Bölüm şarkısı : Bilal Sonses /inat keçi
Bölüm itahfı ; qamzelim-
Ben adındaki bir heceyim...
Heycan'dan elim ayağıma dolaşmışken Uraz'a çaktırmadan baktım.
"Bak hadi lütfen. "
"Sakin ol canımın içi" diyip elindeki bilgisayar'ın tuşlarına basmaya devam etti.
"Ne oldu ? Ne oldu ? Açıklandı mı? Ay yoksa hiçbir yer gelmemiş mi ? Kesin gelmedi. Ben biliyordum ya biliyordum böyle olacağını bir senem boşa mı gitti şimdi? Annem'e ne diyeceğim? Etimi kemiklerimden ayırıp lime lime edecek. Sonrada sokaktaki köpeklere yedirecek." Diyip bir sağa bir sola gitmeye başladım.
"Güzelim." Dedi yumşacık sesi ile ona döndüğümde tuhaf bir ifade ile bana bakıyordu. "Hayal gücüne hayranım ama" diyip ayağa kalktı ve yanıma gelip elini belime koyup beni kendine çekti. Bir anda çektiği için bedenine sertçe çarptım.
"U-uraz ne yapıyorsun?"
Yavaş hareketler'le kulağıma doğru eğildi. Nefesi kulağımı yakarken"Sen benim güzelimsin"diye fısıldadı. "Benim güzelimin başaramayacağı birşey yoktur." Gülümsereyek ayrıldı benden ve ellerini açarak "İstanbul teknik üniversitesi Psikoloji."
Duyduklarıma çığlık atıp kafede olduğumuzu ve her an abilerimin gelebileceğini unutup hızla Uraz'ın boynuna atladım. "Oley be!" Hem sevinçle bağırıp hemde Uraz'ın yanaklarını öpüyordum. Sonra bir anda ne yaptığımı idrak edince hızla Uraz'ın kucağından indim. Daha doğrusu o beni indirdi.
Sonrası mahalleden gelen çığılık sesleri ve Arya'nın mahalleyi ayağa kaldırması. 'Allah allah' diyerek bir sağa bir sola giden Arya ve deliler hastanesinden kaçan deli görmüş gibi onu izleyen etraftakiler ile gülmemek elde değildi. Hangi ara kafeden dışarıya fırladığımı bilmiyorum. Şuan Arya'nın sevinç nidalarını izliyordum. Birden Mert ortaya fırlayıp oynamaya başladı. Kesin istedikleri bölümü kazanmışlardı. Helen koşarak gelip bana sarıldı çok istediği sınıf öğretmenliğini kazanmıştı. Arkasından Berfin gelip sarıldı.
"Geleceğin hemşiresi karşınızda canlarım." Diyip yanaklarımdan sulu sulu öptü.
Arya paramedik kazanmıştı. Mert'e ne kazandığını soracaktım ki mitinge çıkar gibi bir hava ile ellerini sallayarak üzerini düzeltti.
"Hepiniz bana güvendiniz. Kazanacağıma benim kadar inandınız oylarınız için teşekkür ediyorum. Hepinizi çok çok öpüyorum. "
'Ne diyor bu değiştik' bakışları atarken bakışlarımı sesli bir şekilde söyleyen Urmila'yı tebrik ediyorum.
"Ne diyor bu değişik." Diyip herzamanki gibi soğuk yüz ifadesi ile etrafı izliyordu."Boş gezenin boş kalfası diye bi parti kurulup bu değişik başına geçti ve seçimi kazandı da benim mi haberim yok."
Yanlız fena laftı. Bu kız fena laf girdiriyordu. Ben'de korkuyordum bu kızdan küçüktü felan ama boyunun yarısı yerin altından gidiyordu emindim.
"Bana bak kızım-"diyerek Urmila'ya doğru yürüyen Mert'e Urmila yaklaşıp işaret parmağını sallayarak "Asıl sen bana bak birdaha bana kızım dersen senin o dili keserim."
"Nasıl korktum anlatamam."
İkiside birbirine kötü bakışlar atarken Berfin birden Gediz abimi itti .
"Kes sesini Gediz. Sen çok olmaya başladın. "
Gediz abim anlamsızca boş boş Berfin'e baktı. "İyide ben konuşmuyorum zaten"
Berfin abime biraz yanaşıp "Çaktırma Gediz ya bu küçük yerden bitme ile Mert bizim rolümüzü çalıyor. Hemen rolümüzü geri almalıyız." Berfin sessiz söylediğini düşünüyordu zira ben duymuştum. Ben kıkırdarken Uraz yanımda bitti. "Sessiz ol"
"Anlamadım?" Diye Uraz'a sorarcasına baktım.
"Kimse gülerken sesini duymasın. Sana bakarlar felan olay çıkartırım yemin ederim." Diyince yüzüme güzel bir gülümseme yayıldı. Şuan gözüme öyle tatlı geliyordu ki yanaklarını sıkasın gelmişti.
"Emrin olur Reis."
Onunda yüzüne yayılan bir gülümseme ile yüzüme yaklaştı. "Sadece senin Reis'in olsam."
"Sadece benim Reis'im" diye mırıldanıp ondan biraz uzaklaştım. Söz konusu abimler ise şıp diye damlarlardı yanımıza.
"Abiniz besyo kazandı gençler açın yolu." Diyen Mert birkaç kişiyi ittire ittire yürümeye başladı.
Bu mahalledeki deli arkadaşlarım ve kıskanç abilerim ile ne yapacaktım ben acaba?
Ayyy dur sevdiğim bey'i sakın unutmayalım.
*******************************
Koltukta oturmuş televizyonu izlerken abilerime çaktırmadan baktım. Mete abim telefona gömülmüşken Gediz abim tam yan tarafıma yani Berfin'e dalmış bir şekilde bakıyordu. Berfin'e baktığımda iste telefonda arkadaşları ile mesajlaşıyordu. Annem herzamanki gibi pür dikkat televizliyon izliyor babam ise herzamanki gibi işte çalışıyor idi. Gediz abim Berfin'e hâlâ bakarken,
"Niye baktın dargın dargın." Diye bağırarak şarkı söylememi kimse beklemiyor olacakki herkes yaptığı şeyi bırakıp bana bakmaya başladı .
Gediz abim irkilerek bana baktı ve ona yaptığım göndermeyi anlayıp kaşlarımı çatarak bana bakmaya başlayınca ona göz kırptım.
"Kız allah seni ne yapmasın yüreğimize iniyordu." Diyen anneme şirince bir gülümseme gönderdim.
"Sıkıldım Anne ya. Ne var sanki şu survivor'da akşam izliyoruz birde yetmezmiş gibi sabah'ta panorama'sını izliyorsun" Diye atarlanınca Annem elimi beline koyup klasik hareketini yaptı.
"Sus kız! Birde laf ediyor. Beni sinir etme mesaj atarım Acun bey oğluma gönderi veririm seni oradaki gönüllüler adasına."
Berfin gülümseyip elindeki telefonu bıraktı ve Anneme döndü. "Bunu göndersek ne olur teyze hiç parkur'da yapamaz bu. İlk dokunulmazlıkta yazarlar bunu yazmasalar bile Poyraz söyler." Diyince sinirle Berfin'e dönüp "Hain"diye tısladım.
"Maşallah Berfin hanım sende izlemediğin halde rüzgar mı poyraz mı her ne haltsa iyi biliyorsun."
"Bilirim ben." Dedi Berfin abime dik dik bakarken.
"Neyini bileceksin o Rüzgar'ın ya hastalıklı gibi bakıp duruyor etrafa." Diye homurdanan abime sırıtarak baktım. Kıskanma abiciğim kıskanma.
"Rügar değil Poyaz hatta Yiğit Poyraz." Diyen Berfin'e abim sert bir bakış attı.
"Sülalesini de öğrenseydin." Diye homurdanan bir adet Gediz abim ve bu durum hoşuna giden bir adet Berfin ile gülümsemem arttı. Olur bu iş olur.
Anneme döndüğümde bakışları Gediz abim ve Berfin arasında gidip geliyordu.
Mete abime baktığımda geri telefona dalmıştı.
"Abiciğim?" Diye seslenmem ile
"Efendim."
"Efendim" ikisi aynı anda diyip birbirlerine sonrada bana baktılar.
"Mete abime demiştim." Diye mırıldanıp Gediz abime minik bir gülümseme attım. İkisininde kıskanç olması bazen çok kötü oluyordu.
"Efendim abisinin bitanesi." dedi Mete abim Gediz abime bakarak. Ben kıkırdarken Gediz abim sinirle soluyup televizyona döndü.
"Telefonda ne yapıyorsun?" Diye sorup göz kırptım.
"Sen bana hesap mı soruyorsun küçük cadı?"
"Küçük cadı olmak bunu gerektirir" diyip omuz silktim ve geriye yaslandım. "Eee telefonda kiminle mesajlaşıyordun?"
"Ne mesajlajması?!" Annem'e döndüğümde Mete abime merakla bakıyordu.
"Ne mesajı annem" dedi kuyruğunu kurtarmaya çalışan Reis Mete abiciğim. Sonra sinirle bana döndü. "Uyduruyor bu cadı."
"Aa iftira atmaya utanmıyormusun sen reis bey abiciğim. Reisler hiç iftira atarmı? Çok ayıp çok. Ne olacak bu gençliğin hali."
"Kusura bakma ya Miray nine." Diyince hepimiz gülmüştük.
Telefonum'un titreşmesi ile hızla irkildim. Ne var canım. Herkes öyle cebindeki telefon aniden tireyince irkiliyordur bence.
"Ne oldu kız?" Diyen anneme kaçamak bakış atıp sorun yok imajı çizmeye çalıştım.
"Çarpıldı teyzeciğim." Diyen Berfin'i alttan alttan çimdikleyip cebimdeki telefonu çıkardım. Bana sevdiceğimden başka kim mesaj atabilirdi ki zaten.
Yakışıklı Reis'im🖤
Özledim...
Gülümseyerek mesaj'a bakarken "Kesin çarpıldı birazcık aklı vardı oda uçtu gitti." Diyen Gediz abim'e sinirle bakıp " yeter ya benim'le uğraşmayın."diyip elimdeki telefona dönüp tekrar gülümsemeye başladım.
Yakışıklı Reis'im🖤
Bende özledim.
Yazıp gönderdim. Özlemiştim işte. Sürekli özlüyordum sevdiğim beyi. Ona sarılmak, kokusunu içime çekmek, onun gülümsemesini görmek istiyordum. Onun güldüğünü görünce dudaklarımda oluşan gülümseme'yi bile özlüyordum.
Hani bir ara Türkan Şoray gibi 'Sevgi neydi ?' Diye soruyordum ya.
Buldum.
Sevgi; Mutluluktu , güvendi , onun yanına huzurlu olmaktı. Bazen diyordum. İyikide onu sevmişim. İyiki sevdiğim adamsın Uraz Kervancıoğlu.
Salak salak gülümserken gözümün önünde sallanan el ile kendime geldim.
"Kimi düşünüyorsun kız?" Eli sallayan canım kuzenim Berfin iken soruyu soran annemdi.
"Hiiç" diye cevap verdim anneme, annem gözlerini kısarak bana bakarken ben ona şirince gülümsedim ve ayağa kalktım."Hadi size iyi geceler."
"Anne bizim evde tavuk besliyormuşuz da haberimiz yokmuş. Kız bu saate ne uykusu." Diyen Mete abiciğime döndüm.
"Sen hayırdır ya Mete abi. Gediz abimden yeni iğneleyici laflar mı öğreniyorsun?"
Gediz abim alayla sırıtıp Mete abime bakarken gamzelerini gözümüze sokarken, Mete abim "Ben Gediz'den değil , Gediz benden öğreniyor herşeyi Küçük cadı."
'Yav he he' bakışlarımı atıp odama doğru yol aldım. Odama girip kapıyı kapatmam ile çalan telefonum'la arayana baktığımda Uraz olduğunu görmemle hemen telefonu açtım.
İlk başta ses gelemzken kaşlarımı çatıp telefona baktım. Hâlâ açıktı.
"Uraz" deme ile derin bir mefes sesi geldi.
"Özledim."
Güzel ve kalın sesini duyunca gülümsedim ve hızla yatağıma uzandım.
"Bende özledim."
"Pencereyi aç."
Hızla yatakta doğrulup kocaman açıldığına emin olduğum gözlerimle ve açtığım ağızım'la "ne?" Diyebilmiştim sadece.
"Penceredeyim güzelim. Biraz daha pencereyi açmamaya devam edersen komşulardan birisi beni görecek."
Telefonu hızla yatağa atıp odamın kapısını kilitleyip hızla pencereye gittim. Perdeyi çektiğimde 32 diş gülümseyen Uraz bana hafif bir el sallama gönderdi. Deliydi bu çocuk.
Pencereyi açmam ile kendisini içeriye atması bir oldu.
Pencereyi kapatım kızgın ifademle Uraz'a döndüm.
"An ihtibarı ile odama erkek atmış bulunmaktayım. İnşallah rüya hatta kâbustur."
Uraz sırıtıp bana sarıldı. "Aynen güzelim. Sadece rüyalarda görülecek kadar yakışıklım. Ama rüya değil." Diyip daha sıkı sarıldı.
Gülümseyip Uraz'dan ayrıldım. "Bende diyordum kendisi gelmiş egosu nerede? Hoşgeldin egocuğum." Dedim. Be sonra Uraz'ın şuanda odamda ve abilerimin içeride olduğu aklıma geldi. Abilerim bizi yakalasa yaşanacak 3. Sayfa dehşet verici haberlerine çıkabileceğimiz'i hatırlayınca gözlerim büyüdü.
"Uraz, abilerim içeride vallahi yakalanırsak ikimizide kıtır kıtır keserler."
Ellerini yanaklarıma koyup dudaklarını anlıma bastırdı. "Sakin ol güzelim. Kimse sana birşey yapamaz. Birşey yapacak olanı yakarım."
Bu çocuk bu kadar güzel sevmek zorundamıydı ?
Kapının çalması ile elim ayağıma dolaştı. Gözlerimi kocaman açıp Uraz'a baktım.
"Basıldık!" diye sessizce bağırıp, hızla Uraz'ı ittim.
"Miray!"
Berfin'in sesini duyunca biraz'da olsa rahatladım. Ya abilerim gelseydi.
Uraz'a baktığımda gülümseyerek bana göz kırptı. "Cevap vermemeye devam edersen evi ayağa kaldıracak." Diyince,
"Efendim?" Diye seslendim Berfin'e.
"Ne yapıyorsun kız? Kapıyı da kilitlemişsin."
"Birşey yapmıyorum." Diye hızla cevap verdim. Fazlamı telaşlanıyordum ? Yoksa bana mı öyle geliyordu?
"Açsana kız kapıyı." Diyen Berdin kapının kolunu biraz zorladı.
"Açamam." Diye bağırıp kocaman gözlerle Uraz'a döndüm. Halimden keyif alıyordu hain köpek. Benim teslaşlanan halimi görünce sırıtması dahada genişliyordu. "Müsait değilim." Diyince kendisini zorla tutan Uraz elini ağzına kapatarak gülmeye başaldı.
"Gülme." Diye sessizce çığırıp koluna vurdum.
"Ne yapıyorsun kız orda ? Erkek sesimi o ?" Diye sesini biraz yükseltince kapının yanına iyoce yaklaştım.
"Kes sesini Berfin." Diye hırsla konuştum. "Ne erkeği EXXEN'de dizi izliyordum onun sesini duymuşsundur."
Güzel bir kahkaha sesi geldi. "Hadi hadi inandım say" diyip ayak sesleri geldi. Kulağımı kapıya dayayıp gittiğinden iyice emin olduktan sonra hızla arkama döndüm. Sevdiğim bey ile göz göze gelince gülümsedim.
Gülümsereyek bana yaklaşıp sarıldı ve bende kollarımı ona sardım. " Telaşlanınca ne tatlı oluyorsun sen öyle."
"Sus Uraz ya. Ayak üstü kaç yalan salladım kıza." Dedim.
Benden ayrılıp kendini yatağıma atınca kocaman gözlerle uraz'a baktım." Yavaş be hayvan! yatağımı kıracaksın."
Yatak önemli birşeydi.
Ellerinin başının altında birleştirip kaşlarını kaldırıp bana baktı. "Şu yatak benden önemli mi şimdi?"
"Yani sen daha önemlisinde, yatakta önemli benim için günün altı, yedi saatini orda geçirince hali ile önemli oluyor." Demem ile aklına birşey gelmiş gibi sırıttı.
Yatağa dahada yayıldı. " küçükmüş bu yatak şimdi seninlede uyuyamayız biz bunda en iyisi sen bize gel bizde uyuyalım."
"Seninle uyuyacağımızı da nerden çıkardın ?"
"Evlenmeden olmaz klasıklerine girmeyeceksindir umarım."diyip bana masum masum bakmaya başladı. Ciddi halimi görüp "olsun"dedi omuz silkerken, "Biz benim hatun'um olduğun zaman birlikte uyuyacağız zaten. Beklerim ben." Diyip sırıttı. "Hemde yatağımızı'da büyük birşey alalım."
Yanan yanaklarım ve şaşkın bakışlarım ile Uraz'a baktım. Sırıtıyordu pislik.
"Yuh Uraz!"
"Ne ben yanlış birşey söylemedim. Düğün alışverişimizde özellikle yatak odası takımı üzerinde fazla durmalıyız. En iyisini seçelim. "
"Sus lütfen." Dedim elimi yanan yanaklarıma koyarken tam birşey diyordum ki kapım tıklatıldı.
"Miray kimle konuşuyorsun sen?!"
Kocaman gözlerim Uraz'ın umursamaz gözleri ile birleşirken,
"Eyvah! Bu defa kesin basıldık!"
-Bölüm sonu-
350 oy
Oy sınırını geçmedi ama yorum yapıp vote atan canlarım için hızla yazıp atmak istedim.
Oy sınırını neden geçmedi anlamadım bu konuda'da hepinize çok kırgınım😐.
Yazar'ınız;
Sorucsormak yada kitap hakkında bilgi almak isterseniz hesabımı takip etmeyi unutmayın.
Uraz reis'in hesabı ;
Uraz_krvncoglu09
Miray'ın hesabı;
Miray_Ural