20. Bölüm

2.9K 145 19
                                    

"S*ktir! Gidiyoruz Eliza!" Neymar kolumdan tuttu ve beni peşinden sürükledi.

"Elizabeth? Birlikte paraşüt mü yapacağız? Mükemmel!" dedi Kevin gülümseyerek. Neymar durdu ve ona döndü.

"Sen kendi başına yap p*ç! Biz gidiyoruz!" Kevin'ın üst dudağı yukarıya kıvrıldı.

"Neymar bir saniye! Ben yapmak istiyorum!" Neymar sinirle bana baktı.

"Kapa şu çeneni Elizabeth. Sonra birlikte yaparız" dedi bana fısıldayarak. Kevin ise yanımıza geldi. O bize yaklaştıkça, biz tepenin kenarına doğru yaklaşıyorduk.

"Elizabeth yapmak istiyormuş, buna engel olmayacaksın herhalde" Ardından büyükçe bir kahkaha attı "Ah, tabii. Ben seni anladım dostum. Eski sevgilisi olduğum için izin vermiyorsun"

Neymar sinirli bir şekilde nefes alıp vermeye başladı ve dik tepenin daha da kenarına yaklaştı. Bunun farkında bile olmadığına emindim.

"Bu seni ilgilendirmez!" Kolumu sıkıyordu.

"Kabul et, beni kıskanıyorsun değil mi?" Neymar kolumu daha da fazla sıktı. Yüzüm ekşimişti.

"Bu seni ilgilendirmez dedim!" Neymar beni sertçe itti. Daha ne olduğunu anlayamadan kendimi yuvarlanırken buldum. Yeşil otlarda hızlandıkça korkum çoğalıyordu. Hızla ellerimi başıma doğru tuttum fakat bunun yuvarlanışımı hafifletmek adına bir yararı olmamıştı. Kendimi hissetmiyordum ve gözlerimin önü kararıyordu.

*Neymar'ın Ağzından*

"Bu seni ilgilendirmez dedim!" Elizabeth'in kolunu sertçe iterek bıraktım ve Kevin'ın yakasına yapıştım. Tam o sırada bir çığlık duydum. Hızla başımı arkama döndürdüğümde Elizabeth orada değildi. Kevin beni itti ve tepenin kenarına yaklaşıp endişe ile gözlerini otlarda gezdirdi. Ne olduğunu anlayamadan yakama yapıştı.

"S..Sen! Sen bir katilsin! Eğer ona birşey olursa hayatta olmayacaksın! Anladın mı!" Kevin yüzüme doğru bağırdı ve hızla oraya koştu. Ne yapacağımı bilemeden orada kaskatı kesilmiş duruyordum. Görevli bir adam bana su getirdi ve yere oturtmaya çalıştı. Elindeki suya sertçe vurdum ve Elizabeth'in yuvarlandığı yere doğru koştum. Tanrım, ne olur ona birşey olmasın.

Yanına vardığımda artık gözyaşlarımı tutamıyordum. Yüzü toz, toprak içerisindeydi. Öylece hareketsiz yatıyordu orada. Kevin telefonunu çıkarıp yetkilileri çağırdı. Benim elimden gelen sadece ağlamaktı.

...

Duvarları yumruklamak istiyordum. Doktor hala içerideydi. Kimse gelip bize durumu hakkında bilgi de vermiyordu. Yumruklarımı sıkıp bir duvarın yanına çökmüştüm. Kevin ise kapının hemen yanında bekliyordu. Hala bunu nasıl yaptığımı bilmiyordum. Kendimden geçmiştim ve onu sertçe ittirmiştim. Birden oradan yuvarlanmış olmalıydı. Tanrım, hatırladıkça kendimden tiksiniyordum.

Tam o sırada kapı açıldı ve bir doktor dışarıya çıktı.

*Elizabeth'in Ağzından*

Heryerim kaskatı kesilmişti. Başımı kaldırıp ne halde olduğuma dahi bakamıyordum. Boynumda, sol kolumda ve sol bacağımda alçı vardı. Tanrım, yoksa kırılmışlar mıydı? Ya birdaha hiç yürüyemezsem?

Tam o sırada kapıda bir kargaşa duyuldu. Neymar kapıyı açtı ve kapayıp kilitledi. Yanıma oturduğunda kapıya yumruklar vuruluyordu.

"Lütfen hemen dışarıya çıkın Bay Da Silva! Hastayı rahatsız etmemelisiniz!" sesini duydum. Neymar güldü ve ellerimi tuttu. Sol elimi tuttuğunda hafifçe inledim.

Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now