TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİ

THT 2. SERİ 13. BÖLÜM ŞİFACI

3 GÜN SONRA UZUN BİR BÖLÜM YAZMAK İSTEDİM KEYİFLİ OKUMALAR 🫶🏻

LÜTFEN OY VE YORUMLARINIZI YAPMAYI UNUTMAYIN YORUMLARINIZI OKUMAYI SEVİYORUM 🫀

          Komutan Ertinay'ı karşılamaya giden Komutanlarla birlikte saraya varmışlardı Kral ve Kraliçe tahtta oturmuş Şifacının gelmesini bekliyordu Prenses endişesini gizlemeye çalışıyordu Kral ise başına giren ağrı sonucunda başını ovuyordu.

"Kralım Şifacı ve ......" Kral sözünü keserek eliyle gelmelerini işaret etti asker arkasına dönerek diğer askerlere kapıyı açmaları için komut verdi içeriye Komutan Ertinay eşliğinde diğer Komutanlar ve Şifacı girmişti Şifacı girişte aniden durunca Komutan Arat yanlışlıkla ona çarptı Şifacı elleriyle garip hareketler yaparak etrafı inceliyordu kendi etrafında dönerek taht odasında tavandan başlayarak her yeri teker teker inceliyor garip hareketler yapıyordu Kral Hazer Alpar şaşkınlığını gizleyemiyordu Kraliçesine baktı Prensesin kendisine sırıttığını görünce gözlerini devirerek yan yan bakmıştı.

"Bu da nedir?" Şifacı konuştuğunda tavana doğru bakıyordu.

"Kral Barkan'ın babası Kral Uçkagın tarafından yaptırılmış işlemeler" Şifacı hayretle Krala bakmıştı Kral konuşmasını bitirdikten sonra anlamsız bakışlarını Şifacıya yöneltmişti Şifacı gözlerini Kraldan çekerek Prensese odakladı.

"Üzerine kin ve nefret ağları örülmüş güzel kızım" Prensese baktığında Kral kaşlarını çatarak konuştu.

"Kraliçe, diye hitap edin" Sert sesiyle uyarmıştı etrafına garip hareketler yaparak koklamaya başladı.

"Pete tohumu bu" Kadın Prensese doğru yaklaştığında Prenses istemeden elini kılıcına götürmüştü aynı şeyi Kral da yapmıştı Komutan Arat şifacının arkasında herhangi bir hareketini yakalamak amacıyla bekliyordu eli kılıcınından saniyelik dahi olsa ayrılmıyordu.

"Kıyafetlerine Pete tohumu serpilmiş bu kötü ruhları çağırmak için kullanılır" Prenses anlamsız bakışlarını kadına yönlendirdi.

"Bu saçmalığı bir an önce kesin bize hastalık hakkında ne yapacağımızı söyleyin" Kadın Krala sertçe baktı.

"Senin nefretin kurumuş" Kral ne demek istediğini anlamamıştı.

"Burada çok güçlü Pete tohumu kokuyor bu iyi amaçla kullanılmaz genelde büyü için keskin olsun diye kullanılır" Kadın konuştuğunda Prenses ve Kral birbirine bakmıştı.

"Sizi ayırmak için yapılmış Pete tohumu genelde nefretle yoğurulur ayrılık getirir hatta zamanında kanlı savaşlar da getirmiştir" Kral daha fazla dayanamayarak konuştu.

"Hastalığı sana söylemişlerdir bir çözümü var mı?" Kadın tahtta doğru yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Bu hastalığı duyduğumda oldukça şaşırdım normalde buralara kadar gelmem lakin bu hastalık kadınlarda çok nadir görülür genellikle erkeklerde oluşur buna ilk defa denk geldiğimden dolayı buraya geldim" Prenses tahttan inerek Şifacıya doğru yaklaştıkça Kral Hazer Alpar ise peşinden inmişti.

"Ne demek istiyorsun?" Kadın Prensesin boynuna elini uzattığında Kral kolunu tutarak mani olmuştu.

"Sakin olun Ledan Kralı zarar vermeyeceğim" Prenses Kralın elini kadının kolundan ayırarak Şifacıya devam etmesini işaret etti.

"Yüreğin solmuş senin, sen sadece Jeyan'da açan çiçeksin annene benziyorsun güzelliğin ondan gelmiş" Prenses şaşkınlıkla Şifacıya bakmıştı.