CORDELIA

By Beyza_sari_

41.8K 2K 610

Cordelia, bir İzmir kızının ismidir... İzmir'in Karşıyaka'sındaki kızın ismi... Karşıyaka'nın ismi... More

CORDELİA
İzmir'e Merhaba...
Büyük Buluşma
Şüphe...
Bırak Yansın!..
O Benim!..
Okyanusta Bir Damla
Tanık
İşte Şimdi Yandım!
Plan
Yapalım Şu İşi
Kurtulduk
Oyun
Günün Sonunda, Hayat Bir Ders
Günün Sonunda Hayat Bir Ders (Part II)
Teklif
Başlıyoruz
Tehlike Çanları
Kuzen (!)
Dayımın Oğlu!
İşler Karışıyor
Yarış
Gidemem!
Kaçış Biletlerim
Gidelim Bu Şehirden
Hayat Devam Ediyor
Dönmek mi?
Düğün (part I)
Düğün (part II)
Yüzleşme
Bitmeyen Gecenin Laneti
Suçlu Kim?
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak
Gerçekler
Umarım Bir Elveda Değildir
SONUN BAŞLANGICI (FİNAL)
Teşekkür
Ben geldim :)
Özel Bölüm

Sen Nerden Çıktın?

807 46 16
By Beyza_sari_

 

"Hapş"

Ani bir hapşurma sesiyle gözlerimi araladım. Güneş ışınları pencereme, taze ışınlarını yolluyorlardı. Ve yanımdaki ağırlıkla gözlerim kocaman açıldı. Bora!

Ona doğru döndüğümde mahçup bir ifade vardı suratında.

"Sen uyuyunca gitmem gerekiyordu ama uyuyakalmışım. Bu arada günaydın." dedi. Bütün gece yanımdaydı yani? Bir dakika ya, Bora'nın sesi neden acayip çıkıyor?

"Bora? Ne oldu sesine?" dedim. İstemeden de olsa bu çatallı çıkan sesine kıkırdadım.

"Boğazlarım ağrıyor." dedi yüzünü buruşturup. Sesi kısık çıkıyordu. Ne kadar üzülsemde bu ses çok komikti.

Gülümsememi bastırıp ona baktım. Gerçekten acı çekiyor gibiydi.

"Ben artık gidip hazırlanayım okul için," dedi. Sonra aniden bana döndü "Geliyorsun değil mi?"

"Hayır, Bora. Kendin söyledin bana dün akşam. İpek ayarlamış işte. Ayrıca gitmek istemiyorum. Babam da emniyetten geldikten sonra gitmek istemiyorsam gitmememi söyledi."

"Ela, evet İpek ayarlamış. Sen suçsuzsun yani. Bu yüzden gelmen lazım." Sesini yükseltmişti; bunu kısık olan sesinin iyice kısılmasından anladım.

"Hayır, gelmeyeceğim. Kafamı toplamam gerekiyor zaten. Hem hala suçluyum ben. Hiçbir şey ispatlanmadı. Evde kalmak istiyorum. "

"Bunu İpek'e ödeteceğim! Böyle yaparak beni geri kazanacağını sanıyor ama yanılıyor!" Tehdit eder tonda söylemişti ama bu ses tonuyla ancak komik oluyordu. Arkasını dönüp pencereme ilerledi ve oradan ağaca tutundu.

Arkasından penceremi kapatmak için kalktım. Baktığımda sokağı dönmüştü bile. Penceremi kapattım ve paytak adımlarla yatağıma döndüm.

Ne bu felaketler böyle?! İpek'ten bu kadarını beklemezdim. Hadi diyelim İpek bunu yapacak kadar karektersiz, Ecem nasıl yapabilir bunu?

'Sana ne diyorsam yapacaksın! Yoksa sırlarını bütün okul öğrenir! Seni nasıl küçük düşüreceğimi biliyorsun!'

Böyle demişti Ecem'e. Belli ki Ecem'in sırları vardı ve okulun öğrenmesini istemiyordu. Ama şimdi durumu çok mu iyiydi sanki. Şu an suçlu bendim ama parmak izinde Ecem çıkabilirdi. Tabi silmediyse! Of! Eğer silmeyi unutmuşsa benim suçsuzluğum ortaya çıkacaktı ve Ecem suçlu olacaktı. Yine İpek paçayı kurtarıyordu!

Üstüme çöken umutsuzlukla sağ tarafıma döndüm. Bacaklarımı karnıma doğru çektim ve kollarımla yastığımı iyice sardım. Cenin pozisyonu aldım.

Hım. Düşünürsem, bir suçluyum, Caner'le olan arkadaşlığım tehlikede ve Bora'nın annesi benden nefret ediyor. Hayatımın harika olduğunu söylemiş miydim?

BORA'NIN AĞZINDAN

Okuldayım. Ela yanımda yok. İpek bir saattir beni kesiyor. Tuna ise ses tonuma gülmekten katıldı artık.

"Tuna, abi yeter artık. Komik değil." dediğimde bir kahkaha daha patlattı.

"Bora, sen bence konuşma bu gün abi." Bunu söylemesiyle eve gitmeyi düşündüm. Ama İpek'e bu yaptıklarını ödetmek istiyordum.

Neyseki zil çaldı, Tuna ve kahkahası benden uzaklaştı. Yanımda boşluk vardı. Ne çabuk alışmıştım Ela'ya. Şimdi eksik hissediyordum kendimi. Ben düşüncelere dalmış sırıtırken, bir parfüm oturdu yanıma. Pardon ya, İpek miş.

"Duydum ki Ela hırsızlık yapmış" kısık sesle kulağıma doğru fısıldadı. Flört etmeye çalışıyor ama yemezler. İyice uzaklaştım ondan. Hala yüzüne bakmamıştım, bu sebeple neredeyse masamın üstüne çıkacak diye korktum.

"Her duyduğuna inanma." Dedim rahat bir şekilde. Oysa içim içimi yiyordu. Ela hakkında böyle konuşma cürretini kendinde nasıl bulabilirdi? Ne hakla iftira atmıştı?

Rahat tavrım ona batmış olacakki "Ben öyle duydum ama. Meltem teyzenin gerdanlığı Ela'nın odasından çıkmış."dedi şaşkın bir şekilde. Hala yüzüne bakmıyordum ve bu yüzden bana yaklaşıyordu. Bende sürekli sıramın ucuna doğru ilerliyordum.

"Yanlış duymuşsun. Ela suçsuz. Çünkü çalındığı sırada evde bile değildi."

"Nasıl yani?!" Birden cırlayınca ondan biraz daha uzaklaştım.

"Onunla Karşıyaka'daydım."dedim rahat bir tavırla ve ona döndüm. Nasıl kıvıracaksın İpek. Gözleri iri iri açılmıştı.

"B-ben.. Nasıl ya?"

"Senin yaptığını biliyorum. İtiraf et."

"H-hayır.. Nasıl düşünebilirsin bunu? Ben yapar mıyım hiç.." Daha fazla saçmalamadan elimi kaldırıp susturdum.

"Neden yaptığını söyle sadece!" Lanet olsun bağırmıştım ve boğazım şu an yanıyordu. Bu sırada hoca içeri girdi. Hiç halim yoktu şimdi. Zaten başım ağrımaya başlamıştı. İpek'e başımla dışarısını işaret ettim. Hemen onayladı salak. Hocaya da hasta olduğumu söyleyip çıktım. Zaten pek karışmıyorlardı bize.

Koridorda beklemeye başladım. Hesabımı soracaktım ondan. Çok geçmeden sınıftan çıktı o da.

Arka bahçeye doğru ilerledim. Arkamdan geliyordu. Gelmek zorundaydı!

Sarmaşıklarla dolu en ucra banklara geldiğimizde durdum. Oturmadım. Hışımla arkamı döndüğümde bana beklentiyle bakıyordu.

Ne yani onu buraya aşkımı itiraf etmek için mi çağırdığımı sanmıştı? Yok artık.

"Bunu yaptığını biliyorum! Ortaya gerçeği çıkaracaksın! Şimdi gidip ifade vereceğiz!"

"Yapmadığım bir suçu üstlenmem."

"Sen nasıl iftira atarsın ya! Bu kadar mı basitsin?! "

Gözleri doldu bunun. Off!

"Seni seviyorum."

"Ne dedin sen?"

"Duymuyor musun işte seni seviyorum Bora. Her şey.. Senin için. Eskisi gibi olalım.. Hem ailemizde bizden bunu bekliyor."

"İpek çocuklaşma. Ailemizin isteğiymiş, bu saçmalık! Sen istediğine inan!"

Arkamı dönüp hızla çıkışa doğru ilerledim. Ağlıyordu. Ağlıyordu çünkü istediği olmamıştı. Evet, ailemizin böyle bir yakıştırması vardı ama asla böyle düşünmemiştim. Başım zonkluyordu. Sesim de iyice kötü durumdaydı zaten.

Eve gitmek istemiyordum. Ela hala evdeyse ona gitmek istiyordum. Onun yanındayken ayaklarım yerden kesiliyor, Ela ve kendimi başka bir gezegende buluyordum.

Zili çaldım ve beklemeye başladım. Kapıyı açtı. Yüzü asıktı. Gülsün istiyordum. Bir kendini bilmez yüzünden ne hallere düşmüştü.

Beni görünce gülümsemeye çalıştı.
"Bora, senin okulda olman gerek miyor mu?" dedi imalı bir sesle.

"Ama çok kötüyüm." dedim kısık sesimi ön plana çıkararak. Yüzünün ifadesi hemen endişeye boğuldu.

"Ah, içeriye gel." dedi kapıyı açarak. İçeriye girdim ve yönlendirdiği kanepeye oturdum.

Gerçekten kötüydüm. Başım zonkluyordu ve çok uykum vardı.

"Bunlar hep benim yüzümden," dedi.
"Karşıyaka'dayken yağmur altında dolaştın."

Cevap vermek için ağzımı açıyordum ki açamadım. Elleri alnımda ateşime bakıyordu. Ateşim yoksa bile artık vardı.

"Bora yanıyorsun sen!" Hiç şaşırmadım.

Hemen ayaklandı mutfaktan sesler geliyordu. Gözlerim ister istemez kapandı. Alnıma konan soğuk şeyle aniden irkildim.

"Ela, bu çok soğuk, çek şunu." Sesim zaten kısıktı. Şimdi iyice kısık çıkıyordu.

"Hayır olmaz, biraz daha dursun"

Ela'nın varlığıyla gözlerimi kapattım ve titrememeye özen gösterdim. Bu onu endişelendirmekten başka bir işe yaramıyordu.

(...)

Ne kadar geçti bilmiyorum ama kanepede uyumuşum. Alnımda hala soğuk bir şeyler vardı. Ama sanki saçlarımdan bir şey sızıyormuş gibi... Ela'ya baktığımda o da uyuyakalmıştı. Elimi saçlarımda gezdirdim.

Bu neydi be! Vıcık vıcık. Yağlı yağlı! Bir dakika, evet bu yağlı.

"Ela."

Gözlerini açtı ve o güzelim mavi gözleriyle bana baktı.

"Şimdi daha iyi misin?"

"Şey.. Evet iyiyim. Yani iyiydim... Acemi hemşirenin biri alnıma tereyağı koymasaydı."

Gözleri iri açıldı ve kahkahasını koyverdi. Dayanamadım tabi bende gülmeye başladım. Tabi bu sesle güldüğüm için iyice komik çıkıyordu.

Gülmemiz kapının çalmasıyla yarıda kesildi. Ela gülmekten akan göz yaşlarını sildi ve kapıya gitti.

Kapının açılma sesini işittim.

"Sen nerden çıktın?"

Ela'nın sesiyle bende o tarafa baktım. Hoppalaa. Ne işi vardı bunn burda? Daha doğrusu bu kimdi?

vote ve yorumlarınızı bekliyorumm :)

Continue Reading

You'll Also Like

832K 57.8K 35
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
25.4M 904K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
3.3K 146 5
Ayşe'm kitabının ikincisi olacak kısa hikayedir.
4.4K 84 38
Ceylan hayalini kurduğu geleceğe doğru yol alırken, hayatın onun için çok daha başka planları vardır. Hiçbir şey istediğimiz gibi gitmez her zaman...