Medya: Damla'nın baloda giydiği elbise.
Bölüm şarkısı: Model- Mey
Bu bölümü şarkıyla okursanız daha anlamlı olacaktır. iyi okumalar♡
_____
Kalbim göğüs kafesimi zorlayacak kadar hızlı atıyordu. Şoktan, heyecandan ellerim titrerken sonunda aylardır beklediğim şeyin olmasının mutluluğuyla ne yapacağımı bilemez bir halde yerimde öylece kalakaldım.
Gözlerimden yaşlar usulca süzülürken yavaşça arkamı dönüp gözlerimi görkemin gözleriyle buluşturdum. Bana beklentiyle bakıyordu.
Buruk bir şekilde gülümseyip en baştan düşündüğüm şeyi yaptım koşar adımlarla görkemin yanına ulaştığımda o da sanki bunu bekliyormuş gibi kollarını belime dolayıp dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Şu an ki mutluluğum hiç bozulmasın diye dua ederken bir yandan da görkemin dudaklarının tadını çıkartıyordum.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırdıktan sonra gözlerini gözlerime dikti.
"Seninle gülmeyi, seninle olmayı, kokunu, teninini, herşeyini seviyorum." Dedikten sonra sarhoş olduğu için attığı yarım yamalak kahkasıyla bile mükemmel görünüyordu.
"Seviyorum ulan!" Diye bağırdıktan sonra bir şey demeden dudaklarına yapıştım. Bende seni seviyorum ulan! Demeye götüm yemiyordu. Utanıyordum işte. Ama beni seviyordu! Artık bunu biliyordum.
Tanıdık gelen öksürük sesiyle dudaklarımız ayrıldı ve ikimizde sese döndük.
Arda hayal kırıklığıyla bize bakıyordu. Gözlerindeki acıyı görmemek için salak olmak gerekiyordu. Ama ne yapabilirdim ki? Ben görkemi seviyordum.
"Onu seviyor musun?" Dediğinde ardanın sesi titrek çıkıyordu. Ağlamamak için zor duruyor gibiydi sanki.
Görkem sinirli adımlarla ardanın yanına gidip "seviyor ulan!" Diyerek yumruğu ardanın gözüne geçirince görkemi ardadan uzaklaştırıp ardaya net bir şekilde baktım.
"Seviyorum."
_____________
Gözlerimi açtığımda esneyerek doğrulmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Çünkü üstümde yatan eşek ölüsü kadar ağır olan görkem yüzünden doğrulamıyordum.
Kollarını belime sıkıca sarmış masum bir tatlılıkla uyuyordu.
Onun bu haline dayanamayıp yanağını öpmek için yaklaştım. Tam yanağını öpecekken yüzünü çevirdiğinde dudaklarımız birleşti. Yüzümü çekmek için harekete geçtiğimde elleriyle buna engel olup dudaklarımı sertçe öptü.
Ondan ayrılıp kendimi yataktan attıktan sonra üstüne yattığı yastığı çekip suratına fırlattım.
"Pisliksin biliyorsun dimi?"
"Biliyorum. Dudaklarının tadı çok güzel biliyorsun dimi?" Dedi sırıtarak.
"Ah,gururumu okşuyorsun." Dedim sevimli bulduğum bir gülümsemeyle.
Kimseyle öpüşmeyen Görkem Tunç beni her fırsatta ödüyordu. Eh azıcık egomuz kalksın değil mi?
O bana sırıtarak bakarken ben işaret parmağımı ona savurup "Ben şimdi banyoya geçiyorum sonra okula gideriz. Banyoya gelmeye kalkma! zaten kapıyı kilitleyecegim."
Bana yapmacık bi üzgünlükle bakıp "Tüh bende seni banyo yaparken izleyecektim. Hayallerim yıkıldı şimdi." Dediğinde koltuktaki yastığı ona fırlatıp "Rüyanda bile göremezsin!" Dedkten sonra banyoya girip kapıyı güzelce kilitledim. Eh mâlum bu sapığın ne yapacağı belli olmaz.
________
Dersimiz tarih'di. Hoca ders anlatırken ben dinlemiyordum. Kafamı sıraya koymuş uyumaya çalışıyordum. Görkem hocayı hiç takmıyor saçlarımla oynuyor bi yandan da önümüzde oturan grubundaki çocuklarla birşeyler konuşuyordu. Ne konuştuklarını dinlemek yerine kendimi tamamen uykuya vermiştim. Uyuyamıyordum orası ayrı.
Görkem beni sevdiğini itiraf ettiğine göre şimdi biz neydik? Sevgili miydik? Yada arkadaş? Bunu ona sormaya cesaretim yoktu maalesef. Ama meraktan delirecektim.
"Nereye bakıyorsun lan sen?!" Diye bağırarak sıradan fırlayan görkemle kafamı sıradan kaldırdım. Neler oluyordu?
Görkem yan sıramızda oturan çocuğu yakasından tutup yumruklarken hoca da büyük bi güçlükle onu ayırmaya çalışıyordu. Ne olmuştu şimdi? Şaşkın bakışlarımla görkemin çocuğu dövmesini izlerken ön sıramızda oturan görkemin grubundan bir çocuğun sesiyle ona döndüm.
"Çocuk Bacaklarına bakıyordu yenge."
Çocuğa garip bir bakış atıp görkemin yanına koştum görkemi zar zor çocuktan ayırabilmiştik.
Teneffüs olduğu için görkem ve arkadaşlarıyla kantinde bir masada oturmuş çay içiyorduk. Resmen artık görkemin çetesiyle takılıyordum. Garip.
Alev de bugün okula gelmemişti. Sorduğumda hasta olduğunu söylemişti. Eve gittikten sonra ona sıcak bi çorba yapmayı aklımın bir köşesine not ettim.
Masadaki muhabbet beni sarmadığı için konuyu kapatacak birşey arıyordum ki buldum bile.
"Okul çıkışı benimle Alışverişe gelir misin balo için kıyafet Alacağım."
Masadaki herkes sustuğunda görkem bana kaşları çatık bakıyordu.
"Baloya gideceğini düşünmüyorsun herhalde?" Diyerek Alay eder gibi sorduğunda ona ters bir bakış atıp "Düşünüyorum." Diyerek cevap verdim.
Keyiften uzak bir şekilde güldükten sonra "kiminle gideceksin? Asla gitmem saçma bir baloya." Dediğinde gözlerimi kıstım.
"Seninle gideceğimi nerden çıkardın? Başka biriyle giderim bende."
Güldü. Gülünce kısılan gözleri onu çok tatlı gösteriyordu.
"Başka bi erkekle gidebileceğini mi düşünüyorsun?" Dedikten sonra ayağa kalktı bende kolumdan tutup kantinin ortasına götürdükten sonra bağırmaya başladı.
"Bundan sonra bu kızın değil yanına yaklaşmak konuşan bir erkek bile görürsem hayatını sikerim!" Diyerek eliyle beni işaret edince kantindeki erkeklerin "Tamam abi" dediklerini duydum.
Sinirle ona döndüm. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen?!" Sesim yüksek çıkmıştı.
"Sana benden başka hiç bir erkeğin değil yaklaşmak dokunamıyacağını bile gösteriyorum."
"Hayatıma bu şekilde karışamazsın! Duydun mu beni? Neyimsin sen benimde böyle bir şey yapabileceğini düşünüyorsun?"
Gözlerim dolmaya başladığında onu itip kentinden çıktım. Pislik herif! Kimdi o? Sevgilim mi? Hayır!
Sınıftan çantamı alıp eve gelmiştim. Daha fazla görkemle aynı ortamda kalmak istemiyordum. Okuldaki erkekler yanıma yaklaşmıyorlardı onun yüzünden!
_________
Bütün gün Alışveriş yapmıştım. Üstüme aldığım kıyafeti geçirip(miltumedia da var) saçımı ve makyajımı da yapmıştım. Güzel olmuştum ama boşunaydı. Çünkü tek gidiyordum. Alev de hasta olduğu için gelemiyordu. Ne kadar üzgün olsamda belli etmemeye çalışıyordum.
Abimden beni baloya götürmesi için rica etmiştim. Abim beni süzdükten sonra beğeni dolu ıslıklar çalıp "Balonun en güzel kızı sizi baloya götürmek benim için bir onurdur." Diyerek moralimi düzeltmişti sağolsun. O da olmasa ne yapardım ben?
Abim beni baloya bırakıp gitmişti. Balo şık bir otelde yapıldığı için içeri girmeye bi an tereddüt etsemde girmiştim.
Temkinli adımlarla köşeye biyere oturmak için yürürken milletin bakışları gözümden kaçmıyordu. Ne bakıyorsun kardeşim bok mu var? Neyse sakinim.
Elime meyve suyu alıp köşede bir masaya oturmuştum. Herkes sevgilisiyle gülüp eğleniyordu. Ulan keşke gelmeseydim. Resmen mal gibi kaldım ortada.
Salonda Model'in 'Mey' şarkısı çalınca herkes dans etmek için kalkmıştı. Nefesimi tutup bekledim. Artık gitmek istiyordum.
Gitmek için ayağa kalktığımda sınıfta bacaklarıma baktığı için görkemin dövdüğü çocuk yanıma gelince ona baktım.
"Benimle dans eder misiniz güzel bayan?" Diyerek gülümseyip bana sıcak bir gülümsemeyle bakan çocuğa tebessüm ettim. Normal de olsa çocuğu dövme girişiminde bulunurdum ama dans etmek istiyordum.
"Tabiki." Dedikten sonra bana uzattığı elini tuttum.
Dans etmeyi çok fazla bilmediğim için çocuğun hareketlerine ayak uyduruyordum. Ama yanlışlıkla çocuğun ayağına bastığım için kendime sesli bir küfür ettim. Çocuk bu tepkime gülümseyip "sorun değil güzel dans ediyorsun." Deyince ona inanmazca baktım.
"Çok naziksin." Diyerek gülümsedigimde o da gülüp bana yaklaştı.
"Kendini bana bırak." Dedikten sonra beni kendine çekince ona şaşkınca baktım. Beni döndürüp tekrar kendine çekince onun hareketlerine ayak uydurmaya çalıştım. Herkes kendini müziğin ritmine bırakmış dans ederken çocuk belimi tutup beni kendine çektiğinde fazla ileri gittiğinin farkındaydım. Tam ondan kurtulmak için bir hamle yapacakken salonda o tanıdığım ve aşık olduğum ses duyuldu.
"Kapat lan şu müziği! Yakarım ulan burayı, siktirmeyin dansınızı!" Diyerek bağıran görkemin sesiyle müzik kesilmişti.
Görkemin ateş saçan gözleri hâlâ eli belimde beni tutan çocuğa ve bana döndüğünde korkmaya başlamıştım.
Sinirli adımlarla yanımıza ulaşıp beni belimi tutan çocuktan ayırdığında ona öylece baktım.
"Kimsin ulan sen?! Kimsin de benim olan kıza dokunuyorsun ebesini siktiğim." Diyerek çocuğun üstüne yürüyen görkemi durdurmak için bir hamle yapacaktım ama sinirliyken ne kadar korkunç olabildiğini görünce vazgeçtim. Kimsede ayırmıyor film izler gibi izliyordu.
Görkem çocuğu yumruklarken bir yandan da ilginç küfürler söylüyordu. Çocuk karşı koymaya çalıştıkça daha fazla dayak yiyordu.
"Görkem yeter!" Diye bağırdım sonunda bütün cesaretimle.
"Hem sanane ki? Neden karışıyorsun? Neyimsin görkem sen benim?"
Çocuğu bırakıp sinirle bana döndüğünde bende ona duruşumu bozmadan ciddi bir şekilde bakıyordum. Vay be meğer ben ne cesur bir kızmışım da haberim yokmuş? Yani her an beni öldürebilir sonuçta adam psikopat.
"Ne yapıyordun lan sen bu herifle?!" Diyerek hesap sorduğunda gözlerimi kaçırıp "Dans." Diyerek karşılık verdim.
"Bana yaklaşıp "Dans öyle mi?" Diye imalı bir şekilde bakınca "Evet görkem Dans." Dedim ona karşı koyarak.
Güldü. "Dans mı etmek istiyorsun?" Dedikten sonra eliyle bir işaret yaptıktan sonra 'Mey' şarkısı tekrar çalmaya başladı.(Burda şarkıyı açın)
Ben daha ne olduğunu çözemeden belimden tutup beni kendisine çektikten sonra konuşmaya başladı.
"Eğer dans etmek istiyorsan benimle edeceksin! Başka biriyle değil. Yoksa inan bana o dans ettiğin hangi pezevenkse öldürürüm."
Herkes gözünü kırpmadan bizi izliyordu. Görkem ise belimi sıkıca tutarken beni kendine yapıştırmıştı yüzlerimiz o kadar yakındı ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu.
"Hayatıma karışmaya hakkın yok." Dedim tıslarcasına.
Gözleri gözlerimi esir alırken elini yanaklarıma koyup hafifçe okşadı.
"Bak kızım, ben öyle sevgili işlerini bilmem. Benimsin diyorsam Benimsin ötesi yok."