CORDELIA

Bởi Beyza_sari_

41.8K 2K 610

Cordelia, bir İzmir kızının ismidir... İzmir'in Karşıyaka'sındaki kızın ismi... Karşıyaka'nın ismi... Xem Thêm

CORDELİA
İzmir'e Merhaba...
Büyük Buluşma
Şüphe...
Bırak Yansın!..
O Benim!..
Okyanusta Bir Damla
Tanık
İşte Şimdi Yandım!
Plan
Yapalım Şu İşi
Kurtulduk
Oyun
Günün Sonunda, Hayat Bir Ders
Günün Sonunda Hayat Bir Ders (Part II)
Teklif
Başlıyoruz
Tehlike Çanları
Sen Nerden Çıktın?
Kuzen (!)
Dayımın Oğlu!
İşler Karışıyor
Yarış
Gidemem!
Kaçış Biletlerim
Gidelim Bu Şehirden
Hayat Devam Ediyor
Dönmek mi?
Düğün (part I)
Düğün (part II)
Bitmeyen Gecenin Laneti
Suçlu Kim?
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak
Gerçekler
Umarım Bir Elveda Değildir
SONUN BAŞLANGICI (FİNAL)
Teşekkür
Ben geldim :)
Özel Bölüm

Yüzleşme

646 40 19
Bởi Beyza_sari_

~~~


ELA'NIN AĞZINDAN:

Caner'in İpek'e attığı tokatla Sena ile eş zamanlı kısa bir çığlık attık. Duyduklarıma inanamıyordum. Caner? Beni? Seviyor?

Şaşkınca yerde yanağını tutan İpek'e baktım. Bir insanın içinde nasıl bu kadar kötülük bulunabilirdi? Sarhoş da olsa, şimdiki yaptığını ayıkkende yapabilecek kapasitede olduğunu biliyordum.

Yerdeki İpek, birden kahkaha atmaya başladı. Ve bana döndü.

"Ne o?! Çok mu şaşırdın!" Sendeleyerek ayağa kalktı. "Gerçekleri duymak ağır mı geldi Ela'cık?! Arkadaşının seni sevdiğini bilmek nasıl bir-"

"YETER! İpek hemen burayı terk et! Yoksa yemin ederim kendimi tutamayabilirim!" Caner'in kesin sesiyle İpek ona döndü. Caner'i daha önce hiç böyle görmemiştim. Çok sinirliydi. Caner, İpek'in kendi kendine yürümesini bekleyemedi. Kolundan sıkıca kavradı ve dışarıya sürüklemeye başladı.

Bense ağzımın açık olduğunu yeni fark ediyordum. Kapattım.

"Şaka mı bu?"diye fısıldadı Sena.

"Lütfen şaka olsun."dedim. Korkarak Bora'ya döndüm. Ama beklediğim gibi değildi. Daha sinirli olması gerekmiyor muydu? Emir'i öldüresiye döven Bora, şu an sakin miydi?

Kaşlarımı çattım. Bana alttan bir bakış atıp, bakışlarını kaçırdı. Sinirle nefesini dışarı verdi. Bora'ya bir adım attım. Gözlerimi hala üstünden çekmemiştim.

"Imm. Şey, ben bir Tuna'ya bakayım."diyip sessizce gitti Sena. Başımla onayladım.

Bora bir adım geri attı. Takmayıp iyice yaklaştım ona. "Bora bana bak."

Gözlerini nihayet benimle buluşturdu.
"Biliyordun."diye fısıldadım. Tepki vermedi. Daha yüksek sesle söyledim. "Biliyordun."

Zorla da olsa başını aşağı yukarı hareket ettirerek onayladı. Gözlerimi yumdum. Mindere kendimi attım.

Ellerimle başımı mengene gibi sıkmaya başladım. Caner..? Nasıl ya?! Ben.. Ona Bora'yla ilgili hislerimi anlatmıştım. O da bunları dinlemişti! Canı yanmıştı! Bora da bunu biliyordu.. Ve bana söylemedi...

Ama ne değişti ve onlar arkadaş oldu?!

"Ela.. Bana bak." Bora eliyle çeneme destek verip ona bakmamı sağladı.

"Bu.. İpek'in söyledikleri çok önce olan şeylerdi. Caner bunu geride bıraktı. Kendini yıpratma."

"Nasıl. Aklım almıyor. Bora sen bilmiyorsun, anlayamazsın. Ben.. Ben Caner'e anlattım..."

Kaşlarını çattı. "Neyi anlattın?"

Ellerimle alnımı ovaladım. "Seni sevdiğimi. Ve daha bir çok şeyi."

"İnan bana o bunları geride bıraktı. İpek sarhoştu ve her zamanki gibi canını yakmak istedi. Ama bu söyledikleri baya bayattı."

"Caner'in yüzüne nasıl bakıcam?"

Bora tam cevap vermek için ağzını açmıştı ki tekrar kapattı.

"Ela, ben.." Caner'in sesini duyduğumda yüzümü eğdim. Gözlerimi kapattım.

"Ela, bak çok üzgünüm. Ama bunlar inan çok zaman önce olan şeylerdi."

Yalvaran ses tonu içimi acıtmıştı. "Bora, bizi yalnız bırakabilir misin?"diyebildim. Bora'nın yanında Caner'le konuşabileceğimden emin değildim.

Bora kulağıma yaklaştı "seni seviyorum."diyip saçıma öpücük kondurdu. Caner de şu an burada olduğu için içim sızladı. Bora'nın uzaklaşan ayak seslerini duyduğumda Caner yanımdaki mindere oturdu.

"Neden bana söylemedin?"dedim başımı kaldırırken.

"Söyleyemedim. Hem söylesem ne değişecekti ki?"

Derin bir nefes aldım. Bilmiyordum. Eğer söyleseydi neyi değiştirirdim? Bora'yı bırakır mıydım? Hayır, onu bırakamazdım.

"Sana karşı dikkatli davranırdım."dedim ellerimle oynayarak. Doğru cevap buydu sanırım.

"Yani benden uzak dururdun?"dedi. Bunu daha önce düşünmüş, şimdi de doğruluğundan emin olmuş gibiydi ses tonu.

Başımla onayladım.

"Yani söyleseydim, basketbol maçını yapmayacaktık.."

Gözlerimi yumdum.

"Söyleseydim, bana Emir'le ilgili içini dökemeyecektin." Minderde bana doğru döndü. "Söyleseydim, yarışın yapıldığı yere birlikte gitmeyecektik. Söyleseydim, sana Emir'le kardeş olacağımı anlatamayacaktım. Söyleseydim, birlikte bira içip sarhoş olmayacaktık."

Başımı kaldırıp ona baktım. Saçımın yüzümü örten bir kısmını kulağımın arkasına attı.

"Söyleseydim eğer bu saydıklarımın hiçbirini yapamayacaktık.. İki yabancı olacaktık. Yabancı olmaktansa, seninle arkadaş olmayı seçtim. Ve inanki bundan da çok memnunum. İlk başlarda çabalayacaktım. Benimleyken mutluydun. Daha sonra Bora'ya bakışlarını fark ettim. Daha farklı.. Daha umutlu daha mutlu..."

"Caner..be-"

"Daha bitmedi. Ela sen daha iyilerini hak ediyorsun." (Multimedya da Caner bu sözü söylüyor.)

"Ben anladımki seninle arkadaş olmak benim için daha iyi. Ela, lütfen İpek'in şaçmaladığı şey arkadaşlığımıza gölge düşürmesin."

"Ben bilemiyorum Caner. Ben, ben hiç senin hislerini fark edemedim. Fark etseydim belki farklı olurdu."

"Farklı olmasını istemiyorum Ela.. Seni hep kendime yakın gördüm. Hala da görüyorum. Ama arkadaş olarak inan bana. Ben Bora'nın sana, senin Bora'ya nasıl aşık olduğunu kendim gördüm. Sen Antalya'dayken Bora'yla burada kalan bendim. Ben hislerimden eminim artık. Arkadaşınım ben senin."

"Caner, ben, artık öyle olmasa bile eskisi gibi olabileceğimden emin değilim."dedim ve yerimden kalktım.

O da kalktı.

"Ama deneyeceğim."dedim zorlukla. Böyle birşey nasıl denenirdi bilmiyorum. Deneyebilir miydim? Onu da bilmiyordum. Zamana bırakabilirdim.. Ama Caner'e her baktığımda gerçekler yüzüme vuracaktı. Hisleri eski olsada bir zamanlar gerçekti ve vardı...

"Peki.."dedi o da binbir güçlükle.

Bora'nın bana hazırladığı süpriz son yaşananlar olmasa harikaydı. Düğünün olduğu yere girdiğimde düşünceli bir şekilde volta atan Bora ile karşılaştım. Beni görünce gülümsedi.

"Dediğim gibi Ela, eski olaylardı. Geçti artık."

Kendimi onun kollarına attım. Evet attım diyorum çünkü ona yapışmamla bir iki adım geriledi. Çok geçmeden de kolları beni sardı.

"Bora?"

"Efendim sevgilim."

"Ben seni çok seviyorum." Kafamı göğsündeki yerine koydum tekrar.

"Ne varsa aradığım bil ki sende bulmuşum,
Senden öncesi yoktu, seninle var olmuşum,
Sende bütün ümitler, sende bütün özlemler,
Beni bende arama artık ben sen olmuşum."

Derin bir nefes aldım. "Bu şiir çok güzelmiş."dedim gülümseyerek.

"Evet öyledir. Sonunda söylediği gibi ben sen oldum. Bu sevmekten daha öte bir şey. Ela, sen yanımda yokken ben kendimi hissetmiyorum."

İçim titredi. Ellerini belime doladı. "İpek'in geceyi mahvetmesine izin vermeyeceğim."

"Bence mahvetti bile."dedim yüzümü eğip. "Bora, o kız seni kafaya baya bi takmış. Ama sana söylüyorum, seni ona bırakmam!"

Kahkaha attı. "Bende zaten seni bırakmam. Gözüm kimseyi görmüyor ki."

"Ben söyleyeyim de sonradan birşey çıkmasın."

"Merak etme çıkmaz." Eliyle çeneme destek yapıp tekrar ona bakmamı sağladı.

"Bundan bir ay önce ilk öpücüğünü aldığımı biliyorum."

Yüzüm anında kızardı. Kafamı çevirmek istediğimde güldü. "Utanma. Seni seviyorum ben."

"Çok seviyorsun değil mi utandırmayı? Bırak ya."diyerek trip attım. Daha sıkı kavradı.

"Öpücüğümü vermeden hiçbir yere gitmiyorsunuz küçük hanım."

"I-ıh. Hayır. Öpmeyeceğim işte. Bırak."

"O zaman böyle kalırız. Benim için sorun yok." Ardından da sırıttı.

"Tamam. Gözlerini kapat."dedim. İlk önce şaşırıp baktı. Sonra memnun bir ifadeyle gözlerini kapattı. Ah şapşalım benim.

Uzanıp yanağını öpüyordum ki başını bir anda yana çevirince dudakları dudaklarımı buldu. Ellerimi omuzlarına koyup iktirmeye çalışıyordum ama fayda etmiyordu. Aksine beni daha çok kendine çekmişti. Direnmeyi bırakınca o da yavaş yavaş bıraktı dudağımı.

"Sen savaştıkça öpmeye devam edecektim. Niye pes ettin?"dedi gülerek.

"Çok kötüsün Bora. Kandırdın beni."

"Kandırmasaydım sen kandıracaktın. Sence sadece yanaktan öpmeyle bırakırmıydım seni?"dedi tek kaşını kaldırıp.

Utançtan kıpkırmızı olduğumu söylememe gerek yok sanırım.

"Tamam. Sen daha fazla kızarmadan insanların içine dönelim." Tepki olarak koluna vurdum.

O da sadece gülmeye devam etti. Pislik almıştı öpücüğü.

Masaya geldiğimizde Emir pistte harmandalı oynuyordu. Emir'in geleceğimden haberi vardı ama Bora'dan korktuğu için yanıma gelemiyordu.

Bu sırada Sena endişeyle yanımıza geldi.

"Tuna'yı gördünüz mü. Ortadan kayboldu bir anda."

"Hayır görmedim. Bende onu soracaktım."dedi Bora.

"Şey, Caner de ortada yok."dedi Sena endişeli bir şekilde.

Bende bu sırada Bora'yı izliyordum. Yüzü aniden kasıldı.

"Siz burada kalın. Benim bir işim var."diyerek masadan kalktı. Nereye diye soramadım bile. Sena ile birbirimize şaşkınca baktık. Umarım tehlikeli birşeyler yoktur.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım. Bu arada finale sayılı bölüm kaldı diyebilirim. :* öpüldünüz.

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

184K 6.1K 44
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
3.3K 146 5
Ayşe'm kitabının ikincisi olacak kısa hikayedir.
KURBAN SEVDA Bởi bizdeniz

Tiểu Thuyết Chung

15.6K 587 27
sevdasımı kurbandı yoksa Sevda mı kurbandı.
YUVA Bởi _twclr

Teen Fiction

665K 33.3K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...