9| demon

372 48 55
                                    

Herkes hayata umut ettiği gibi gelmez. Bazılarımız kaderini değiştirmeye çalışır, bazılarımız ondan kaçmaya. Oysa kaderimiz ve bizim aramızda görünmez bir ip vardır ve ne kadar koşarsak koşalım kaderimizi de peşimizden sürükleriz. Bir noktadan sonra insan bunu fark eder, fakat yine de koşmaya devam eder. Kaçamayacağını bildiği halde tüm ömrünü kaçmaya çalışarak harcar. Nihayetinde insan, o kaderi bile yaşayamadan ölür.

Kaçmak çare değildi, ama Sasuke hep kaçmıştı. Kirli benliğinden, kirli geçmişinden, kirli sevgisinden hep kaçmıştı. Yakalanacağını bildiği halde.

"İblis?" dedi Orochimaru denen adam alayla, "Buna mı şaşırıyorsun? Anlaşılan sizin bir şeyden haberiniz yok..." göz ucuyla Sasuke'ye baktı. Sasuke, ona çatık kaşlarla cevap verdi.

"Kaptan, tanıyor musun bu adamı?" Neji'nin dediğinden sonra Naruto da ürpermişti ama dışa vurmamaya çalışıyordu.

Sasuke'den önce o adam konuştu, "Hm? Onlara benden hiç bahsetmedin mi, Sasuke?" Dalgacı ses tonuyla.

"Derdin ne, Orochimaru?"

"Derdim ne mi? Dedim ya Sasuke, seni eve götürmeye geldim."

Yumruğunu sıkmıştı genç adam. Bu günün geleceğini biliyordu. "Seninle hiçbir yere gelmiyorum." dedi, "En azından şimdi değil."

Bunun üzerine Orochimaru denen adam bir kahkaha attı, "Söylesene, seni burada tutan şey ne? Yüz bin yıl, Sasuke. Yüz bin yılı güçlenmek için harcadın. Hala bir gelişme yok mu? Ağabeyin hayal kırıklığına uğramıştır."

Konuşulanlar yalnızca o adam ve Sasuke'nin arasındaydı. Onlar dışında kimse bu sohbetin manasını anlamamıştı, hiçbir fikirleri yoktu. Yalnızca, çok ufak olsa dahi bir fikri olan kişi Shikamaru'ydu. Çünkü o kaptanın tüm hikayesini bilmese de, bir kısmını öğrenmişti. Elbette Sasuke'nin kendisi gelip söylememişti ona, kendi yöntemleriyle öğrenmişti. Ama kaptanına bir şey belli etmemişti.

"Zamanını bekliyorum sadece. Şimdi git buradan."

Sasuke'nin sözleri üzerine adam, kapüşonunu çekip yüzünü tekrar örttü. "Tekrar görüşeceğimiz gün uzak değil." Gitmeden önce gözlerini arkalarında duran pembe saçlı kıza dikti, "Seni de tekrar görmek güzel, Sakura."

Adamlar havalanıp gözden kaybolduğunda geriye bir avuç meraklı insan kalmıştı.

"Daha iyi misin Neji?" Sakura da bu sırada panik atak geçen Neji üzerinde büyü kullanarak onu sakinleştirmişti.

"Evet, sağ ol." Diyerek doğruldu ve ayaklandı uzun saçlı çocuk.

"Evet kaptan, kimdi o insanlar? Ya da iblis mi demeliyim?" Sai ona cevap bekleyen gözlerle baktı.

"Önemli bir şey değil." Sasuke umursamaz bir tavırla omuz silkince bu sefer diğerlerinin de kaşları çağrıldı.

"Kaptan, ne demek önemli değil dattebayo? Herifin ne söylediğini hepimiz duyduk! Ayrıca Saku-"

Naruto'nun ısrarları Sasuke'yi sinirlendirdiğinde, omzuyla onu itip geçti, "Gidelim."

Yalnızca somurtmakla kaldılar, çünkü onun ağzından laf alamayacaklarını biliyorlardı.

"Sasuke," Genç adam arkasını dönmüş giderken onu izleyen kız, onu durdurmayı başarmıştı, "Sasuke, o adam ismimi söyledi. Beni tanıyordu."

Gördüğü adam kesinlikle Sakura'yı da korkutmuştu. Fakat daha da ilgilendiği şey adamın Sasuke hakkında söyledikleriydi. Ağabeyinden bahsetmişti mesela. Sakura, Sasuke'nin ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Yalnızca öldüklerini biliyordu, sadece bunu söylemişti. Fakat bir ağabeyinin olması, hatta ölmemiş olması şaşırtıcıydı. Fakat akıl karıştıran bir diğer mevzu, adamın konuşurken yüz bin yıl demesiydi. Bunu mecazi bir anlamda söylemiş olması pek anlamlı olmuyordu çünkü mecaz gibi gelmemişti ona. Fakat gerçeklikten de çok uzaktı. Bu soruların cevabını Sasuke olmadan da alamazdı.

demon | sasusakuOnde as histórias ganham vida. Descobre agora