demon | sasusaku

11| titan

Venom ve Sakura, Sai'nin kağıttan devasa atının üzerindelerdi. Sıradaki mutasyon iblisin yerini tespit etmişlerdi ve oraya doğru gidiyorlardı. Dün gece Sasuke ve Sakura, diğerlerinin yanına iblis formundayken döndükleri için olaylardan diğerlerinin de haber olmuştu. Onlar Sakura kadar soğukkanlı davranamamışlardı. Neji, artık kaptanına şüpheli yaklaşıyor ve bir türlü yıllardır bunu bilmeden yaşadığı için ezilmiş hissediyordu.

Sasuke, her zamanki istifini bozmadan devam ediyordu. Sakura ve Shikamaru şoku hızlı atlatmış olsalar da, aynı şey diğerleri için geçerli değildi. Mesela Naruto, hala duyduklarını ve gördüklerini sindiremediği için transa geçmiş gibi davranıyordu.

Sakura, bacaklarını iki yana açmış ve yeşil gözlerini gökyüzüne dikmişti. Gece boyu gözüne uyku girmemiş, dün gördüklerini ve Sasuke'yi düşünmüştü. Genç adam yanında olmasına rağmen onu düşünüyordu. Bazen duydukları ve gördükleri bir rüyadan ibaretmiş gibi geliyor ve inanmakta güçlük çekiyordu. Tüm bunlara karşın, dünden sonra içinde tarif edemediği bir eksiklik hissediyordu. Buna henüz bir isim koyamamıştı.

"Ne düşünüyorsun kara kara?" yanına oturan iblis avcısı kafasındaki düşünceleri dağıttı. "Dalgınsın," dedi.

"Ah, yok bir şey. Öylesine düşünüyorum işte." dedi Sakura ona gülümseyerek. Sasuke, kızın aklından geçenleri biliyor olsa da üstelememişti.

"Nereye gidiyoruz?" dedi Sakura. Sasuke, "Eski bir arkadaşın ziyaretine."

"Eski bir arkadaş?"

"Evet," dedi, "Eski bir arkadaş. Bize katılacak. İsteğimi geri çevirmeyeceğinden eminim."

Sakura bu kişiyi merak edip yerinde kıpırdatmaya başlamıştı, "Eski bir arkadaş derken... ne kadar eski?" Sasuke'nin yüzyıllardır yaşadığını öğrendiği için bunu da merak etmişti. Sasuke, "Beraber büyüdük." dedi.

Yani Sasuke'yle aynı yaştaydı. Bilmem kaç yüzyıl yaşında, diye düşündü kız.

"O da... iblis mi?" Bu kadar uzun yaşadığına göre öyle olduğunu düşünmüştü fakat yanılmıştı.

"Hayır, değil." dedi genç adam, "Gördüğünde anlayacaksın."

Bu lafına karşılık Sakura'nın merakı büyüse de bir şey söylemedi. Bakışlarını yanındaki adamdan çekip karşısındaki Naruto'ya çevirdi. Sarışın adam, kollarını önünde bağlamış söyleniyordu, "Hey Sai, bana da şöyle güzel bir kadın çiz de canlandır," dedi huysuzca, "Yeteneğin bir işe yarasın."

"Bence sana güzel bir beyin çizmeli," dedi Neji onu sinirlendirerek. "Teme!" Naruto üzerine atılacaktı ki Shikamaru'nun konuşması onu durdurdu, "Şımarmayın, serseriler," Naruto ona dil çıkarıp olduğu yere oturdu. Sakura onların bu haline gülmüştü.

"Ne zaman varacağız, kaptan?" dedi Naruto, Sasuke'ye seslenerek. Sasuke, "Biraz daha var, her beş dakikada bir sormasan iyi edersin." dedi.

"Aman, herkeste benim üzerime geliyor," dedi Naruto ve Sakura'ya döndü, "Bana bir tek sen iyi davranıyorsun, Sakura-chan!" yanlarına gelip Sasuke ve Sakura'nın tam ortasına oturdu.

Sakura gülümseyerek, "Ben senin tarafındayım," bunun üzerine Naruto da gülmüştü.

"Bizimle gelmenden memnun oldum Sakura-chan, ilk baş bunu bir sorun olarak görmüştüm ama iyi gelmişsin dattebayo!" diyerek elini kızın omzuna koydu en içten haliyle. Sakura bunu duyduğuna gerçekten sevinmişti, "Gerçekten mi?"

"Gerçekten!"

Sasuke, sakin bir tavırla sarışın adamın kolunu tutarak kızın omzundan çekmesini sağladı, "Fazla zevzeklik yapma istersen," demişti. Naruto bunun üzerine çocuk gibi somurttu. Sakura'nın kulağına fısıldayarak, "Amma da huysuz." Sakura da gülmüştü.