TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİ

THT 2. SERİ 2 KRAL JEYAN'DA

BÖLÜMÜ OKUYUP OY VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN O KADAR EMEK VAR ÇÖP OLMASIN

ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER VE KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM🫶🏻

Soğuk ayları yavaş yavaş geride bırakıyorduk ve bir ay daha geçmişti Batı'da hareketlenmeler oluyor çoğu kez etrafta dolaşan gözcüler yakalanıyordu bu durum Ledan Kralını delirtecek seviyeye gelmişti.

"Benimle oyun oynuyor sanki dalga geçiyormuş gibi bir teklif 1 aydır yanıt bulmaz mı?"  Komutanlar Kralın bu hiddetini sakinleştirmek için uğraşıyordu.

"Yani belki de bu sessizliği hayır anlamına geliyordur" Kral sinirle Komutan Barlıbars'a baktı.

"O zaman haber yollasın dalga geçmesin bir elçi gönderip öğreneceğim daha fazla kendimi küçük düşüremem" Komutan Batıray söze girdi.

"Bence bunu yapmayalım Kralım belli ki bir cevap gelmeyecek beklemeye gerek yok" Kral sinirle komutanına bakmıştı.

"Asker bana git elçi getir söylediklerimi Prensese iletecek" Her zaman olduğu gibi yine kendi bildiğini okumuştu.

Bir süre sonra elçi Kralın huzuruna gelmişti taht odasındaki masaya geçmiş kağıda Kralın söylediklerini yazıyordu.

"Prenses, size teklif sunalı tam 1 ay oldu ve sizden henüz cevap alamadım olumlu ya da olumsuz cevabınızı elçime bildiriniz Kuzey'de sınırlarımda Kataman gözcüleri dolaşmakta ve onları etkisiz hale getirmekteyim bu yüzden daha fazla bu teklifi mesele haline getiremem yoğunlaşmamı gerektirecek bir eşkiyalık vardır cevabınız her ne ise elçime bildiriniz" Elçi kağıda Kralın sözlerini yazarak baş selamı vererek çıktı.

3 GÜN SONRA

           Prenses taht odasındaydı uzunca zamandır çalışıyordu araştırdığı bilgileri kaleme alıyor harita çizip planlar yapıyordu 1 aydır Komutanlarıyla doğru dürüst konuşmuyordu ve herkes yapması gereken işi yapıyordu.

"Prensesim" Başıyla söylemesini işaret etti.

"Ledan'dan elçi geldi davet edeyim mi?" Prenses askerine Komutanlarını çağırmasını söylemişti o sırada oturduğu yerden kalkarak tahttına doğru ilerledi.

"Prenses Talia Vera" Daha önce kendisine hakaret ve tehditler savuran elçinin karşısında saygıyla eğilmesine sinsi bir gülüş bahşetti.

"Kralınız yine ne söylemek istiyor" Gülüşüyle irite olan elçi sakince kağıdı Prensese uzattı Prenses ise okuması için Mia'ya verdi.

"Prenses size teklif sunalı tam 1 ay oldu ve sizden henüz cevap alamadım olumlu ya da olumsuz cevabınızı elçime bildiriniz Kuzey'de sınırlarımda Kataman gözcüleri dolaşmakta ve onları etkisiz hale getirmekteyim bu yüzden daha fazla bu teklifi mesele haline getiremem yoğunlaşmamı gerektirecek bir eşkiyalık vardır cevabınız her ne ise elçime bildiriniz" Prenses kaşlarını çatarak elçiye baktı.

"Tehditler savurup, aşığılayan bana çoban olup koyunları bile gözetemez diyen Kralınız ne kadar da üslup sahibi biri olmuş şaşırtıcı" Elçi gerginlikten yumruklarını sıkıyordu ama elinden pek bişey gelmemişti.

"Ben sadece bir elçiyim Prenses Talia Vera bunu Kralımla konuşmanız daha uygun olur" Prenses ayağa kalkarak elçiye doğru hareketlendi Komutanlarda aynı şekilde ona doğru hareketlenmişti.

"Ne tuhaf değil mi daha düne kadar Kralınızın bana neler yapacağından nasıl dize getireceğinden bahsederken şimdi Kralınızın evlilik teklifine vereceğim yanıtı öğrenmek için gönderildiniz üzgünüm siz sadece bir elçi değilsiniz aynı zamanda ne olursa olsun bir Prensese karşı haddinizi hududunuzu çokça aşan saygısız birisiniz" Elçi zamanında dediği lafların ağırlığı altında ezilmişti o gün çok fazla büyük konuşmuştu şimdi Prensese bakacak yüzü yoktu.