WOOGİE

247 27 3
                                    

I SEE THAT I'M ICY!1!11 ARKADAŞLAR ÖNCEDEN BERİ OKUYANLAR BİLİYOR BUNU RYUJİN ÇIKIŞ YAPMADAN ÖNCE YAZMIŞTIM. ŞU AN ITZY'DE ÇOK GURURLUYUM. *ağlama efekti*. NEYSE SÜREKLİ STAJYERLERLE İLGİLENİYORUM SON İDOL AVCISIYIM. Bye.

 "Aaa! Saat geç olmuş annem bekliyordu beni gideyim ben." 

Benden bir adım uzaklaştı ve saçını karıştırdı. Tişörtünü yerden alıp üstüne geçirdi. Ne yapacağını bilmiyormuş gibi elini dirseğinde gezdirdi. Bu hali tatlıydı. Utanmasını beklediğim son kişi oydu. Güldüm. Neden güldüğüme anlam verememiş gibi baktı. Masamdan inip kollarımı kollarının üstünden bedenine sardım. 

"Şey, Rhujin biraz hassasım şu an. Bana dokunmasan olur mu?" 

Bir adım gerileyip ona baktım.

"Aa, anladım. Tabi." 

Çantasını yerden kaldırıp ona verdim. Madalyası da masamda duruyordu tam ona verecekken eliyle elimi itti.

"Onu senin için kazandım, sende kalsın."

"Ama bunu sen kazandın."

"Ben de zaten bir sürü var."

"Ya! Madalyam olmadığı için mi bunu yapıyorsun? Merak etme ben de maçlara gidip kazanacağım bana madalya vermene gerek yok."

İşaret parmağıyla alnımı itti. 

"Yeri'yle takıla takıla dilin uzadı senin."

Yeri deyince aklıma Doyeon geldi. Bunu ona anlatmalıydım ama şimdi zamanı değildi. Dinlenmesi gerekiyordu.

"Neyse hadi git, geç oldu."

Kapıdan onu geçirdim. Ayakkabısını giydikten sonra kapıya kedi gibi yapışmış olan bana yanaşıp dudağıma öpücük kondurdu.

El salladı ve gitti. Kapıyı kapatıp kapıya yaslandım. Şu an şu klasik romantik sahnelerde gibi hissediyordum kendimi. Taa ki midem balina sesleri çıkarmaya başlayana kadar. 

Gerçekliğe dönme zamanı gelmişti. Yemek yapmaya üşendiğim için bir tabak ramen hazırladım ve yanında hazır kimbapımı yedim. 

Zaten geç kalktığım için uykum yoktu. Yatakta dondurma yerken Abyss izlemeye başladım. Tanrım! Park Boyoung insan değildi. Kadını çok beğeniyordum. 

Bir bölüm izledikten sonra göz kapaklarım artık gözüme yapışmaya başlamıştı. 

Bilgisayarı kapatınca mesaj sesi geldi. 

Annem mesaj atmıştı. Bu saatte çoktan uyumuş olması gerekiyordu. Muhtemelen nöbetçi doktordu.

Yarın eve uğramamı istemişti. Bayadır ailemi boşlamıştım. Biraz onlarla vakit geçirmeliydim. Babamın sataşmasını hatta annemin dırdırını bile özlemiştim. 

Korna sesiyle uyandığımda bir bacağım yataktan sarkmış yatıyordum. Uyurken karnım açık kaldığı için bütün gün karın ağrısı çekeceğimi bilerek yataktan kalktım. Aynadan kendime baktım. Patates Rhujin!

Patates... Bu kelimeyi kullanmayalı asırlar geçmiş gibiydi. 

Duş aldıktan sonra saçlarımı kurumaya bıraktım. Üstüme lacivert Champions tişörtümü ve siyah kot şortumu giydim. Bel çantama da cüzdanımı ve telefonumu koyup evden çıktım. 

Kapıdan dışarı adımımı atmamla eriyip kaldırıma yapışmıştım. Toparlanıp otobüse bindim ve evime giden yolda müzik dinledim. Üç durak sonra indim. Aslında ev bisikletle gidebileceğim bir mesafedeydi ama bu sıcakta göze alamamıştım. Eve girdim. 

Belt [Lucas × Ryujin]Where stories live. Discover now