30| protect

245 27 212
                                    

"Çorba ister misiniz? Özel tarif."

Uzun saçlı cadı büyük kazanından tüten dumanı iştahla içine çekip dudaklarını kepçeye yaslayarak yaptığı çorbanın tadına baktı. Kendisi tadını oldukça beğenerek dudaklarını yaladı ve yudum daha aldı.

"Şimdi dur bakalım doğru anlamış mıyım?" Sakura oturduğu yerden onu süzerek elini çenesinde gezdirdi, "İsmin Hinata ve bir cadısın, fakat kendini kahin diye de nitelediriyorsun çünkü üst düzey büyü yeteneğin var?"

Hinata gülümseyerek elindeki kepçeyi savurdu, "Bingo tatlım!"

İçine çorba doldurduğu büyük bir taş kaseyi aldı ve masanın üzerine koydu. Sasuke burnuna gelen pis kokuyu alır almaz suratını buruşturarak önüne konan şeye baktı. Çorba dediği şeyden adeta kabarcıklar çıkıyordu ve rengi yeşilimsiydi. Bu şeyi ölse yemezdi.

Sai bu görüntüye karşılık öğürme isteğini zor tutmuştu. Neji ile Sakura ise hayretler içinde cadının çorbayı afiyetle yemesini izliyorlardı.

"Ah, nasıl da unuttum!" dedi Hinata birden kaşığını bırakarak. Önlüğünün ön cebinden küçük bir dilim peynir çıkardı ve eğilip masanın altında saklanan tombul sarışın hamstera baktı, "Al bakalım benim küçük sevimli bebeğim, aç kalmana göz yumamam."

Peynir dilimini yere bıraktığında hamster Naruto uzun ince kuyruğunu sallayarak peynire doğru koştu. Peyniri iştahla kemirirken Hinata gülümseyen bir suratla onu izliyordu. Diğerleri ise bu kadının bir kaçık olduğunu düşünmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Şuna bak," diye söylendi Neji kendi kendine, "Her yerde belayı çekiyoruz."

Hinata bu lafı duymasına rağmen bir şey demedi ve keyifle çorbasını höpürdeterek içmeye devam etti.
Birkaç kaşıktan sonra elinin tersiyle ağzını silip konuşmaya başladı,

"Hikayeniz ilgi çekiciymiş."

Hinata onların gerçek kimliğini küresinden gördükten sonra Sakura ona kendilerini yüzeysel olarak özet geçmişti. Bunun ardından cadı da kendini onlara tanıtmıştı.

"Peki başınızda onca dert varken neden vaktinizi bir cadıyla harcıyorsunuz?"

Nedendir bilinmez, Sakura'nın kanı bu kadına anında kaynamıştı. O yüzden her sorusuna o atılıyordu.

"Krallıktaki sorunlardan da haberin var demek? Aslına bakarsan şu anlık babamı nasıl iyileştireceğim konusunda bir fikrim yok, ya da saraydaki bu çakma prensle ne yapacağımdan. O yüzden karalara bağlayıp oturmanın faydasız olduğunu düşünüyorduk, anlayacağın şu an için vakit harcayacak bir cadı hiç fena olmaz."

"Doğruyu söylemek gerekirse şu prens çokça yakışıklı," Göz ucuyla Sasuke'ye baktı cadı, "Sevgilin olmasaymış keşke."

Bu imayla beraber Sasuke'nin tek kaşı anında havaya kalktı, "Ama var."

"Sakin ol tatlım, takılıyorum sadece."

Sakura ikisinin arasında geçen konuşmayı hiç takmayarak yerinde merakla kıpırdandı, "Peki prens Theodor hakkında ne düşünüyorsun? Bu küre onun hakkında bir şeyler görmeni de sağlar mı?"

Kadının bu sorusuna gereksiz bir biçimde kıl olduğunu hissediyordu Sasuke, "Ne yapacaksın prensi? Bize ne ondan."

"Soruyorum sadece," dedi Sakura ona bakmadan, "Neticede şu an yönetimin başında o var. Niyetinin iyi mi kötü mü olduğunu bilmek istiyorum."

"Bir bakalım," Önündeki çorba kasesini ittirip yerine küreyi koydu uzun saçlı cadı. Küre anında patlamaya hazırken ellerini yavaşça üzerinde gezdirmeye başladı.

demon | sasusakuWhere stories live. Discover now