Son günde ilk günkü gibi beklerim, severim milena...-Fransız Kafka
☕
helenpolat bir mesaj göndermek istiyor.
helenpolat: Selamün aleyküm,
atakanyigitsarmal: Aleyküm selam?
helenpolat: Fazla uzatmayacağım, şey diyecektim ben,
helenpolat: Yani bugün öyle demek istemedim aslında.
helenpolat: Biraz kötü bir gün geçirdim ve başım fazlasıyla ağrıyordu.
helenpolat: İstemeden seni kırdım galiba.
atakanyigitsarmal: Peki, sorun değil.
atakanyigitsarmal: Yanlış anlamayacaksan tekrar soruyorum, iyi misin?
helenpolat: İyiyim biraz daha, doktora gittim.
helenpolat: Neyse hakkını helal et.
atakanyigitsarmal: Helal olsun.
atakanyigitsarmal: Allah'a emanet ol.
helenpolat: Sağol, sen de.
İçim biraz olsun rahatlamıştı. Dinlenmek için oturduğum banktan kalkıp yavaş adımlarla yürümeye başladım.
Bilinmeyen Numara: La
Bilinmeyen Numara: Napıyorsun?
Helen: Eve gidiyorum, yoruldum.
Bilinmeyen Numara:
Bilinmeyen Numara: Otur da, dinlen iki dakika.
Helen: Ya mfafhsuddhhd
Helen: Açım :/
Bilinmeyen Numara:
Helen: Yeter, yeteer.
Helen: Evlenmeyeceğim, ben.
Helen: En azından okulum bitene kadar.
Bilinmeyen Numara: Beklerim ben kız, dert etme.
Helen: 2 sene?
Bilinmeyen Numara: 3 sene beklemişim. İki daha beklerim.
Bilinmeyen Numara: Hem dert etme sen bunları, beni gördüğünde zaten sen evlenmek için yalvaracaksın.
Helen: Aynen aynen kesin yaşanır bu.
Helen: Neyse ben eve geldim şimdi.
Helen: Yemek yapmam lazım.
Bilinmeyen Numara: Pekâlâ
Eve girdim ve hızla kendimi koltuğa attım. Hiç yemek yapasım yoktu ama çok açtım. Ayaklarımı sürüye sürüye odama gidip üzerimi değiştirdim.
Aynı monotonlukla mutfağa gidip dolapları karıştırırken çoğu şeyin eksik olduğunu farkettim. Oflayıp telefonumu çıkardım.
Helen: Salça, yumurta, makarna, soğan, patates, yoğurt, süt al!
Aslı: Biz ölüyormuşuz açlıktan. Bunlar ne oğlum, ben bunları eve taşırken ölürüm.
Helen: Ecrin'i bize çağır, o bahaneyle yarısını ona taşıt.
Aslı: Sen yılaaan.
Helen: Ben şeytaaan.
Aslı: Her seferinde şunu yapmaktan asla bıkmam alsoksjjdmıendks
Aslı: Abur cubur bişeyler alalım, akşama kız gecesi yaparız.
Helen: Tamam.
Hızla son bir paket kalmış makarnayı suya koyup pişmesini bekledim. Canım tatlı şeyler çekiyordu. Makarna pişene kadar büyük bir kaseye puding yapıp dolaba kaldırdım.
Aslı gelmeden yemem gerekiyordu!
Yoksa bana hiç bırakmadan hepsini kendi bitiriyordu.
En son herşeyi bitirip içeri geçtiğimde yanıp sönen telefonumu elime aldım.
Bilinmeyen Numara:
Bilinmeyen Numara: Dünya'da soyadımı taşıyan kişi sayısı.
Bilinmeyen Numara: Bunu bir artırmaya ne dersin :)
Helen: Uzmanlar yürüyün diyor özkndödj
Bilinmeyen Numara: Annem tatlı yapmış, sensiz boğazımdan geçmedi zödkmxkddj
Bilinmeyen Numara: Kapının önüne bıraktım.
Kapıyı aralayıp kapının koluna asılmış poşeti içeri aldım. Saklama kabının ağzını açıp içine baktım. Trifle?
Helen: Lütfen annem Norveçli de.
Bilinmeyen Numara: Annem Norveçli
Helen: Yaa hiç gittin mi?
Bilinmeyen Numara: Üniversite de buraya geldim, temelli olarak. Ondan önce ara sıra gelirdik.
Helen: Ha İsveç, Finlandiya falan ondan.
Helen: Allah'ım konuyu biliyorsun amin.
Bilinmeyen Numara:
Bilinmeyen Numara: Şuraya bir imza at, senin istediğin de olsun benimki de.
Helen: Giderek çıkar ilişkisine dönüyor.
Helen: Kabul.
Bilinmeyen Numara: Kullanıldığımı hissediyorum.
Helen: Doğru hissediyorsun.
Bilinmeyen Numara: Yılaan ödkrnxdm
Helen: Kızlar geldi, gidiyorum ben.
Bilinmeyen Numara: Tamam dikkat et kendine.
Görüldü
☕
Hayırlı iftarlar şimdideeen
Akşam bir bölüm daha atacağım, inşallah unutmazsam...
Rabbime emanetsiniz ❤️