede olduğunu söylemişti ama yoktu.

Güneyin neden böyle davrandığını bilmiyordum ama bi an önce öğrensem iyi olurdu çünkü bu iş canımı sıkmaya başlamıştı.
Sonunda görüş açıma giren güneyle ona doğru yürüyüp sinirle konuşmaya başladım.

"Ne oluyoruz güney? Ne bu tripler‚ suratıma telefon kapatmalar?" Diye sinirle çıkıştım.

"Alev‚" dedi sakin bir tavırla. Gözleri gözlerimden ayrılmıyordu. Gözlerine dikkatli baktığımda kızarmış olduğunu gördüm. Kaşlarım çatıldı. Ağlamış mıydı?

Ona sorarca baktım. Gözlerini kaçırıp kendini konuşmak için zorladı. Söylemek istemiyormuş gibiydi. Ne olduğunu anlayamadan onu dinlemeye devam ettim.

"Ben ayrılmak istiyorum."

Duyduğum cümleyle kızaran gözlerimi hızla ona çevirdim. Bir an yutkunamadım sanki nefes almayı unuttum.

"Ne demek ayrılmak istiyorum?" Dedim ellerimi sinirle saçlarımdan geçirirken. "Ne oldu birden bire güney? Hani o bırakmayacağım diye verdiğin sözler? Ne oldu onlara güney ne oldu!" Derken bağırıyordum.

Bana soğuk gözlerle baktı. Gözlerinin altında yatan hüzünü görebiliyordum ama belli etmemek için kendini zorluyordu sanki.

"Başka biri var‚ seni yarı yolda bıraktığım için üzgünüm ama artık yapamam." Dedikten sonra benim sinirden sıktığım yumruklarıma çevirdi gözlerini ve elini uzatıp tutmaya çalıştı ama bütün gücümle ittim onu.

Suratına attığım tokatla yüzü sağa döndü.

"Demek başka biri var‚" dedim kelimelerin üstüne bastırarak.

"Demek üzgünsün‚" her söylediğim sözden sonra onu ittiriyordum. Ama kıpırdamıyordu.

"Demek ayrılmak istiyorsun?!" Bu sefer bağırmıştım. Gözlerimden akan yaşlar artık durmak bilmiyordu.

"Allah belanı versin!" Sesim yüksekti.

"Özür dilerim Alev‚ sen daha iyilerini hakediyorsun." Dedikten sonra bana son bir bakış atıp gitmek için arkasını döndü.

"Senden nefret ediyorum adi herif! Defol bir daha çıkma karşıma." Diye bütün gücümle bağırmıştım. Gözyaşlarım akmaya devam ederken yere çöktüm kendimde ayakta duracak gücü bulamıyordum.

"Ne oluyor lan?" Herşeyden habersiz bu tarafa gelen ereni görmemle ağlamam daha da şiddetlendi. Sarsılarak ağlıyordum.

Erenin gözleri beni bulunca çenesi kasılmıştı. Sinilendigini anlamam uzun sürmedi.

Güney arkasını dönmüş bizi izliyordu.
Eren gözlerini benden güneye çevirince gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. "Ne yaptın lan kıza!" Derken sesi yüksek çıkmıştı. Sesi zaten kalın olduğu için bağırınca korkutucu bir ses tonu çıkmıştı ortaya.

Güney erene bakıp konuşmaya başladı. "Bu seni ilgilendirmez‚" dedikten sonra bana döndü. "Ağlama Alev‚ yapma bunu çünkü geri dönmeyeceğim. Bir an önce beni unutmaya bak‚ kendine iyilik yapmış olursun."

Gözyaşlarım hiç durmuyordu. Sözleri kalbimde bir ok etkisi bırakıyordu.

"Ben seni çok güzel ağlatacağım pezevenk bekle sen‚" diyerek güneyin üstüne saldıran ereni görmemle ayağa kalkmaya çalıştım ama gücüm yoktu. Ayaklarım tutmuyordu sanki. Kriz geçiriyordum.

"Eren abi yapma!" Diye bağırdım ama beni dinlemeden güneye yumruklarını geçirmeye devam etti. Güneyde karşı koyuyordu ama işe yaramıyordu. eren Güneyden daha büyük ve güçlü olduğu için güneyin onun karşısında şansı yoktu.

"Eren abi ben çok kötüyüm‚" diye bağırdım son bi umutla.

Söylediğimi duyar duymaz güneyin dağılmış suratına bir yumruk daha atıp onu yere itti ve koşarak yanıma geldi.

Gözleri gözlerime değince gözlerindeki paniği görmüştüm.

"Yürüyebilecek misin?" Dediğinde ne yapacağını bilmiyor gibiydi. Kafamı olumsuz anlamda sallayınca bana yaklaştı. Tam dibimde durunca bir an nefesimi tuttum. Bir elini belime diğer elinide bacaklarıma atıp beni kucağına alınca bende kollarımı boynuna doladım.

Beni eve götürürken bende kafamı göğsüne koyup ağlamaya devam ettim. Burnuma dolan erkeksi kokuyla iç çektim. Bu adam ne güzel kokuyordu böyle?

Eve girince beni koltuğa yatırmaya çalıştığında oldukça nazik davranıyordu. Canımı yakmamak için elinden geleni yapıyordu.

Beni kanepeye koyduğunda artık ellerimi boynundan çekmem gerektiğini anladım. Ama bırakmak istemiyordum. Birine sarılmaya ihtiyacım vardı.

Kollarım hâlâ boynuna dolanık bir haldeyken kafamı göğsünden kaldırınca göz göze geldik. Kalbimin ritmi hızlanırken yüzlerimiz arasında çok az mesafe olduğunu yeni yeni farkediyordum. Daha önce onunla hiç bu kadar yakınlaşmadığımız için bu duyguyu daha önce hiç hissetmemiştim.

Sonunda kendime gelip ellerimi boynundan çekince o da doğruldu. Ve yanımdan ayrıldı. Gitmesini zaten bekledigim için tepki vermemiştim. Oysa şu an ona sarılmak en çok ihtiyacım olan şeydi.

Elinde bir bahtaniyeyle yanıma tekrar gelince gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Ağlamam durmuştu.

Yattığım yerden doğrulup ne yaptığını izledim. O da kanapeye oturduktan sonra beni kendine çekip sıkıca sarıldı. İstediğim şeyin olmasının verdiği huzurla bende hemen ona sıkıca sarılarak karşılık verdim.

Bir süre sarılarak durduktan sonra benden ayrılarak bahtaniyeyi üstümüze örttükten sonra tekrar bana sarıldı. Bende anında karşılık verdim.

Erenle ilk defa bu kadar yakınlaşmıştık. Aynı evin içinde yaşıyorduk ama fazla muhabbetimiz olmazdı. Genelde onun çok işi ve benimde okulum felan derken ayak üstü konuşmalar dışında yakınlığımız yoktu. Bu yaptıkları bir ilkti ve şaşırsamda beni koruması hoşuma gitmişti. Korumacı bir insan olduğunu biliyordum çünkü ne zaman damlanın yada benim başıma birşey gelse hep yardımımıza koşuyordu.

Bir keresinde liseye ilk başladığımız zamanlarda iki çocuk damlayla bana çıkma teklifi edince ikimizde hayatımızın ilk teklifini almış olmuştuk. Ama tabi kabul edememiştik eren abinin korkusuna. Sonra eren abi bunu öğrenince çocukları bir güzel dövmüştü tabi.

Düşüncelerime kendi kendime gülünce beni kendine ayırıp yüzüne bakmaya zorladı.

"İyi misin?" Dediğinde gülümsemem büyüdü.

"Sen olmasaydın iyi olamazdım ama şu an iyiyim." Dediğimde o da güldü.

"Ben her zaman vardım. Ve her zaman olacağım." Dediğinde gülümsemem durmuştu. Çünkü gözlerimiz yeterince konuşuyordu. Ve bu bakışma içimde bir şeylerin kıpırdamasına yol açıyordu.

"Bundan sonra‚" dedi sessizliği bozarak "Sana sevgili yapmayı yasaklıyorum."

Kaşlarımı kaldırdığımda tekrar konuşmaya başladı.

"Birdaha ne o şerefsiz için ne de‚" dedikten sonra sustu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra tekrar konuşmaya başladı. " Ne de başka bir adam için üzüldüğünü yada ağladığını görürsem  kötü olur."  Dediğinde merakla ona baktım.

"Neden sevgilim olmasını yasaklıyorsun?" Diye bir soru çıktı ağzımdan.

"Çünkü bir daha kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim."

Söylediğiyle hareketsiz kalırken şaşkınlığımı gizlemeyi başarabilmiştim. İkimizde susarken tekrar gözlerimizin konuşmasına izin verdik.

O gözler çok şey anlatıyordu ama ikimizde anlayamıyorduk.

Continue Reading

You'll Also Like

52.7K 3.7K 18
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yaz...
ALACAKAN By Yazal

Teen Fiction

384K 26.1K 9
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır. ... Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı aske...
204K 8.7K 59
Köyde geçen bir aşk hikayesi... O bir inci tanesiydi; Dışı dillere destan bir güzel... Naîf kırılgan ve nârin... Köy kurgusu ve abimin arkadasşı konu...
1.1M 44.3K 64
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...