2 Years 2 Months

136 23 3
                                    


RYUJİN KBS ÖDÜL TÖRENİNDE BOSS'U SERGİLEDİ. VE LUCAS'IN KISMI.  Bu hikayeyi yazmaya başladığımda Ryujin stajyerdi ve hala bu hikaye bitmedi çünkü ben bir tembel tenekeyim.

 Yukhei'nin elimi tutan eline baktım. Diğer elimle kaşımı kaşıdım. Stres olunca kaşımı kaşırdım.

"Ne zaman?"

"İki ay sonra."

Kalbime taş oturmuş gibiydi. Aynadan kendime baktım, kafamda boya vardı ve kaşımı kaşıdığım için alnım kızarmıştı. Komik görünüyordum, güldüm.

"Sevineceğini bilsem askere daha önce giderdim." 

"Sinirlerim bozuldu." dediğim gibi ağlamaya başladım. Yüzümü öteki tarafa çevirip elimle ıslanmış yanaklarımı sildim. 

"Tamam beklediğim tepki buydu."

Hem ağlayıp hem gülerken omzuna yumruk attım. Çalışanları endişelendirmiştim sanırım hemen peçeteyle yanıma gelip iyi olup olmadığımı sordular.

"İyiyim." dedim verdikleri peçeteyi alırken. "Sevgilim askere gidiyormuş. Klişe bir an yaşıyoruz şu an."

Çalışanlar ooow dercesine ellerini göğüslerine bastırdılar.

Acıyan kafamı gösterirken sordum. "Ne kadar zamanı var."

"40 dakika." Harika dedim içimden. Böyle bir anda söylediği için Yukhei'ye kızıyordum. Rahat rahat üzülemiyordum bile beş tane müşteri yedi tane çalışan vardı etrafımızda. 

Bir saat sonra pembe saçlarımla ve kolumda Yukhei ile salondan çıkmıştım. Bir çılgınlık yapıp şeker pembesine boyattım.

Yukhei yanımda asker tıraşıyla çok alakasız duruyordu. Uzanıp kafasını köpek gibi sevdim.

"Bütün güzelliğin saçlarındaymış ha?"

"Beni her halimle beğenirsin sanmıştım." dedi dudaklarını büzerken. Parmaklarımla dudağını sıkıştırdım. 

"Aaah! Bırak acıyor." 

Kahkahayı basmıştım ama uzun sürmedi etraftaki herkes yargılayıcı gözlerle baktığından tıpış tıpış gittik. 

"Ne yapalım? Dolaşalım mı eve mi gidelim?"

Elimi çeneme koyup düşündüm. Aslında yorgundum ama eve gidip yatacak kadar değildim. Ama Yukhei ile şimdi yalnız kalmak istemiyordum. Ağlamaktan nefret ediyorum hele Yukhei'nin yanında.

"Jaemin'e gidelim. Oyun oynarız."

"Kıskanıyorum ama Jaemin'le seni ben tanıştırdım, ikiniz sırdaş oldunuz."

Omzumu silktim ve cebimden telefonu çıkarıp Jaemin'i aradım.

"Hey! Yukhei'yle sana geliyoruz oyunları  hazırla."

"Dur ya yeni uyandım."

"Yuh Jaemin saat akşamın yedisi."

"Amerika saatiyle yaşıyorum ben."

"Neyse sen uyanadur biz yarım saate geliriz."

El ele tutuşup bir markete girdik. İçecek alıp motora bindik ve gittik.

Motordayken hava soğuk gelmişti Yukhei'nin sırtına yapıştım. Yüzümü boynuna gömdüm. Gitmeni istemiyorum. İki yıl çok uzun.

"Ryu ryu gıdıklanıyorum."

Boynunu öpüp geri çekildim. Şampuan kokuyordu.

Bir süre sonra Jaemin'in lüks evine gelmiştik. Kapıyı saçı başı dağınık bir şekilde açtı. Kafasını patpatlayıp içeri girdim. Oğlanlar selamlaşırken içecekleri odaya çıkardım. Yatağı darmadağınıktı normalde olsa toplardım ama şimdi hiç halim yoktu.

Yukhei sesli adımlarla odaya girdi.

"Jaemin nerede?"

"Dişini fırçalıyor."

Yerde sırtım yatağa yaslı bir şekilde oturuyordum, yanıma oturdu. Saçımı parmaklarıyla okşadı.

"Pembe yakıştı. İdol gibi duruyorsun."

Sırıtırken dirsek attım. 

Bir süre sessizce oturduk. Aklımdan geçmiş görüntüler geçiyordu. İlk tanıştığımız zaman, motorla beni evime bırakması, ablasının düğününde dans etmemiz, taekwondo grubuyla piknik, ilk randevumuz. Hepsi bir buçuk yıl içinde olmuştu. 

Bu bir buçuk yılda ben çok değişmişt-

"Hey, daldın."

"Sözümü kestin."

"Konuşmuyordun ki."

"İç sesimin sözünü kestin."

"Pekala Ryujin'in iç sesi ne diyormuş?"

"Acıkmış."

"O zaman..." Telefonunu çıkardı.

"Tavuk zamanı!" dedim sevinçle.

O sırada saçını taramış olan Jaemin geldi.

"Oh! Saçlarınız."

"Girerken görmedin mi?"  Göz devirdim.

"Farkındaysan beynim yeni uyandı şu an."

"Gece uyumadın mı?"

"Lami'yle konuştu-"

"Lami'nin ders çalışması gerek!" deyip Jaemin'i kolunun altına aldı.

"Ya sen abisi misin onun?"

"Arkadaşımın kardeşi benim de kardeşim." dedi Yukhei.

Yukhei'nin kolları arasında debelenen Jaemin çok minik görünüyordu.

Gülmemi bastırmak için ellerimle ağzımın kapattım. Buraya gelmekle doğru kararı vermiştim. En azından bu gece rahat olabilirdim. Çünkü kalan iki yıl ve iki ay benim için çok zor geçecekti.

Belt [Lucas × Ryujin]Where stories live. Discover now