Lyssa | KAI ✓

By Elyios

686K 70.6K 29.7K

Hayran Kurgu #1 Gerçeği saklamak istiyorum, Seni her şeyden korumak... Ama biliyorsun, İçimizdeki kötülüklerl... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Final Part 1
Final Part 2
Teşekkürler
Yeni Kitap | Elyora

Bölüm 4

11.5K 1.3K 389
By Elyios

Sevgiler 🍷

Sabaha karşı yatıp dörtte kalkmak bünyemi mahvetse de zorla gözlerimi araladım. Lider olmam gerekirken amele olmuştum, ne güzel ama.

Saçma sapan kıyafet takıntıları olmadığı için şort giymeyi uygun görmüştüm. Genelde poker geceleri kıyafet giyildiğini duymuştum ama temizlik yaparken de giyecek halim yoktu ya. Yani en azından şimdiye kadar dememişlerdi.

Üstüme siyah askılımı geçirip çalışan olduğumu belli edecek yaka kartımı taktım. Dövmemi gizleyecek şekilde de saçlarımı açıp dışarı çıktım.

Bugün benim kaldığım tarzda, insanların genelde sevişmek için kullandıkları odaları temizleme işi bana düşmüştü. Mekan çok büyük, çalışanlar da çoktu ama bana yine de yaptığım iş fazla geliyordu.

Önüme gelen ilk iki odayı bitirdiğimde -ki sadece yerleri siliyordum- üçüncüsünü de kapıyı çalmadan araladım.

Gözlerim yatakta üstsüz bir şekilde uyuyan Kai'ye takıldığında kaşlarım çatılmıştı. Hani odaların hepsi boştu? Ben böyle elimi kolumu sallaya sallaya giriyordum, hadi seks yapan çiftlerin arasına istemeden dalıp üçüncü kişi olsaydım?

"Sokayım yapacağınız işe ama"

Kendimce sessiz bir şekilde söylendim ve onu umursamadan yerleri silmeye başladım. Ağızlarını açıp düzgün bir iş bile veremiyorlardı, uyanması da benim umrumda değildi.

Bilerek paspası yatağa vurduğumda Kai yerinde debelenmiş ama uyanmamıştı. Uykusu derin olan insanları hayatım boyunca hep kıskanmıştım bu yüzden biraz daha şansımı zorlamaya karar vererek bir kez daha yatağa hızlıca vurdum.

"Siktir git"

Yamuk bir gülümseyişle paspasın uç kısmına ellerimi koydum ve çenemi de üstüne yasladım. İnsanları sinir etmeye bayılıyordum, yapacaktım da.

"Bir daha söylemeyeceğim, sik-tir-git"

Bana arkasını dönerek yastığı kucakladığında sinsice güldüm. Keşke üstünde örtü olmasaydı.

"İzninizle çıplak vücudunzu biraz daha izlemek istiyorum"

Bana cevap vermeyip uykusuna devam ettiğini anladığımda oflayarak yerleri silmeye tekrar koyuldum. Oh Sehun neredeydi acaba?

Bilgi almak için Kai en mantıklı yol gibi gözükse de mal hakkındaki bilgiler de fena olmazdı. Sehundan öğrenebilirdim. Bunların aklı aletlerine kaydığı için belki ağızlarından bir şey kaçardı öyle değil mi?

İşimi bitirip odasından çıktım ve diğer odaları da silip aşağı kata inmeye karar verdim. Saat neredeyse 8'e geliyordu ve barın işler hale gelmesine daha dört saat vardı.

Bizim ekibi özlemeye başlamıştım, her ne kadar beni lider olarak kabul etmeseler hatta bazıları beni tanımasa bile onlara bağım vardı. Yeraltı dünyası böyleydi işte, size bağlı olan adamlarınıza siz de bağlıydıydınız. Onların canının yanması demek sizin de canınızın yanması demekti.

Beni kabullenmek istememelerini anlayabiliyordum ama Jackson'ın bana bunu yapmış olmasını sindirmem biraz zor olacaktı.

Yurtdışına neden gittiğimi, kimliğimin neden değiştiğini bilen üç kişiden biriydi. Bana bunu yapmasını ihanet sayıyordum, bedelini ödeyecekti.

Ayrıca yeraltı dünyasında birinin kardeşi olmak sizi kurtarmıyordu. Yaptığınız işlerle konuşuluyordunuz ve haliyle ben de ölü gösterildiğim için yok hükmünde sayılıyordum.

İçimde düşüncelere boğulmuşken tam arkamda hissettiğim ani bir yakınlıkla refleks olarak dirseğimi kaldırmış ve arkamdaki bedenin karnına geçirecektim ki beni durdurmayı başarmıştı.

Dirseğimi tutarak beni yüzüstü duvara çarpmaya çalışacağını anladığım an ondan önce davrandım. Boşta kalan ayağımı dizine geçirip ona döndüğümde duvara çarpan kişi o olacaktı ki ani hareketiyle sırtı duvarla buluşan kişi ben olmuştum.

"Kimsin?"

Tüm ekiple yavaş yavaş tanışacaktım demek. Hemen hemen hepsiyle karşılaşma fırsatım olmuştu. Ayrıca benim temizlikçi olmadığımı anlamamış olması imkansızdı. Şüphe mi çekmiştim acaba?

"Yaka kartımda yazıyor."

"Ben senin söylemeni istiyorum" bu kadar sert olmaya gerek var mıydı? Nasıl istiyorsa ben de öyle olurdum madem.

"Korkak gibi arkadan yaklaşıp, savunmasız bir kızı duvara yapıştıran birine neden cevap vereyim?"

Korkak olmadığını biliyorum Lay, sadece beni buna sen zorladın.

"Savunmasız kızlar ne zamandan beri teknik biliyor?"

Bu çocuk hep böyleyse işimiz vardı. Şu an gayet sıradan biri olarak görünüyor olmalıydım, neden bana böyle davranıyordu ki? Her temizlikçiyi böyle duvara çarpıyor muydu merak etmeye başlamıştım.

Ayrıca beni zorluyordu, dövüşle ilgilendiğini biliyordum. Onu dövmekte zorlanırdım belki ama rahatlıkla bir erkekle dövüşüp hiç hasar almadan yere serebilecek kadar bilgiliydim.

"Hizmetçilerle oyalanmayı bırak Lay. O kızın kim olduğunu biliyoruz, şu D.O'nun hayatını kurtarma zırvalığı" Tao'nun sesiyle Lay gözlerimin içine uzun bir süre bırakıp boynuma dayalı olan dirseğini çekti.

"Biliyorum ama bu kızdan hoşlanmadım"

Beni yok sayan konuşmasını duymamazlıktan geldim ve paspası aldım.

"Kasa sağlam, dövüşebiliyor, iyi araba kullanıyor, vücuduna bakılarak yatakta da iyidir. Ben problem görmüyorum, gidelim"

Layin bakışlarını üstümde rahatsız edecek derecede hissettikten sonra arkasını dönmesiyle derin bir nefes aldım. Ufak bir savunma hareketimden bile kıl kapmıştı. Çok daha dikkatli olmam gerekiyordu.

***

Önce yerleri temizle sonrada mini etek giyip garsonluk yap. Ne harika ya! Ben mi onları bitirmeye çalışıyordum onlar mı beni bitirmeye çalışıyordu acaba? Şom ağzımı açıp eteği de giymiştim, ne harika.

Belime dolanan elle derin bir nefes alıp arkama döndüm. Cidden, uluorta becerseydi keşke beni de rahatlasaydık.

"Buyur?"

"Müşterilere böyle mi hitap ediyorsunuz?"

Ben bu çocuğun gelmişini geçmişini rahatsız edecektim birazdan, beni çok zorluyordu. İçkini iç siktir git yani, neden beni ellemek zorundasın ki?

"Buyrun efendim?"

"Gece boş musun?" Boynuma doğru eğilmesiyle yüzümü buruşturdum.

Gülümseyerek hala belimde kolu olan adama iyice yaklaşıp kulağına eğildim.

"Burada kadın pazarlanmıyor. Ya şimdi adam akıllı içkini içersin ya da siktirip gidersin. Bir kadından dayak yemeden önce iyi düşün"

Yakışıklı yüzü olmasa ona üç santimden fazla yaklaşmazdım ama etkileyici olması için burnumu yanağına sürttüm. Ardından da yüz ifademi ciddileştirip aramıza mesafe açtım.

"Ben viski alacağım"

"Doğru tercih" eğilerek selam verdim ve yürümeye başladım. Bar düne göre daha canlıydı, en azından dans eden bedenler ve coşan insanlar görebiliyordum.

Hatta tam sağ tarafıma döndüğümde Chanyeol'ün kulak memesini dişleyen bir adet sevimli Baekhyun da görebiliyordum.

Nasıl kulağına yetişmişti acaba? Parmak uçlarında mıydı ki?

Bakışlarım onlarda istemsizce sabitlenince biraz uzun bakmış olacağım ki bana çarpan bir bedenin etkisiyle elimdeki tepsiyi yere düşürdüm.

Gözlerimi sıkıca yumarak dudağımı dişlerimin arasına aldım. Sakin ol Iseul, her şey abin için.

"Eh, sikeceğim yapacağınız işi. Kör müsün kardeşim, mal gibi dikilmişim burada, dikkat etsene!"

Kendime engel olamayıp söylenmiş ve sinirle arkamı dönmüştüm.

Harika, yeni tanışılacak biri daha.

"Küfür etmeden önce kimin sana çarptığına dikkat et. Bu seferlik görmezden geleceğim"

Teşekkür ederim Luhan, ben de tanıştığıma memnun oldum.

"Ben yeni başladım da, özür dilerim"

Beni şöyle bir süzüp daha sonrasında yürümeye başladı. Sarı saçlarıyla ne kadar güzel görünüyordu. Evet, bu çeteyi çözmüştüm. Onların arasına katılabilmek için kesinlikle çok seksi aynı zamanda bir o kadar da mükemmel olmak gerekiyordu.

Gözlerim Sehunun yanına doğru ilerleyen Luhanı takip ederken bu ikiliye ayrı bir özen göstermem gerektiğini aklıma not aldım.

Luhan ve Sehun mal teslimatı yaptıkları için benim asıl hedefimdeki iki isim onlar sayılabilirdi.

Luhandan bir bilgi alabileceğime inanmıyordum ama Sehun belki olabilirdi. Sonuçta araba yarışı yapacağımız gün motoru sağlam diyerek asılan birinden bahsediyorduk.

Kafasını bana doğru eğip görüş açıma giren Kaiyle bakışlarımı az önce düşürdüğüm tepsiye odakladım.

Ah, bu çocuk neden şöyle seksi olmak zorundaydı ki? Aklımı dağıtıyordu.

"İşine bak"

Bana emrediyordu. Köpeğim olacak insanlar bana emrediyordu, Tanrım sen aklıma mukayyet ol.

Yere eğilip kırılan birkaç cam parçasını tepsiye koydum. Şu dizilerdeki gibi elimi kesip akan kanları Kaiye yalatsa mıydım acaba?

Aman, neyse.

Az önce benden viski isteyen pezevenk adama doğru adımladım. Ne hoş, otuz saniyede kucağına alacak birini bulmuştu. Takdir ediyordum, o tipe de böylesi yakışırdı.

"Buyrun efendim"

Elimdeki viskiyi alırken bilerek parmaklarıma sürtünmüştü.

Gerçekten kendimi kerhaneye düştüm sanmama çok az kalmıştı.

"İyi düşün hala üçlü yapabiliriz. Senin gibi orospularla yatmaktan hoşlanıyorum"

Orospu.

İkimizin elinin arasında olan bardağı ani bir hareketle sıkıp kırılmasını sağladım.

Orospu.

Karşımdaki şerefsiz acıdan bağırmaya başlamışken elimin acısını umursamadan elini daha çok sıktım. Bana böyle hitap edebileceğini sanması komikti. Bu yüzden cezasını çekmesini sağlayacaktım.

Yanındaki kız çığlık atmaya başlamış, adamsa dizlerinin üstüne çökerek ahlamaya başlamıştı bile.

"Seni uyarmıştım, orospu çocuğu"

Koluma doğru akan kanın sıcaklığına aldırmadan ellerimizi birkez daha sıkarak birleştirdim.

"Lütfen! Yalvarırım kes şunu"

Herkes bana yalvarırdı. Erkekler böyleydi işte, aynı acıyı ben de çekiyordum ama önümde diz çöküp yalvaran onlar oluyordu. Ne zavallıca.

Belime dolanan bir el hissettim ama kafamı ona çevirmemiştim. Şu an sadece karşımdaki şerefsize odaklanmış durumdaydım.

"Bırak"

Bakışlarımı benimle konuşan Kaiye çevirdim.

"Bırak dedim sana"

Gözlerimi Kainin gözlerinden çekmeden karşımdaki adamın bağırması için bir kez daha elimi sıktım. Yüzümde mimik oynamıyordu, aynı şekilde onun da.

"Küçük sürtüğünü çek üstümden. Yoksa sizi buna pişman ederim"

Elimin üstünde bir el hissederek derin bir nefes aldım. Bakışlarım Kaiden ellerimize odaklandığında  mide kaldırıcı bir görüntüyle karşılaşmıştım.

Ama tek yaptığım umursamadan elimi çekmek olmuştu.

Bizi izleyenlere aldırmadan Kaiye kafa selamı verip kafamdaki bandanayı çıkardım ve elime sararak yürümeye başladım.

Birden çığlıklar ve birkaç ıslık duydum. Arkamı dönmek istiyordum ama ben böyle konularda hiçbir zaman merakıma yenik düşmezdim. Adama yumruk atmış olmalıydı, çevreden duyduklarımdan bunu çıkartıyordum. Ve sonra da Kainin söylediği sözleri duymuştum.

"Şimdi" tekrar ıslık sesleri ve bir bağrışma duydum. "Ben seni sikmeden buradan kaybol."

Güzel, işte şimdi her şey biraz daha eğlenceli olmaya başlamıştı.

Vote atsanıza sıralamaya girelim (:

Continue Reading

You'll Also Like

41.8K 3.3K 52
"Ülke çapında oldukça tanınan Kim ailesinin tek oğlu Tae Hyung, eşi Kim Jennie'yi kendisinden maddi yardım isteyen başka bir kadınla aldatıyordu anca...
19.3K 2.2K 36
"Kalbimdeki acının bir gün dinecek olması beni korkutuyor. O acı dindiğinde yanımda olacak mısın?" Lalisa Manoban x Jeon Jungkook
31K 163 31
Bu yeni kitabımda, son zamanlarda ilgi duymaya başladığımdan astroloji hakkında çeşitli internet sitelerinden ve Twitter'daki kimi astrologların hesa...
267K 7.4K 30
❛❛ Çünkü ben sadece kendin için en iyisini görmeni istiyorum. ❜❜ 23::06::2015 - 30::07::2015 ─ 17::07::2015 - #1 ─ 09::07::2015 - #...