THT 21 ZEKA

214 22 5
                                    

MULTİ: PRENSES TALİA VERA
(Edit bana aittir)

Jeyan Prensesi, bir sürü kitabı ve defteri inceliyordu. Ondan önce ki Kralların savaş stratejisine bakıyordu.

"Prensesim" Başını kitaptan kaldırıp yanında oturan İsfendiyar'a baktı.

"Ledan ile gireceğimiz savaşta planınız nedir" Prenses bunu çok düşünmüştü. Günlerdir bunun üzerinde düşünüyordu.

"Ledan'ın ittifak halinde olduğu iki Krallık vardır. İttifaklarından asker alarak sayı üstünlüğünü ele alacaktır." Savaşta sayı üstünlüğü her ne kadar önemli olsa da stratejik bir hamle bu avantajı sarsabiliyordu.

"Güneyde ki Şarkan Krallığının askerlerinin kılıç, kalkan, ok ve hançerlerinin, üzerlerinde onlara ait olduğunu belirten bir işaret vardır değil mi?" Komutanlar ne dediğini anlamamıştı. Komutan Arat'ın dediği sözlerle alakası yoktu.

"Evet bir ara çelik ticareti yaparken çelikleri teslim ettiğimiz askerlerin kılıçlarına bakma fırsatım olmuştu. Onların kılıçlarının şekilleri bizimkinden farklıdır. Neden sormuştunuz Prensesim" Komutan Prensesin ne demek istediğini merak etmişti. Prenses ser verip sır vermiyordu.

"Peki Batı da ki Kataman Krallığının askerlerinin giydiği kıyafetleri bilir misiniz?" Prenses komutanlara sordukları soruların hiç alakasının olmadığı sözlerle karşılık veriyordu.

"Evet Kataman Krallığı ile de çelik ticareti yapmıştık bilirim kıyafetlerini, onların kıyafetlerinin kol ve ayak kısımları çelikten oluşur. Dövüşürken tekme attıklarında ayak bileklerinde ki çelik sarsıcı bir darbe vuruyormuş öyle duymuş idim." Komutan İsfendiyar sözlerini bitirdiğinde Prensesin yüzüne sinsi bir gülüş yerleşmişti.

"İyice araştırasınız doğrusundan emin olduğunuz vakit çelik ustaları Şarkan krallığının, askerlerinin kullandığı kılıçları, kalkanları, ok ve yayları ve hançerlerini yapsınlar."

"Bunu neden yaptırıyoruz Prensesim" Prenses önünde ki kitabı kapattı. Ve kollarını masaya koydu. Ellerini birbirine kenetledi.

"Kataman, askerlerinin giydiği kıyafetleri de diktirin"

"Bunu yaparak neyi amaçlamış olacağız?" Komutan Arat'ın sorusuyla Prenses ona döndü.

"Komutan Arat, Ledan'ın ittifak olduğu iki ülke var demiştin. Bende bu üç ülkenin birbirlerine asker vermelerini engelleyeceğim." Komutanlar daha da büyük şaşkınlıkla Prensese baktı.

"Aklıma gelen ise yakalanır isek bir de asker esir vermiş oluruz." Komutan İsfendiyar tedirginlikle Prensese baktı.

"İlk önce bana kuvvetli, kılıcı iyi kullanabilen ve iyi dövüşen 20 asker seçmelisiniz. İyi eğitilmiş olmalılar. Bu askerler, Batı da ki Kataman askerlerinin kıyafetlerini giyecekler. Güneyde ki Şarkan askerlerinin ise kılıçlarını, kalkanlarını, hançerlerini ok ve yaylarını vereceğiz. Ve sınırımızda ki Jeyan topraklarına sızacaklar ve işgal eden Ledan askerlerine saldıracaklar. Jeyan askerleriyle vuruşan Ledan askerleri kendilerine saldıranın Jeyan askerleri olduğunu anlamamaları için elimizden geleni yapacağız. Eğer planımız doğru ve yolunda işler ise birbirlerinin ittifağını bozmuş olacağız." Komutan İsfendiyar gergin bir şekilde kafasını salladı. Ama Prenses kendinden emin görünüyordu. Komutan Arat hafif bir şaşkınlıkla Prensese bakmıştı.

"İstediğimiz gibi her şey yolunda gider ise bizim açımızdan iyi olacaktır. Lakin bu oyunu bizim kurduğumuzu da düşünebilirler o zaman Batı ve Güneyi de üzerime çekmiş oluruz." Komutan Arat aklındaki şüphe ile cebelleşir iken  Prenses Komutan Arat'a bakıp gülümsedi.

TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİWhere stories live. Discover now