33. Bölüm

2.3K 116 56
                                    

1 Hafta Sonra.

Herşey iyiye gidiyordu. Neymar iyileşiyordu. Onu hastaneden çıkartıp eve yerleştirebilmiştik. Sadece kesiğin mikrop veya iltihap kapmamasını sağlamamız gerekiyordu. Onun burada, yanımda olduğu için mutluydum.

Tek sorun, ki bu kesinlikle bir sorun değildi, olamazdı da. Hamile olabileceğim olasılığıydı. Colin bana birkaç kağıt ile bunu ispatlamaya çalışmıştı ama aklımda hala sorular vardı. En kısa zamanda bir hamilelik testi alıp deneyecektim.

Midem eskisinden daha fazla bulanıyordu ve iştahım açılmıştı. Ayrıca birkaç aydır özel günlerimde düzensizlik vardı. Ah, Tanrım.

"Elizabeth? Yanıma gelir misin lütfen?" dedi eşyalarını katlayarak dolabına yerleştirmeye çalışan bana. Everlyn ve Babam yeniden iş tempolarına dönmüşlerdi. Rafaella'da yine Sam ile takılıyordu. Neymar ve ben eskisi gibi evde yalnızdık.

Yere eğildim ve tişörtünü aldım. Neymar'ın derin bir nefes aldığını duyduğumda hemen doğruldum. Tanrım! Etek giydiğimi ve onun önünde olduğumu unutmuştum.

Tişörtü rafa koydum ve dolabın kapaklarını kapatıp yanına doğru yürüdüm. Beni baştan aşağıya süzüyordu. Yatağının kenarına oturdum.

"Oraya bakmıyordum. Yanlış anladın" dedi gülümseyerek. Ben ise kıpkırmızı olmuştum.

"Aslında .. sana doğruyu söyleyeceğim. Tam oraya baktım ve .. ah, herneyse" dedi. Bana yalan söyleyememesi hoşuma gidiyordu. Yanına uzandım ve elimi hafiften çıkan sakallarında gezdirdim.

Bana iyice sokuldu ve "Seni seviyorum" dedi. Bacağımın kalçama yakın bir bölgesinden yakalayıp beni üzerine çıkardı.

"Neymar hayır" dedim ve bandajlı karnını işaret ettim. Gözlerini devirdi ve boynumdan tutup beni dudaklarına çekti. Bunları yapmasını özlemiştim. Onu daha hızlı bir şekilde öptüm. O da bana aynısını yapıyordu. Dudağımın yerinden kopacağını sanıyordum.

"Seni çok özledim" dedi nefes nefese. Terlemiş saçlarını geriye sürdüm ve alınlarımızı birleştirdim. Onun elleri benim kalçalarımda, benimkiler ise onun yanaklarındaydı.

"Bende seni çok özledim Neymar" diye fısıldadım kulağına. Tam yeniden onu öpecekken kapı çalmaya başladı. Birden irkildim ve Neymar'ın üzerinden kalktım.

"Kapı çalıyor. Ben hemen döneceğim" dedim. Gülümsedi ve "Devamı gelecek, değil mi?"

Güldüm ve "Evet" dedim etkileyici olmaya çalışarak. Ellerini çırptı ve "Seni bekliyorum, lütfen çabuk ol"

Yeniden ona güldüm ve odasından çıkıp alt kata indim. Kapıyı açtım. Karşımda iki polis duruyordu. İçimde nedensiz bir endişe ve panik oluşmuştu.

Bana gülümsediler ve "Merhaba hanımefendi, Neymar da Silva burada mı oturuyor?"

Başımı yavaşça aşağı yukarı salladım ve "E..Evet" dedim. Cevaptan çok soruya benzer bir şekilde çıkmıştı ağzımdan.

"Biz Neymar bey ile görüşmek için geldik. İfadesini almamız gerekiyor. Bu bize zanlıyı yakalamamızda çok yardımcı olacak"

Ağzım birden kupkuru olmuştu. Neymar ona bunu yapanın Marc olduğunu söyleyecekti. Böylece o hapise girecekti. Tamam, Neymar'a yaptığından dolayı ona olağanüstü kızgındım ama hapse girecek olması beni hafiften üzmüştü. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum. O benim hayatımın anlamını, sevdiğim adamı yaralamıştı. Hala ona karşı nasıl sevgi besleyebiliyordum?

İri gövdeli polis elini gözümün önünde salladı. Böylece kendime gelmiştim. Tanrım kaç dakikadır düşünüyordum ben?

"Neymar bey müsaitse ifadesini almamız gerekiyor hanımefendi" dedi zayıf olan polis.

Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now