TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİ

THT 22 KAZIKLAR

MULTİ: KRAL HAZER ALPAR

Komutan Batıray saraya gelir gelmez Kralın huzuruna çıkmak istemişti. Kral Hazer Alpar bazı kitapları inceliyordu.

"Kralım" Komutan oturduğu yerden kendisine seslenen muhafıza baktı.

"Komutan Batıray kapıda bekler" Kral başını sallayarak kitabını okumaya devam etti. İçeriye hızla giren Komutan bağırmıştı. Kral şaşkınlıkla Komutana baktı.

"Sizin sorumsuzluğunuzun yüzünden 10 askerimi kaybettim!!!" Kral kendisine bağıran Komutan ile oturduğu yerden kalktı. Kendisine bağırmaya nasıl cüret ederdi.

"Senin karşında Kralın var haddini aşmayasın!" Komutan öyle öfkeliydi ki kılıcına sarılıp boynunu kesmeden zor duruyordu.

"Benim 10 askerim öldürülmüş vahşiçe katledilmiş" Komutan ses tonunu hafifleterek konuşmaya devam etti.

"Benimle böyle konuşamazsın Komutan haddini hududunu bil!! Ledan askerlerine kim saldırmıştır." Komutan yumruklarını sıkıyordu.

"Size Jeyan topraklarının komutasını, Komutan Ertinay'a vermelisiniz demiştim. Akraşa komuta ettiği topraklarda 10 askerimi katletmiş Jeyanlı halkının kadınlarına her gün tecavüz ederek 25 kadını da katletmiş. Komutan Ertinay yetiştiğinde o soysuz iti bir kıza tecavüz ederken bulmuş." Ledan Kralının gözlerinden bir anlık üzüntü süzüldü. Çok kısa bir andı. Ve hemen kendini toparladı. Komutan konuşmasına devam etti.

"Benim 10 askerimi sırf herkesin içinde bir kadına tecavüz etmediler diye öldürülmüşler ve yakılmışlar. Bir çoğu yakılırken diriymiş sizin teslim ettiğiniz komutan öyle bir leke sürdü ki Ledan'a, 100 yıl geçse sizin Krallığınızda siz Kral iken, konuşulacak bir leke olarak anılacak" Kral öfkelenmişti. Bu kadarını kendide bilmiyordu. Akraşa'nı görevlendirmesini Büyükhanım istemişti.

"Bana Akraşa'yı getiresin"

"Buna gerek kalmamıştır. Komutan Ertinay almış kellesini, Komutan Ertinay ona uyup kadınlara tecavüz eden ve askerlerimin öldürülmesinde yardım eden 20 asker için kazık çaktırmış ders niteliğinde kazıklara çakılacaklar." Kral başını sallamıştı. Söyleyecek bir şeyi yoktu. İlk defa yüreğinde sızı hissetti. Nedenini de bilmiyordu.

"Sen bir şey hissetmezsin belki Hazer ama şöyle düşün ya bir kız kardeşiniz olsaydı ve Akraşa gibi bir pisliğin teki ona tecavüz etseydi Yada belki de vardı. Kurtulduğunuz isyan da tecavüz edilerek öldürülmüştür." Kral hiddetle komutan Batıray'ın yanına gelmişti. Yumruk atmıştı. Söylediği sözler ağırdı.

"Ben Akraşa'ya bu emri vermedim" Bunu düşünmek bile Kralın kalbine ağır bir darbe vurmuştu.

"Ama sorumlu olan sizsiniz ona bu fırsatı veren sizsiniz akan her kan da kirlenen eller sizin, siz öldürmediniz diye kan elinize bulaşmadı sanmayasınız." Kral yaptığı hatanın farkındaydı. Elleriyle sertçe yüzünü sıvazladı. Arkasına döndü.

"Büyükhanım Akraşa'nı görevlendirmemi istedi. Yoksa Komutan Ertinay'ı görevlendirecek idim" Kral ne yapacağını şaşırmıştı. O bir Kraldı ama bu emri o değil Büyükhanım vermişti. Peki kendisi iyi bir Kral mıydı?

"Sorun bu işte Kralım kendi kararlarınızı vermek yerine Büyükhanımın kararlarını uygulamanız. Kral olan sizsiniz Büyükhanım sizi değil siz onu yönetmelisiniz. Bugüne kadar hata yapmanızı sağlayan odur. Açın artık gözlerinizi" Kral daha fazla dayanamadı ve Komutana çıkmasını söyledi. Ne yapacağını bilmiyordu. Annesi gördüğü kadını ezip geçebilir miydi?