Potato

1.3K 69 45
                                    

Merhabalar! Nct'nin klibini gördüm ve dedim ki " Are u even real?"
Sonra da dedim Lucas kanka sana bir kız bulam da hikaye yazam. Baktım buralarda Shin Rhujin adında tatlı mı tatlı bir stajyer var. Dedim neden olmasın? Umarım hoşunuza gider. Burada insanların içindeki cevherleri çıkarmak için çabalaması gerektiğini olabildiğince yansıtmaya çalışacağım. Şimdi hazır olun yolculuk başlıyor!

  "Hadi Rhujin noona! Üzerine git, dollyo chagi vur!" 

 Jeno'nun bağırışlarını es geçip müsabakaya odaklanmaya çalıştım. Antrenmanlarda çalışmama rağmen hiçbir tekniği düzgün vuramıyordum. Hocanın düdüğü ile hem Jiyeon unnie hem de ben dövüşmeyi bıraktık. 

"33'e 10 mavi köşe!" Evet kırmızı köşe benim, 10 olan. Sinir olduğumu belli etmemeye çalışıp kaskımı çıkardım ve rakibim ile el sıkıştık. 

Kendi kendime söylendim. "Yine patatesliğini gösterdin Rhujin."

"Ya noona! Neden dediklerimi yapmadın?" Jeno önüme çıkıvermişti. 

Göz devirdim "Konuşacağına şu sevkartı bir çıkar". Ona arkamı döndüm. O da sevkartımın iplerini hızlıca çözmeye başladı.  

 Ardından Somi yanıma geldi. "Unni yine de iyiydin. Sonuçta dövüştüğün kız Kore Şampiyonası'na gitmiş bir sporcu."

Cidden daha fazla şey duymak istemiyordum.

Taekwondoya başladığımdan beri, ki bu yaklaşık 7 ay oluyor üst üste yenilmekte rekor kırmıştım. 

Zaten büyük beklentilerim yoktu. Babam bir gün ben vanilyalı pudingimi yerken odama Taekwondo  kıyafetlerini bırakmış ve şöyle demişti.

"19 yaşındasın, bir hobin yok, sevgilin yok, arkadaşların yok. Sadece üniversiteye gidip geliyorsun. Patatesliliği bir kenara bırak ve sağlıklı bir hayat yaşa."

Böyle bir konuşma yapmasına duygulansam gülsem mi bilememiştim. 

Babamın Taekwondoda siyah kuşağı vardı. Bu yüzden bazen bana yükleniyordu ama bunlar bana ters tepiyordu.

 Son maç Lucas ve Mark sunbaenindi. Tabiki Lucas sunbae kazandı.

Adam milli sporcu ne de olsa. Sayısını bilmediğim kadar çok madalyası ve kupası vardı. Benim ise 7 aylık yenilgim. 

Sonunda müsbakalar bitti ve hepimiz kuşak sırasına göre dizildik. Yeşil-mavi kuşak olunca ortalardaydım. Başı ise Lucas sunbae ve Jiyeon unnie çekiyordu. Jiyeon unnie benden 4 yaş büyüktü.Lucas sunbae ise 3.

Hocaya selam verip dağıldık. Soyunma odasına girip küçüklerin arasından geçtim ve kendi çantamın olduğu yere geldim. Çantamdan lacivert hoodiemi ve siyah taydımı çıkarıp giymeye başladım. Terli kıyafetlerimi de çantama tıkıp alnıma yapışmış siyah saçlarımı ellerimle tarayıp bileğimdeki lastikle tepeden bağladım. 

 Boğucu salondan çıktığımda derin bir nefes aldım. Saate baktığımda gece 10'a geliyordu. Bugün bisikletimle gelmemiştim çünkü arızalanmıştı. 

Sokakta lamba ışıklarının altında yürümeye başladım. Arkamdan motor sesi gelince daha da hızlandım. Motor hemen yanımda durdu. Motorun sahibi kaskını çıkarınca gördüğüm tanıdık yüzle tuttuğum nefesimi verdim. 

"Neden bu saatte tek başına yürüyorsun?" Kalın kaşının tekini kaldırarak sormuştu.

"Bisikletim arızalandı." Kısa ve öz. Shin Rhujin stili. 

"Gel seni bırakayım bu saatlerde burası tekin değildir. Motorunun arkasındaki kaskı bana uzattı. 

Uzattığı kaska 2 saniye kadar baktıktan sonra kaskı elinden aldım. 

Kaskı kafama takıp Lucas sunbaenin arkasına geçtim. Ellerimi önümdeki geniş omuzlara koydum. O kadar hafif dokunuyordum ki hissettiğinden bile emin değildim. 

Motorunu fazla hız kullanmadan sürdü. Evimi tarif etmiştim. Zaten salona pek uzak değildi. 

Apartmanın önünde durduğumuzda motordan indim ve kaskı kafamdan çıkarmaya çalıştım. Çalıştım, çünkü kafamdan çıkmıyordu. 

Lucas sunbaenin de yardımıyla kafam kasktan kurtuldu. Muhtemelen yapış yapış olan saçlarım suratıma yapışmıştı. Önünde eğildim. 

"Teşekkür ederim sunbae."

"Rica ederim. Ve bu arada, bugün iyiydin. Ama bilirsin işte sen birkaç aydır geliyorsun Jiyeon noona 5 yıldır geliyor. Tecrübe farkı." Bu sırada elindeki kaska yüklenmiş ve hafif eğilmişti.

İçimi rahatlatmaya çalışıyordu. Gülümsedim ve tekrar eğilip apartman girişine doğru ilerledim. Ben içeri gidene kadar motor sesini duymamıştım. 

Ağır kapıyı itekleyip kendimi içeri attım. Asansöre binip 3 numaraya bastım. Asansör aynasından kendime baktım.

 Patates Rhujin! 

Belt [Lucas × Ryujin]Onde histórias criam vida. Descubra agora