37. Bölüm

2.3K 114 65
                                    

(Bölümde +18 yerler var. Rahatsız olanlar okumayabilirler)

"Seni seviyorum. Ve hep seveceğim. Bar çıkışında söylediklerim tamamen yalandı" dedi gülümseyerek. Beni hala sevdiğini bilmek güzel hissettirmişti. Benden de birkaç cümle beklediğini biliyordum.

Ben ise cümle yerine, dudaklarına yapıştım. Sert ve tutkulu bir şekilde karşılık vermesine bakılırsa, o da bunu yapmamı bekliyordu. Beni kucağına aldı ve üst kata çıkardı. Ne yapacağımızı biliyordum. Bebeğime bir zarar verip, vermeyeceğinden endişeliydim.

Odanın kapısını açtı ve içeriye girdi. Beni yatağın üstüne attı ve kendi de üzerime çıktı. Kalp atışlarımı duyabileceğinden şüpheliydim. O sert ama tutkulu öpücüklerine boynumda devam ederken bende saçlarından tutup onu kendime çekiyordum. Dişlerini boynumda hissettiğimde ağzımdan sesli bir inilti kaçırmıştım. Tanrım, mükemmel hissettiriyordu.

"Seni .. " dedi ve sesli bir şekilde nefes alıp verdi. "Çok özledim"

Gülümsedim ve "Bende" diye fısıldadım. Yeniden başını boynuma gömdü ve tutkulu öpücüklerine devam etti.

"Senden ayrı kalamıyorum Eliza. Nefes alamıyorum sanki. Hep bir yanım boş kalıyor. Ve onu hiçbir şey dolduramıyor. Birdaha, sen istesen bile, ben senden ayrılmayacağım" Gülümsedim. "Seni seviyorum Neymar" dedim. O da dudaklarını boynuma değdirerek "Seni seviyorum Elizabeth Jennie Casteller" dedi.

Yaklaşık birkaç dakika sonra gözleriyle, bu işi yapabilmek için benden izin istedi. Kafamı salladım ve gülümsedim. Onu çok özlemiştim.

Hızla tişörtümü üzerimden çıkardı. Ellerime uzandı ve kendi tişörtünün uclarını elime tutuşturdu.

"Sen yap" dedi gülümseyerek. Kalp atışlarım hızın doruklarındayken, tişörtünü usulca yukarıya doğru çekip üzerinden çıkardım. Tanrım, müthiş görünüyordu. Resmini çekip günlerce buna bakabilirdim.

Hayran kalarak ona baktığımı fark ettiğinde güldü ve pantolonumun düğmesine uzandı. Tanrım, bunları yaparken gözlerimin tam içine bakması beni kıpkırmızı ediyordu. Ve şuan da aynısı olmuştu. Düğmemi, ardından da yavaşça fermuarımı açtı. Pantolonumu üzerimden bir çırpıda çıkardı. Sanırım sıra bendeydi.

Aman Tanrım! Tanrım! Ben bunu asla yapamam!

Neymar yeniden ellerimi tuttu ve pantolonunun düğmesinin üzerine koydu. Yüzüm kırmızıdan mora dönerken, kalbim sanırım durmuştu. Bu ilk değildi tabiki. Ama yinede böyle oluyordu hep. Belkide böyle olması iyiydi. Çünkü ondan asla sıkılmayacaktım.

Usulca düğmesini açtım. O ise gülmemek için kendini zor tutuyor, sırıtıyordu.

Başımı yukarıya kaldırdım. Dişlerimin arasından "Kes şunu Neymar" dedim. Kahkaha atmaya başladı ve ellerimi tuttu. Birlikte fermuarını açmıştık. Ardından da o pantolonunu çıkardı. Tanrım, dayanamıyordum. Onun gibi bir adama sahip olmak .. Tanrım, ben çok şanslı bir kızdım.

Beni yeniden yatağa yatırdı ve kollarını iki yanıma açtı. Gözlerimin içine bakıyordu.

"Hazır mısın bebeğim?" dedi. Gülümsedim ve "Evet"

...

Müthiş bir kasık ağrısıyla uyanmıştım. Tek elimi karnıma götürdüm ve masaj yapmaya çalıştım. Önemli birşey olmamasını dileyerek hemen yanımda koluma sarılarak uyuyan Neymar'a baktım. Harika görünüyordu, yine. Ağrıyı umursamadım ve ona döndüm. Diğer elimi kirli sakalında gezdirdim. Gözlerini kırpraştırdı ve esnedi.

Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now